Sağlık

Stres doğurganlığı da etkiliyor

Kıbrıs’ta düzenlenen Tüp Bebek ve İnfertilite Derneği 4. Kongresi’nde, artan kısırlık sorunu, stresin doğurganlığa etkileri ve tüp bebek alanındaki yeni tedavi yöntemleri ele alındı. Prof. Dr. Hulusi Bülent Zeyneloğlu, yumurtalık fibrozisi riskine ve embriyoya dokunmadan genetik hastalıkların tespit edilebileceği yeni teknolojiye dikkat çekti.

Tüp Bebek ve İnfertilite Derneği’nin (TÜBİD) 4. Kongresi Kıbrıs’ta yapıldı. Kongrede artan kısırlık sorununa dikkat çekilirken, tüp bebek ve infertilite alanındaki son bilimsel gelişmeler kamuoyuyla paylaşıldı. TÜBİD 2. Başkanı Prof. Dr. Hulusi Bülent Zeyneloğlu, stresin doğurganlığa etkilerini, yumurtalık fibrozisinin risklerini ve embriyoya dokunmadan genetik hastalıkların tespit edilebileceği yeni teknolojiyi anlattı.

STRES ÜREME SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR

Prof. Dr. Hulusi Bülent Zeyneloğlu, kronik stresin doğurganlık üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Uzun çalışma saatleri, vardiyalı iş düzeni, uyku bozuklukları ve ev içi yükümlülüklerin birleşmesiyle kadınların kendilerine vakit ayıramadığını vurgulayan Zeyneloğlu, bunun yumurtalık fonksiyonlarını bozarak menopozu üç yıl öne çektiğini söyledi.

Menopozun öne alınmasıyla birlikte üreme fonksiyonlarındaki bozuklukların da erken başladığını belirten Zeyneloğlu, “Anneleri 50 yaşında menopoza giren kadınlar artık 46-47 yaşında bu süreci yaşayabiliyor. Yani üreme fonksiyonlarındaki sorunlar 36 yerine 31 yaşında başlıyor” dedi.

YUMURTALIKLARDA “BETONLAŞMA” RİSKİ

Kongrede yumurtalık fibrozisi de ele alındı. 2022’de Science dergisinde yayınlanan araştırmalara değinen Zeyneloğlu, “Yumurtalık dokusunun küçülmesi ve sertleşmesi, adeta betonlaşması en büyük sorunlardan biri. Fibrozisi çözmek için yeni yöntemler üzerinde çalışılıyor. PRP ve eksozom tedavileri kanlanmayı artırarak fibrozisi azaltabilir” dedi.

EMBRİYOLARA DOKUNMADAN GENETİK TARAMA

Tüp bebek tedavisinde en önemli gelişmelerden birinin embriyoya dokunmadan yapılan genetik test olduğunu söyleyen Zeyneloğlu, “Artık embriyodan hücre almadan, embriyonun içinde bulunduğu sıvıdan DNA örneği alınıyor. Bu yöntemle Down sendromu, Turner sendromu ve Edwards sendromu yüzde 90-95 başarı oranıyla tespit edilebilecek. Yakında bu teknoloji Türkiye’de de kullanılmaya başlanacak” ifadelerini kullandı.

PSİKOLOJİK DESTEK TEDAVİYİ GÜÇLENDİRİYOR

Prof. Dr. Zeyneloğlu, tüp bebek sürecinde psikolojik desteğin önemine de dikkat çekti. Stresin azaltılmasıyla bazı çiftlerde kendiliğinden gebelik görülebildiğini belirten Zeyneloğlu, 2011’de yapılan bir araştırmayı örnek gösterdi: “FSH değerleri yüksek, iki üç kez tüp bebek başarısızlığı yaşayan hastalara nefes egzersizleri ve psikolojik destek verildi. Gebelik oranı üç kat arttı.”

KADINLAR KARİYERLE BİRLİKTE ÇOCUK PLANLAMALI

Türkiye’de kadınların evlilik ve çocuk sahibi olma yaşının yükseldiğini söyleyen Zeyneloğlu, “Çocuk sahibi olma yaşı ortalama 28-29’lara çıktı. Önce kariyer, sonra evlilik ve ardından çocuk planı yapılıyor. Ancak yaş ilerledikçe kısırlık riski artıyor” dedi.