DHA'nın özel haberine göre, Türkiye 2025’in ilk 9 ayında son 52 yılın en kurak dönemini yaşadı. Meteorolojik verilere göre ülke genelindeki yağışlar mevsim normallerine göre %26 azaldı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Mühendislik Fakültesi Su Kaynakları Uzmanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, yaşanan kuraklığın hem içme suyu hem de tarımsal üretim açısından ciddi sonuçlar doğuracağını vurguladı.
BARAJLAR ALARM VERİYOR: ANKARA VE İZMİR’DE TEHLİKE ÇANLARI
Özçelik’in verdiği bilgilere göre, özellikle Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde barajlardaki doluluk oranı kritik seviyelere gerilemiş durumda.
Ankara’daki rezervuarların doluluk oranı %13,3'e düşerken, İzmir’in en büyük su kaynağı olan Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesi sadece %10,1. Bu oranların yaz aylarında daha da düşmesi bekleniyor.
TARIMSAL ÜRETİMDE CİDDİ REKOLTE KAYBI BEKLENİYOR
Kuraklığın sadece içme suyu değil, tarımsal üretimi de ciddi şekilde etkileyeceğine dikkat çeken Doç. Dr. Özçelik, “Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde %53, İç Anadolu’da %36, Ege ve Akdeniz’de ise %30 civarında yağış eksikliği var. Bu da ürün veriminde ciddi kayıplara neden olacak” dedi.
MARMARA VE GÜNEYDOĞU'DA VAHİM TABLO: %90’A YAKIN YAĞIŞ EKSİKLİĞİ
Haziran ayı verilerine göre Marmara Bölgesi’nde %94, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise %88 oranında yağış eksikliği kaydedildi. Ülke genelinde bu oran %63’e ulaşmış durumda. Uzmanlar bu durumun sadece kuraklık değil, ani sağanakların neden olabileceği taşkınlar açısından da tehlike oluşturduğunu belirtiyor.
KENTSEL ALTYAPI YETERSİZ: SU KRİZİ KAPIDA
Özçelik, kentsel altyapısı eksik olan şehirlerin daha büyük risk altında olduğunu vurgulayarak, “Rezervuarları olmayan ya da kapasitesi yetersiz olan yerleşimlerde içme suyu temininde büyük sıkıntılar yaşanacak. Büyükşehirler bu açıdan en kırılgan alanlar” dedi.