Sven Liebich kimdir, cinsiyeti erkek mi kadın mı, neden kadın cezaevine girmek istiyor?

Almanya’da yargı sistemini ve kamuoyunu sarsan sıra dışı bir gelişme yaşandı. Aşırı sağ görüşleriyle tanınan ve halkı kin ve nefrete teşvik gibi suçlardan 18 ay hapis cezasına çarptırılan 55 yaşındaki Sven Liebich, cezası kesinleştikten sonra "kadın olduğunu" beyan ederek adını Marla Svenja Liebich olarak değiştirdi. Ancak dikkat çeken detay, Liebich’in hala pala bıyıklı ve fiziken erkek görünümünde olması.

Cinsiyet Beyanı Yeterli Sayıldı, Kadın Cezaevine Girecek

Haberin Burada'nın haberine göre, Almanya'da 2024’te yürürlüğe giren yeni yasa, kişinin beyanına dayalı cinsiyet değişikliğini mümkün kılıyor. Bu kapsamda tıbbi test, psikolojik değerlendirme veya fiziki inceleme talep edilemiyor. Alman anayasasında yer alan “vücut dokunulmazlığı” ilkesi, cinsiyet beyanına müdahaleyi yasaklıyor. Bu nedenle yeni kimliğiyle kadın olarak resmi kayıtlara geçen Liebich, Chemnitz Kadınlar Cezaevi’nde cezayı çekmek için başvuru yaptı.

Henüz Teslim Olmadı, Tutuklama Emri Çıkarıldı

Kimlik değişikliği sonrası kadın kıyafetleriyle görüntülenen ancak hâlâ bıyıklarını kesmeyen Liebich, şu ana dek cezaevine teslim olmadı. Bunun üzerine savcılık, hakkında ek tutuklama emri çıkardı. Mahkûmun nerede olduğu henüz netlik kazanmazken, teslim olması halinde kadın mahkûmların kaldığı koğuşa yerleştirilmesi bekleniyor.

Bakanlık Alarmda: "Yasa Gözden Geçirilmeli"

Bu olay, Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt başta olmak üzere birçok siyasetçinin tepkisini çekti. Dobrindt, yaşananların hukuki boşluk doğurduğunu savunarak, yasanın “kötü niyetli kişiler tarafından suistimal edilebileceği” uyarısında bulundu. Ancak yasayı çıkaran Sosyal Demokrat Parti (SPD), geri adım atmaya sıcak bakmıyor. Almanya’da “özgürlük mü, güvenlik mi?” tartışması yeniden alevlendi.

Toplum İkiye Bölündü: Hak mı, İstismar mı?

Olay sosyal medyada da büyük yankı uyandırdı. Bir kesim, herkesin kendi cinsiyetini belirleme hakkı olduğunu savunurken, diğer kesim bunun sistemli şekilde adalet sisteminin ve kadın mahkûmların güvenliğinin tehdit edilmesine neden olabileceğini düşünüyor. Liebich’in geçmişte cinsiyet kimliğiyle ilgili herhangi bir beyanının olmaması, olayın cezadan kaçmak ya da sistemle alay etmek amacı taşıdığı yorumlarını da beraberinde getirdi.