Türkiye’de 15-59 yaş grubundaki kadınların maruz kaldığı şiddet deneyimlerini ortaya koyan kapsamlı çalışma, fiziksel, psikolojik, ekonomik ve dijital şiddet ile ısrarlı takip türlerini ayrıntılı biçimde değerlendirdi.
Araştırma, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adına TÜBİTAK programı kapsamında Marmara Üniversitesi ve TÜİK iş birliğiyle yürütüldü. Türkiye genelinde 18 Kasım 2024 - 31 Ocak 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen çalışma kapsamında 22 bin 110 hanede seçilen 18 bin 275 kadınla görüşmeler yapıldı. Bulgular, kadınların yaşamlarının herhangi bir döneminde ve son 12 ayda maruz kaldığı şiddet türlerini demografik özellikler, medeni durum, eğitim düzeyi, çalışma hayatı ve bölgesel dağılımlar açısından ortaya koydu.
YAŞAM BOYU ŞİDDETE MARUZ KALMA ORANLARI
Kadınların yaşam boyu en çok psikolojik şiddete maruz kaldığı belirlendi. Buna göre kadınların %28,2’si psikolojik, %18,3’ü ekonomik, %12,8’i ise fiziksel şiddete maruz kaldı. Fiziksel şiddetin en yüksek olduğu yaş grubu %14,7 ile 35-44 yaş grubu oldu. Psikolojik şiddet yaşam boyu en yüksek oranda %62,1 ile boşanmış kadınlarda görüldü.
ŞİDDETİ UYGULAYAN KİŞİLERE GÖRE DAĞILIM
Dijital şiddette %62,3 oranıyla yabancı kişiler ilk sırada yer aldı. Israrlı takipte de %39,6 ile yabancı kişiler öne çıktı. Eş, eski eş veya birlikte olunan kişiler dijital şiddette %15,7; ısrarlı takipte ise %32,1 oranıyla ikinci sırada yer aldı.
EĞİTİM DÜZEYİNE GÖRE EKONOMİK ŞİDDET ORANLARI BELİRLENDİ
Ekonomik şiddet oranları eğitim düzeyine göre incelendiğinde, bir okul bitirmeyen kadınların %31,8 oranıyla ilk sırada olduğu görüldü. Yükseköğretim mezunu kadınlarda bu oran %8,9 olarak hesaplandı.
ÇALIŞMA SEKTÖRÜNE GÖRE ŞİDDET DENEYİMLERİ
İstihdam edilen kadınlar arasında psikolojik şiddete maruz kalma oranı özel sektörde %34,0, kamu sektöründe ise %31,9 oldu. Ekonomik şiddet özel sektörde çalışan kadınlarda %21,1, kamu sektöründe çalışan kadınlarda %10,6 olarak belirlendi.
BÖLGELERE GÖRE FİZİKSEL ŞİDDET YOĞUNLUĞU
Bölgesel dağılıma göre fiziksel şiddet en yüksek %25,9 oranıyla Kuzeydoğu Anadolu’da görüldü. En düşük oran %8,8 ile Ortadoğu Anadolu’da kaydedildi.
SON 12 AYDA ŞİDDETE MARUZ KALMA ORANLARI
Son 12 ayda kadınların %11,6’sı psikolojik, %3,7’si dijital, %3,2’si ekonomik, %3,1’i ısrarlı takibe, %2,6’sı fiziksel ve %0,9’u cinsel şiddete maruz kaldı. Psikolojik şiddet son 12 ayda en çok %12,2 ile yoğun kentte yaşayan kadınlarda görüldü.
YAŞ GRUBUNA GÖRE SON 12 AY ŞİDDET ORANLARI
Son 12 ayda tüm şiddet türlerinde en yüksek oran %15,2 ile 15-24 yaş grubunda kaydedildi. Dijital şiddet en çok %7,3 ile bu yaş grubunda görüldü. Ekonomik şiddet ise %5,3 ile bir okul bitirmeyen kadınlarda en yüksek seviyede gerçekleşti.
MEDENİ DURUMA GÖRE ŞİDDET
Son 12 ayda fiziksel şiddete maruz kalma oranı boşanan kadınlarda %5,2, hiç evlenmeyenlerde %3,1, evli kadınlarda ise %2,1 olarak kaydedildi. Psikolojik şiddet oranının en düşük olduğu grup %10,2 ile evli kadınlar oldu.
KADINLARIN BELİRTTİĞİ ŞİDDET NEDENLERİ
Eşi veya birlikte olduğu kişinin fiziksel ya da cinsel şiddetine maruz kalan kadınların belirttiği nedenler arasında %21,7 ile öfke kontrol sorunu ilk sırada yer aldı. Erkeğin yetiştirilme tarzı %13,3, maddi sıkıntı %13,0 oranıyla takip etti. Öfke kontrol sorununu neden olarak belirtenlerin %28,3’ünü 25-34 yaş grubundaki kadınlar oluşturdu.
SONUÇ
Araştırmanın ortaya koyduğu veriler, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin çok boyutlu ve toplumsal dinamiklerle yakından ilişkili bir sorun olduğunu gösteriyor.
Kadınların yaşamlarının farklı dönemlerinde maruz kaldığı fiziksel, psikolojik, ekonomik ve dijital şiddet türlerinin yaygınlığı, şiddetin yalnızca bireysel davranışlardan kaynaklanmadığını; sosyal, ekonomik ve kültürel faktörlerin toplam etkisiyle sürdüğünü ortaya koyuyor.
Özellikle öfke kontrol sorunu, maddi sıkıntılar, yetiştirilme biçimleri ve kıskançlık gibi nedenlerin öne çıkması, şiddetin erkek davranış kalıpları ve aile içi iletişim biçimleriyle bağlantılı olduğunu gösterirken; eğitim düzeyi düştükçe ve ekonomik kırılganlık arttıkça şiddete maruz kalma oranlarının yükselmesi yapısal eşitsizliklerin etkisini ortaya koyuyor.
Genç kadınların son 12 ayda dijital ve psikolojik şiddete daha yüksek oranda maruz kalması, teknolojinin yeni bir şiddet alanı haline geldiğini gösteriyor. Bölgesel farklılıklar ise ekonomik koşullar, toplumsal değerler ve yerel dinamiklerin şiddetin görülme sıklığını etkilediğini ortaya koyuyor.
Tüm bu bulgular, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin hem bireysel hem toplumsal düzeyde çok yönlü bir sorun olduğunu ortaya koyuyor.