Balıkesir’in Sındırgı ilçesi, 10 Ağustos 2025 sabahı saatlerinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Deprem, başta Manisa, İzmir, Uşak ve Bursa olmak üzere geniş bir bölgede hissedildi. İlk belirlemelere göre ilçede en az 10 bina tamamen yıkıldı. Sındırgı Belediye Başkanı Serkan Sak, iki vatandaşın enkaz altında olduğunu ve arama kurtarma ekiplerinin zamanla yarıştığını açıkladı.
Depremden Önce Gelen Çarpıcı Uyarılar
Yaşanan felaketin ardından gözler, deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un geçtiğimiz ay yaptığı açıklamalara çevrildi. Üşümezsoy, Balıkesir ve çevresindeki fay hatlarında uzun süredir hareketlilik olduğunu vurgulamış ve “Bu bölgede 7 ve üzeri büyüklüğünde deprem olasılığı var” demişti.
Üşümezsoy’un sözleri, özellikle Simav Dağı’nın yükselmesi ve çevresindeki havzaların çökmesi sonucu oluşan fay kırılmalarına dikkat çekiyordu. Bu durumun Sındırgı, Manisa ve Simav hattını doğrudan etkileyebileceğini belirtmişti.
1953 Yenice-Gönen Depremi ile Benzerlikler
Üşümezsoy, açıklamalarında 1953 Yenice-Gönen Depremini de hatırlatarak o felaketin ardından aynı fay hattında stres birikmeye devam ettiğini dile getirmişti.
“Güney Marmara’da, özellikle Gönen-Yenice hattında, büyük deprem riski hala masada. 7 büyüklüğünde bir deprem senaryosu ihtimal dahilinde”
ifadeleriyle bölgedeki tehlikenin altını çizmişti.
Sındırgı Depremi Ne Anlama Geliyor?
Deprem uzmanlarına göre Sındırgı’da yaşanan 6,1’lik sarsıntı, bölgedeki fayların tamamen kırılmadığını gösteriyor. Bu durum, önümüzdeki yıllarda daha büyük depremler için enerji birikiminin devam edebileceği anlamına geliyor. Ancak kesin tahmin yapmak mümkün değil; her deprem, fay sisteminde farklı sonuçlar doğurabiliyor.
Vatandaşlara Uyarılar ve Önlemler
Üşümezsoy, bölge halkına “Artçı sarsıntılar sürebilir, hasarlı binalara girmeyin” uyarısında bulundu. Deprem sonrası riskin sadece yıkımla sınırlı olmadığını belirten uzman, altyapı hasarlarının ve zemin sıvılaşmasının da ciddi tehlike oluşturduğunu söyledi.
Uzmanlar Ne Diyor?
Türkiye’nin farklı üniversitelerinden jeoloji mühendisleri ve deprem araştırmacıları, Güney Marmara hattının hem Ege hem de Marmara fay sistemleriyle bağlantılı olması nedeniyle karmaşık bir yapı sergilediğini vurguluyor. Bu durum, bölgesel depremlerin birbirini tetikleme ihtimalini artırıyor.