Ekonomi

Tel Aviv-Tahran ateşkesi petrol fiyatlarının çakılmasına neden oluyor

Petrol fiyatları, üç haftalık yükselişin ardından bu hafta yüzde 12'den fazla değer kaybetti. Uzmanlar petrolün düşüşünün ateşkes sonrası kaçınılmaz olduğunu söylüyor.

Petrol fiyatları, üç haftalık yükseliş trendinin ardından bu hafta yüzde 12'den fazla değer kaybederken, uzmanlar ilerleyen süreçte fiyatların 60 dolar bandında seyredeceğine işaret ediyor.

ABD'nin 23 Haziran'da İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıların ardından 77,81 dolara kadar yükselerek yaklaşık 5 ayın zirvesini test eden Brent petrolün varil fiyatı, aynı gün Tahran'ın Katar'daki ABD üssünü hedef almasının bir yanıt olarak değerlendirilmesiyle yüzde 8,5 düşerek günü 69,48 dolardan kapattı.

Böylece, Brent petrolde Temmuz 2022'den bu yana en büyük günlük kayıp görüldü.

İran ve İsrail arasında 24 Haziran'da ateşkes sağlandığına yönelik iddaların ardından günlük yaklaşık 20 milyon varil petrol ve petrol ürününün taşındığı Hürmüz Boğazı'nda, arz kesintisi yaşanmayacağı beklentisinin güçlenmesi de fiyatlardaki düşüşü hafta boyunca destekledi.

Bu doğrultuda, Brent petrolün varil fiyatı 27 Haziran ile sona eren haftada yüzde 12,6 düşüşle 66,33 dolara gerileyerek Mart 2023'ten bu yana en büyük haftalık düşüşünü kaydetti.

OPEC+ Hamleleri Yakından İzlenmeli

Dünyanın önde gelen petrokimya veri sağlayıcılarından ICIS'in Petrol Piyasaları ve Enerji Dönüşümü Direktörü Ajay Parmar, AA muhabirine, fiyatların seyrinin 6 Temmuz'da yapılacak OPEC ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ toplantısından çıkacak gündeme bağlı olacağını söyledi.

Parmar, toplantı sonrası üretim planlarına ilişkin net bir sinyal alınana dek fiyatların mevcut seviyelerde dengelenmesinin beklendiğini belirterek, "OPEC+ grubu arzı artırmayı tercih ederse fiyatlar mevcut seviyelerden gerileyerek 60-65 dolar bandına inebilir." dedi. Parmar, "İlerleyen süreçte fiyatlar üzerinde en büyük etkiyi yaratacak unsur, OPEC+ grubunun üretim kararları olacak." cümlelerini sarf etti.

ABD Başkanı Donald Trump'ın petrol fiyatlarını düşürme yönündeki baskısının sınırlı etki yarattığını vurgulayan Parmar, "Petrol talebi mevsimsel olarak zirve seviyelerde ve bu durum fiyatları destekliyor. Ancak asıl belirleyici unsur arz tarafında ve burada kontrol OPEC+ grubunun elinde." ifadelerini kullandı.

Uzun Vadeli Düşük Fiyatlar Aslında Zarar Getiriyor

Middle East Economic Survey (MEES) Dergisi Körfez Uzmanı Yesar Al-Maleki ise İsrail ve İran arasındaki çatışmalarda hayati öneme sahip petrol altyapılarının hedef alınmaması ve piyasada arz fazlası bulunmasının fiyatları desteklediğine işaret ederek, "Tel Aviv ile Tahran arasındaki gerilimin tırmandığı dönemde dahi OPEC+ üreticilerinin kesintileri azaltmaya devam etmesi fiyat oynaklığını sınırladı." diye konuştu.

Yaz aylarında artan talebin kısa vadede fiyatları yukarı çekebileceğine dikkati çeken Al-Maleki, "Brent petrol şu anda varil başına 68 dolar seviyesinde, bu da kriz öncesi nisan ve mayıs seviyelerinin oldukça üzerinde. Ancak, yılın son çeyreğinden 2026'nın ilk çeyreğine kadar beklenen arz fazlası, fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı yaratabilir." dedi.

Trump'ın petrol fiyatlarını düşürmeye yönelik çağrılarının ABD'li üreticiler üzerindeki etkisine de değinen Al-Maleki, "Kısa süreli fiyat artışları üreticilerin fiyatları yıl boyunca güvence altına almalarına yardımcı olmuş olabilir ancak uzun vadeli düşük fiyatlar, üretim açısından sürdürülebilir değil." ifadelerini kullandı.