Türk tarihinin önemli ismi Celal Bayar kimdir?

Ekonomist, Siyasetçi ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 3. Cumhurbaşkanı, Atatürk'ün yakın arkadaşı Celal Bayar'ın hayatı merak ediliyor.

Eğitim Hayatı

16 Mayıs 1883’te Gemlik ilçesinin Umurbey köyünde doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini, Umurbey’de yapmıştır. Gemlik’te Reji İdaresi ve mahkeme kaleminde memuriyetle çalışma hayatına başlayan Bayar, daha sonra Bursa’da Ziraat Bankası’nda görev yapmış, ardından Deutsche Orientbank’ta çalışmıştır. Bursa’daki ikameti sırasında, Fransız papazlarının idaresindeki Collège Français de l’Assomption’a ve ipekböcekçiliği eğitimi veren Dârütta‘lîm-i Harîr kurslarına devam etmiştir.

Siyasi Hayatı ve Kariyeri

1919’da yapılan son Osmanlı Mebusan Meclisi seçimlerinde Saruhan (Manisa) mebusu seçilen Celâl Bayar, TBMM’de İktisat Encümeni’nde görev aldı ve 1920’de İktisat Vekâleti’ne vekâlet etmeye başladı. 1921’de asaleten İktisat Vekili oldu, 1922’ye kadar bu görevi sürdürdü. Lozan Konferansı’na iktisat müşaviri olarak katıldı. 1923’te İzmir milletvekili seçildi ve kısa bir süre Mübadele, İmar ve İskân Vekilliği yaptı. 1924’te Türkiye İş Bankası’nı kurmakla görevlendirildi ve 1932’ye kadar genel müdürlük yaptı. 9 Eylül 1932’de tekrar İktisat Vekili oldu. Devletçi ekonomi politikaları çerçevesinde sanayi planlarını hazırlayıp kamu iktisadî teşekküllerini kurdu. 1937’de başbakan oldu. Atatürk’ün vefatından sonra da bir süre başbakanlık yaptı, ancak 1939’da görevinden istifa etti. Soyadı Kanunu ile Atatürk tarafından kendisine "Bayar" soyadı verildi. 1945 yılı bütçe görüşmelerinde ortaya çıkan muhalefet hareketinin başında bulunan Celâl Bayar’ın mecliste yaptığı konuşma basında geniş yankılar uyandırdı. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün 19 Mayıs bayramında yaptığı konuşmasında söylediği, “siyaset ve fikir hayatında demokrasi prensiplerinin daha geniş bir ölçüde hüküm süreceği” sözlerinden cesaret alan Bayar ve arkadaşları (F. Köprülü, A. Menderes ve R. Koraltan) 7 Haziran 1945’te Cumhuriyet Halk Partisi meclis grubuna verdikleri “dörtlü takrir”le kanunlarda ve parti tüzüğünde bazı değişiklikler yapılmasını istediler. Dörtlü takririn Cumhuriyet Halk Partisi meclis grubunda sert tartışmalardan sonra önerge sahipleri dışındakilerin oylarıyla reddedilmesinden sonra Köprülü ve Menderes’in partiden ihraç edilmeleri üzerine Bayar önce İzmir milletvekilliğinden ardından da Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa etti. 7 Ocak 1946’da Demokrat Parti’yi kurdu ve bu partinin genel başkanlığına getirildi. 14 Mayıs 1950’de yapılan genel seçimlerde Demokrat Parti dört yıllık muhalefetten sonra ezici bir çoğunlukla meclise girince Türk siyasî tarihinde ilk defa halkın oylarıyla iktidar değişmiş oldu. Celâl Bayar 22 Mayıs 1950’de Türkiye’nin üçüncü cumhurbaşkanı seçildi ve partinin genel başkanlığından ayrıldı. 27 Mayıs 1960 İhtilâli’ne kadar 1954 ve 1957’de yeniden seçilerek bu görevde kaldı. Türkiye’nin 1950-1960 dönemine damgasını vurmuş olan Celâl Bayar, 27 Mayıs 1960 askerî darbesinden sonra hükümet üyeleri ve Demokrat Parti milletvekilleriyle birlikte tutuklanarak vatana ihanet, anayasayı ihlâl, Türk halkını iç savaşa sürüklemek, Türkiye’nin bir kısmını Rusya’nın egemenliğine bırakmak gibi suçlarla itham edilip Yassıada’da yargılandı. Mahkeme, Bayar dahil on beş Demokrat Parti üyesini ölüm cezasına çarptırdı. Fakat bunlardan sadece Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun idamları Millî Birlik Komitesi tarafından onaylanırken Bayar’ın cezası yaşlılığı sebebiyle müebbet hapse çevrildi. 7 Kasım 1964’e kadar Kayseri Cezaevi’nde kalan Bayar sağlık sebebiyle serbest bırakıldı. 103 yaşında İstanbul’da vefat etmişti

Eserleri:

Ben de Yazdım, Atatürk gibi düşünmek