Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, gazeteci Fatih Altaylı hakkında verilen 4 yıl 2 ay hapis cezası ve hükmen tutukluluk kararına ilişkin açıklamalarda bulundu. Mahkemenin kararını hukuki açıdan değerlendiren Sağkan, Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesinde düzenlenen tehdit suçunun unsurlarının oluşmadığını ve dosya kapsamında kaygıya sebebiyet verecek bir söylem bulunmadığını savundu. Sağkan, tutuklama kararının gerekçesiz olduğunu ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını belirtti.

"SÖZLE İFADE EDİLEN UNSURLARIN FİİLİ SALDIRI TANIMI ALTINA SOKULMASINI GÖRDÜK"

Mahkemenin kararını değerlendiren Sağkan, verilen hükmün gerekçesine dikkat çekti. Mahkeme heyetinin tehdit suçu çerçevesinde bir değerlendirme yaptığını belirten TBB Başkanı, bir YouTube yayınında sarf edilen sözlü ifadelerin mahkeme tarafından "fiili saldırı" olarak nitelendirildiğini aktardı. Bu nitelendirme nedeniyle ceza alt sınırının 5 yıl olarak belirlendiğini, ardından iyi hal indirimiyle cezanın 4 yıl 2 aya düşürüldüğünü ifade etti.

"KAÇMA ŞÜPHESİNE DÖNÜK SOMUT HİÇBİR OLGU ORTAYA KONULMADI"

Fatih Altaylı hakkında verilen hükmen tutuklama kararını eleştiren Sağkan, kararın "kaçma şüphesi" gerekçesine dayandırıldığını ancak dosyada buna dair somut bir bilgi bulunmadığını dile getirdi. Altaylı’nın bugüne kadar çağrıldığında mahkemeye gittiğini ve yurt dışından gelerek yargılama sürecine katıldığını hatırlatan Sağkan, tutuklama kararının hukuka aykırı olduğunu savundu.

Bakan Güler: "Terörsüz Türkiye hedefine doğru kararlı bir yürüyüş içindeyiz"
Bakan Güler: "Terörsüz Türkiye hedefine doğru kararlı bir yürüyüş içindeyiz"
İçeriği Görüntüle

"HUKUKEN GEREKÇELENDİREBİLMEM, YORUMLAYABİLME ŞANSIM YOK"

Kararın basın özgürlüğü üzerindeki etkilerine değinen Erinç Sağkan, 158 gündür devam eden tutukluluğun sona ermesi gerekirken devam ettirilmesinin bireysel bir mağduriyetin ötesine geçtiğini belirtti. Bu kararın basın üzerinde bir etki yaratma amacı taşıdığını öne süren Sağkan, mevcut durumu hukuki argümanlarla açıklamanın veya yorumlamanın mümkün olmadığını ifade etti.

"TÜRKİYE HUKUK DEVLETİ ÇİZGİSİNDEN TAMAMEN UZAKLAŞMIŞTIR"

Türkiye'deki yargı uygulamalarına yönelik eleştirilerde bulunan Sağkan, tutuklamaların bir tedbir olmaktan çıkıp cezalandırma ve korkutma aracı haline geldiğini iddia etti. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) sürece müdahale etmesi gerektiğini vurgulayan Sağkan, dosyaya müfettiş atanması ve genel olarak tutuklama tedbirlerinin gözden geçirilmesi çağrısında bulundu. Aksi takdirde hukuk güvenliğinden bahsetmenin mümkün olmayacağını sözlerine ekledi.

"BU TUTUKLULUK ARTIK İNFAZA DÖNÜŞMÜŞTÜR"

Cezanın infaz süreciyle ilgili teknik detayları da paylaşan Sağkan, verilen 4 yıl 2 aylık cezanın infazında 1/2 oranının uygulanacağını ve son bir yılın denetimli serbestlik kapsamında geçirileceğini belirtti. Fatih Altaylı’nın yaklaşık 5 aydır tutuklu bulunduğunu hatırlatan Sağkan, mevcut tutukluluk süresinin fiilen infaz süresini karşıladığını, bu nedenle tutukluluğun devamının bir infaz uygulamasına dönüştüğünü kaydetti.