Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 23 Mayıs 2025 tarihinde sunulan yeni Karayolları Trafik Kanunu teklifi, trafik güvenliğini artırmayı ve kazaları azaltmayı hedefleyen devrim niteliğinde değişiklikler içeriyor. 36 maddelik teklif, cezaların artırılması, sürücü belgelerine yeni yaptırımlar, radar tespit cihazlarının yasaklanması ve kiralık araçlarla yabancı plakalı sürücülere yönelik düzenlemeleri kapsıyor. Konuyla ilgili olarak Av. Ümit Gürkal Egemen ile bir röportaj gerçekleştirdik.
Sayın Egemen, yeni trafik kanunu teklifinin temel hedefleri nelerdir?
Bu teklif, trafik kazalarını azaltmak ve karayolu güvenliğini artırmak için hazırlanmış kapsamlı bir düzenleme. 2024 yılında 6.351 kişinin hayatını kaybettiği ve 385.117 kişinin yaralandığı trafik kazaları, bu tür bir reforma olan ihtiyacı açıkça ortaya koyuyor. Teklif, yüksek riskli sürücü davranışlarını caydırmak, teknolojik gelişmelere uyum sağlamak ve cezai yaptırımları kademelendirerek daha etkili bir denetim sistemi oluşturmayı amaçlıyor.
Hız sınırı ihlallerine getirilen kademeli ceza sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hız sınırı ihlallerine kademeli cezalar getirilmesi oldukça yerinde bir karar. Örneğin, yerleşim yeri içinde 6-10 km/s aşım için 2.000 TL, 56-65 km/s aşım için 25.000 TL ve ehliyete 60 gün el koyma gibi yaptırımlar öngörülüyor. Yerleşim yeri dışında ise 71 km/s üzeri ihlallerde 30.000 TL ve 90 gün ehliyet geri alma cezası var. Bu sistem, sürücülerin hız limitlerine daha fazla dikkat etmesini sağlayabilir. Ancak, cezaların bu kadar yüksek olması, sürücülerin ekonomik durumunu da göz önünde bulundurarak uygulanabilirliğini tartışmaya açabilir. Önemli olan, cezaların caydırıcı olması kadar adil bir şekilde uygulanması.
Radar tespit cihazlarının yasaklanması ve yüksek cezalar hakkında görüşleriniz neler?
Radar tespit cihazlarına yönelik 370.000 TL’lik üretim ve ithalat cezası ile 185.000 TL’lik bulundurma cezası, oldukça ağır yaptırımlar. Bu cihazların trafik denetimini zorlaştırdığı ve güvenliği riske attığı bir gerçek. Yasak, 31 Aralık 2025’te yürürlüğe girecek ve bu tür cihazların kullanımını tamamen ortadan kaldırmayı hedefliyor. Ancak, sürücülerin bu konuda yeterince bilgilendirilmesi ve geçiş sürecinin iyi yönetilmesi kritik. Aksi takdirde, farkındalık eksikliği nedeniyle mağduriyetler yaşanabilir.
Kiralık araçlar ve yabancı plakalı sürücülere yönelik düzenlemeler nasıl bir etki yaratacak?
Kiralık araçlarda cezai sorumluluğun kiralayana geçmesi, sorumluluğun doğru kişiye yöneltilmesi açısından önemli bir adım. Bu, kiralık araç kullanımında daha bilinçli bir yaklaşımı teşvik edebilir. Yabancı plakalı araç sürücülerinin ise geçmiş trafik cezalarını ödemeden Türkiye’ye giriş yapamaması, cezaların tahsilatını artırabilir ve yabancı sürücülerin trafik kurallarına uyumunu güçlendirebilir. Ancak, bu düzenlemenin uygulanmasında gümrük ve sınır kontrol süreçlerinin nasıl işleyeceği merak konusu.
Ambulans ve itfaiye gibi geçiş üstünlüğüne sahip araçlara yol vermeme cezası hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ambulans ve itfaiye gibi araçlara yol vermemenin cezasının 15.000 TL’den 46.000 TL’ye çıkarılması, acil durumlarda hayati önem taşıyan bir düzenleme. Ayrıca, sürücülerin ehliyetine 30 gün el konulabilecek olması, bu tür ihlalleri caydırıcı kılabilir. Öte yandan, geçiş üstünlüğünü gereksiz yere kullananlara da ceza getirilmesi, sistemin kötüye kullanımını önlemek açısından dengeli bir yaklaşım.
Sosyal medya paylaşımlarına yönelik yasaklar hakkında neler söylersiniz?
Trafik ihlallerini özendiren veya öven sosyal medya paylaşımlarının yasaklanması, özellikle genç sürücüler üzerinde etkili olabilir. Drift, makas gibi tehlikeli davranışların sosyal medyada popüler hale gelmesi, trafik güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor. Bu düzenleme, bu tür davranışların normalleştirilmesini engelleyebilir. Ancak, ifade özgürlüğü ile bu yasak arasındaki dengenin iyi kurulması gerekiyor.
Sürücü belgelerine getirilen yaptırımlar hakkında neler düşünüyorsunuz?
Alkol ve uyuşturucu etkisi altında araç kullananlara ehliyet iptali, 5 yıl boyunca yeni belge alamama ve psiko-teknik rapor zorunluluğu gibi yaptırımlar, trafik güvenliği açısından çok önemli. Ayrıca, bir yıl içinde beş kez ehliyete el konulan sürücülerin psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri muayenesinden geçmesi, riskli sürücülerin trafikten uzaklaştırılmasını sağlayabilir. Ancak, bu süreçlerin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesi şart.
Tüm bu düzenlemelerin trafik kazalarını azaltmada etkili olacağına inanıyor musunuz?
Yeni düzenlemeler, caydırıcılığı artırarak ve teknolojik denetim mekanizmalarını güçlendirerek trafik kazalarını azaltma potansiyeline sahip. Ancak, sadece cezalarla değil, aynı zamanda eğitim, farkındalık kampanyaları ve yol altyapısının iyileştirilmesiyle desteklenirse daha etkili olur. Sürücülerin bu yeni kurallara uyum sağlaması için bilgilendirme süreçleri de kritik önem taşıyor.
Röportaj: Koray TÜMAY