Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile Libya Ulusal Petrol Kurumu arasında imzalanan anlaşma, Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerini kapsıyor. Anlaşma sonrası Yunanistan tepki gösterdi.
Yunanistan'dan Üç Başlıkta Endişe
Yunan basını, Türkiye-Libya anlaşmasının “Atina için üç ciddi tehdit” barındırdığını yazdı. Bu endişeler şu şekilde sıralanıyor:
- Libya’dan Avrupa’ya yeni bir göç dalgası ihtimali, özellikle Libya’nın doğusundaki istikrarsızlıkla bağlantılı olarak dile getiriliyor.
- Trablus yönetiminin Girit açıklarında sondaj faaliyetlerine başlayabileceği iddiası, Atina’da dikkatle izleniyor.
- En kritik endişe ise, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki jeopolitik etkisinin daha da artması. Yunan hükümeti, bu durumun dengeyi kendi aleyhine bozabileceğini düşünüyor.
Miçotakis’ten Sert Sözler, Donanmadan Hamle
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, anlaşmayı “yasa dışı ve temelsiz” olarak nitelendirerek, Türkiye’yi bir kez daha Avrupa Birliği’ne şikâyet etti. Aynı zamanda Yunan donanması da devreye sokuldu; Libya açıklarına üç savaş gemisi gönderildi. Atina yönetimi, bu askeri hamlenin “insan kaçakçılığına karşı mücadele” amacı taşıdığını ileri sürdü.
Libya'dan Net Yanıt: "Egemenliğimiz Tartışmaya Açık Değil"
Yunanistan’ın hamlesine karşılık Libya Başbakanı Usame Hammad da bir açıklama yaparak, Türkiye ile yapılan tüm anlaşmaların uluslararası hukuka uygun olduğunu ve hiçbir ülkenin deniz yetki alanlarına müdahale teşkil etmediğini vurguladı.
“Anlaşmalarımız meşrudur. Libya'nın egemen deniz hakları pazarlık konusu yapılamaz.”
Libya Ulusal Petrol Kurumu da benzer bir açıklama yaparak Türkiye ile sürdürülen enerji iş birliğinin Libya’nın çıkarları doğrultusunda yürütüldüğünü ve enerji keşif faaliyetlerinin kararlılıkla süreceğini duyurdu.
Jeopolitik Denge Yeniden Şekilleniyor
Bu gelişme, Doğu Akdeniz’de halihazırda kırılgan olan dengeyi yeniden hareketlendirdi. Uzmanlar, Türkiye’nin Libya ile derinleşen enerji ilişkilerinin hem enerji güvenliği hem de deniz yetki alanları açısından bölgesel etkileriolacağını belirtiyor. AB ve NATO çevrelerinde ise önümüzdeki günlerde diplomatik yoğunluğun artması bekleniyor.