Gündem

Şener Üşümezsoy ve Naci Görür Depremler Hakkında Ne Dedi, İstanbul’da Risk Ne? İstanbul’da Deprem Bekleniyor mu?

2 Ekim’de Tekirdağ Marmara Ereğlisi açıklarında meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki depremin ardından gözler uzman isimlere çevrildi. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ve Prof. Dr. Naci Görür, Marmara’daki fay hareketliliği ve olası İstanbul depremi hakkında kritik değerlendirmelerde bulundu.
Son haftalarda Marmara Bölgesi’nde artan sarsıntılar, özellikle İstanbul ve Tekirdağ çevresindeki fay hatlarının yeniden gündeme gelmesine neden oldu. “Şener Üşümezsoy ve Naci Görür depremler hakkında ne dedi?” sorusu ise kamuoyunda en çok aratılan sorular arasında yer aldı. İşte uzmanların dikkat çeken açıklamaları ve olası senaryolar...

Şener Üşümezsoy ne dedi, İstanbul depremi riski ne durumda?

Haberin Burada’nın haberine göre, Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, 9 Eylül'de katıldığı bir programda Silivri açıklarındaki fay hattına dikkat çekmişti. Bu bölgede yaklaşık 35 kilometre uzunluğunda ve 10 kilometre derinliğinde aktif bir fay bulunduğunu belirten Üşümezsoy, bu hattın 20 yıldır kırılma potansiyeli taşıdığını ifade etmişti.

Üşümezsoy, açıklamasında özellikle Silivri çukuru içinde, 20 kilometre derinlikte yer alan başka bir fay hattının daha bulunduğunu ve bu faydan kaynaklanabilecek depremin büyüklüğünün 6.2 civarında olacağını öngörüyor. Ünlü deprem uzmanı, “büyük felaket senaryolarının abartıldığını” savunurken, bu tür sarsıntıların daha çok bölgesel etkiler yaratabileceğini belirtiyor.

2 Ekim’de Tekirdağ açıklarında meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki depremle ilgili olarak ise Üşümezsoy, bu depremin 23 Nisan’da yaşanan 6.2’lik depremin devamı olduğunu, sarsıntının henüz tamamlanmadığını ve zincirin diğer yarısının gerçekleşmediğini vurguladı.

Naci Görür ne dedi, Marmara’da büyük deprem riski sürüyor mu?

Deprem konusundaki bilimsel uyarılarıyla sık sık gündeme gelen Prof. Dr. Naci Görür, özellikle Marmara Denizi içindeki Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın ciddi bir tehdit oluşturduğunu yıllardır vurguluyor. Görür’ün açıklamalarına göre, özellikle Silivri ve Çınarcık açıkları, büyük depremler açısından kritik hareketlilik gösteren bölgeler arasında yer alıyor.

Görür, bu bölgelerde meydana gelen orta şiddetteki depremlerin, büyük depremin habercisi olmayabileceğini, ancak fay hatlarının aktif olduğunu gösterdiğini söylüyor. İstanbul ve çevresi için yaptığı uyarılarda ise “deprem değil, hazırlıksızlık öldürür” diyerek, hem yerel yönetimleri hem de halkı afete hazırlıklı olmaya çağırıyor.

Özellikle erken uyarı sistemlerinin yaygınlaştırılması, bina stokunun güçlendirilmesi ve afete dirençli şehir planlaması gibi başlıklarda adımlar atılmadığı sürece, beklenen büyük İstanbul depreminin ciddi kayıplara yol açabileceği konusunda uyarıyor.

İstanbul’da deprem olacak mı, ne kadar büyük olabilir?

İstanbul’da deprem olup olmayacağı sorusu, özellikle Marmara’daki her sarsıntıdan sonra gündemin ilk sırasına yerleşiyor. Şener Üşümezsoy, Silivri açıklarındaki faydan gelebilecek depremin büyüklüğünün 6.5’in altında olacağını, dolayısıyla büyük çaplı bir felaket senaryosunu desteklemediğini belirtiyor.

Ancak Naci Görür gibi birçok uzmana göre İstanbul için en büyük tehdit, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Marmara Denizi kolunda oluşabilecek 7 ve üzeri büyüklükteki bir deprem. Bu senaryo gerçekleştiğinde Avrupa Yakası’ndaki sahil bölgeleri, özellikle Avcılar, Zeytinburnu, Küçükçekmece ve Bakırköy, ciddi risk altında olacak.

Uzmanlar, bu nedenle İstanbul’un her an büyük bir depreme hazırlıklı olması gerektiği konusunda hemfikir.

Tekirdağ depremi İstanbul’u tetikler mi?

2 Ekim 2025’te Marmara Ereğlisi açıklarında meydana gelen 5.3’lük deprem, özellikle İstanbul’daki vatandaşları da endişelendirdi. “Bu deprem İstanbul’daki büyük depremin habercisi mi?” sorusu akıllara geldi. Uzmanlara göre bu büyüklükteki depremler, doğrudan büyük bir sarsıntıyı tetiklemez.

Ancak Şener Üşümezsoy, bu depremin zincirleme bir sürecin parçası olduğunu ve 6.2’lik sarsıntının ikinci yarısının hâlâ gerçekleşmediğini ifade ediyor. Naci Görür ise bu tür depremlerin fay hattı hareketliliğini ortaya koyması bakımından önemli olduğunu, ancak büyük deprem için tek başına yeterli gösterge olmadığını belirtiyor.

Ne yapılmalı, hangi önlemler alınmalı?

Uzmanların ortak görüşü, İstanbul ve Marmara Bölgesi için zaman kaybetmeden somut adımlar atılması gerektiği yönünde. İşte öne çıkan öneriler:

Yapı stoğunun güçlendirilmesi ve riskli binaların dönüştürülmesi

Afet bilinci eğitimi ile halkın hazırlanması

Erken uyarı sistemlerinin yaygınlaştırılması

Deprem toplanma alanlarının artırılması ve bilinmesi

Yerel yönetimlerin acil müdahale planlarının güncellenmesi