İstanbul Valiliği’nin yayımladığı genelgeyle, sokak köpeklerinin park, okul, ibadethane, yol kenarı gibi alanlarda beslenmesi yasaklandı. Genelgede, amaç olarak “halk sağlığı ve güvenliği için risklerin azaltılması” gösterildi. Ancak uygulama, hayvanseverlerden yerel yönetimlere, veterinerlerden hukukçulara kadar geniş bir kesimde tepkiyle karşılandı.
Kararı değerlendiren veteriner hekim Aslı Demir, hem İstanbul’un hayvanlarla tarihsel bağını hem de bu yasağın pratikte yaratacağı riskleri anlatarak dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Muğla’da 18 yaşındaki Neslinur Topal’ın ölümünde ‘fare zehri–siyanür’ şüphesi
Muğla’da 18 yaşındaki Neslinur Topal’ın ölümünde ‘fare zehri–siyanür’ şüphesi
İçeriği Görüntüle

Thumbs B C E67Eacb847B971C67542A74Af87C4Ed3

"YÜZYILLARDIK KULLANDIK, ŞİMDİ AÇLIĞA TERK ETMEK KÜLTÜRÜMÜZE AYKIRI"

Besleme yasağının hayvanların yaşam hakkını zedelediği yönündeki tartışmalara değinen Demir, İstanbul’un hayvanlarla kurduğu tarihsel ilişkiyi işaret edip “Kediler bu şehrin asırlardır görünmez çalışanlarıydı” diyerek sözlerine başlayan Demir, İstanbul’daki kedilerin gemilerde ve sarnıçlarda fare kontrolü amacıyla yetiştirilen kedilerin soyunu taşıdığını şu sözlerle hatırlattı:

“Bizimle yüzyıllardır yaşayan, şehrin temizliğine katkı sağlayan bu hayvanları şimdi ‘işimize yaramıyorlar’ diye açlığa terk etmek Türk kültürüne yakışmaz. Köpek 15 bin yıldır insanla yaşayan bir tür. Onu doğaya salamaz, ‘avlansın’ diyemeyiz. Aç kalan hayvan daha tehlikeli olur. Yasağın sonucu açlık, hastalık ve ölüm olur.”

Ek olarak Demir, sokak köpekleri için getirilen besleme yasağının çok daha kritik sonuçlara yol açabileceğini ve aç kalan köpeklerin stres ve agresyon seviyelerinin artacağına da vurgu yaptı.

2021 M A Y I S 23 Kopek 20210523 2 48423345 65433981

"ÇÖZÜM BELEDİYE DEĞİL MERKEZİ YÖNETİMDE"

Genelgede belediyelere düşen sorumluluklar hatırlatılsa da Demir’e göre mevcut kapasite bu yükü taşımaya uygun değil.
Veteriner hekim, standartlaşmış bir model olmadığı için belediyelerin birbirinden tamamen farklı uygulamalar ortaya koyduğunu, bunun da hayvanların yaşamını riske attığına ilişkin şunları söyledi:

“Bu iş belediyelere bırakıldıkça farklı uygulamalar olacak; biri çok iyi çalışacak, biri hayvan ölümüne yol açacak. Çözüm, bakanlık tarafından yürütülen tek tip bir sistemdir. Popülasyon kontrolünün tek yolu kısırlaştırmadır. Besleme yasağı çözüm değil, sorunları büyütür.”

Thumbs B C 2Ffe8723Cae0Ca78E631A9D3D3764461

PEKİ BİRİ AÇ VEYA HASTA BİR HAYVAN GÖRDÜĞÜNDE NE YAPACAK?

Besleme yasağı hayvanseverler arasında büyük tepkiye neden olmuşken Demir bu yasanın toplumda olumsuz bir algı yaratmayacağını ancak pratikte de uygulanamayacağını ifade etti. Demir’e göre bu kararla vatandaşın ne yapacağı belirsiz hale geldi ancak vicdanın sesini bastırmak beklenemeyeceğini anlatarak açıklamasına şöyle devam etti:

“Bizim toplumumuz yaratılanı sever, zayıfı ezmez. Halk böyle bir yasağı içselleştirmez. Ne hayvan ne toplum üzerinde kalıcı bir etkisi olacağını sanmıyorum. Yeni genelge, vicdani sorumluluk ile hukuki yükümlülük arasında sıkışmışlık hissi de oluşturdu. Hasta veya aç bir hayvan gören kişi belediye barınaklarına, kliniklere ya da hayvan hastanelerine başvurabilir. Ama şunu da söyleyeyim; kararın, vicdani olmayan bir kararın hukuki karşılığı da olamaz. Bizim kültürümüzde mazluma yardım etmek, aç olana yemek vermek doğaldır. Bu yüzden yardıma muhtaç bir hayvan görenin ilk yapması gereken şey yine yardım etmektir.”

Muhabir: Sema Ersoy