Türkiye ve İsveç: Enerjiyle Güçlenen Yeni Dönem Dostluğu

KÖŞE YAZISI | Hazırlayan: Harun ŞAHİN

Enerji, artık yalnızca elektrik üretmenin ya da fosil yakıt aramanın ötesinde; diplomasi, sürdürülebilirlik ve kalkınma planlarının merkezine yerleşmiş durumda. Bu noktada, Türkiye ile İsveç arasında kurulabilecek enerji işbirliği, sadece teknik ya da ekonomik bir ortaklık değil; aynı zamanda iki farklı kültürün, vizyoner bir gelecek için bir araya gelmesidir.

Bir yanda enerji ihtiyacı her geçen yıl artan, büyüyen ve genç bir Türkiye; diğer yanda yenilenebilir enerji teknolojilerinde dünya çapında örnek gösterilen, çevreci yaklaşımları ve enerji verimliliğiyle öne çıkan bir İsveç. Bu iki ülkenin potansiyelleri bir araya geldiğinde ortaya çıkacak sinerji, hem ikili ilişkileri güçlendirecek hem de Avrupa ile Avrasya arasında yepyeni bir enerji köprüsü kuracaktır.

İsveç: Kuzey’in Temiz Enerji Uzmanı

İsveç, bugün dünyanın en sürdürülebilir enerji sistemlerinden birine sahip. Ülkenin elektrik üretiminin büyük bölümü hidroelektrik, rüzgâr ve nükleer kaynaklardan sağlanıyor. Aynı zamanda atık yönetimi, biyoyakıtlar ve enerji verimliliği konularında da yenilikçi çözümler sunan İsveç, bu tecrübeyi küresel ölçekte paylaşmayı önemsiyor.

Türkiye için bu durum büyük bir fırsat. Çünkü Türkiye, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak, yerli ve yenilenebilir kaynakları artırmak, enerjiyi daha verimli kullanmak gibi hedefleri uzun süredir ajandasının üst sıralarında tutuyor.

Türkiye-İsveç İş Birliği: Neden Şimdi?

Son yıllarda Türkiye-İsveç ilişkileri, NATO ve Avrupa Birliği çerçevesinde çeşitli başlıklarda gündeme gelse de; enerji gibi teknik, ortak fayda odaklı bir alanda kurulacak köprüler, diplomatik ilişkileri de yumuşatabilir, derinleştirebilir. İşte bu nedenle enerji alanı, tarafların samimi, uzun vadeli ve yapıcı bir zeminde buluşabileceği en uygun alanlardan biridir.

Ortaklık İçin Önerilen Stratejik Alanlar

İsveç, rüzgâr türbinleri, güneş paneli verimliliği ve biyokütle teknolojileri konusunda dünya liderlerinden. Türkiye’nin rüzgâr enerjisi potansiyeli özellikle Ege ve Marmara bölgelerinde oldukça yüksek. İsveçli firmalarla birlikte kurulacak ortak üretim tesisleri, hem teknoloji transferi sağlar hem de Türkiye'nin yerli üretim hedeflerine katkı sunar.

İsveç, dijitalleşmiş enerji altyapısı ve “akıllı şehir” uygulamalarıyla örnek bir model. Türkiye'de şehirleşme hızla devam ederken, akıllı sayaç sistemleri, enerji tasarruflu aydınlatma çözümleri ve dijital şebeke uygulamaları gibi konularda İsveç ile ortak Ar-Ge çalışmaları yapılabilir.

İsveç, Avrupa’nın yeşil hidrojen üretiminde öncü ülkelerinden biri. Türkiye de yakın zamanda hidrojen yol haritasını kamuoyuna sundu. Bu iki ülkenin, yeşil hidrojen üretimi, depolama ve taşımacılığı alanında işbirliği yapması, hem çevreci hedeflere katkı sağlar hem de teknolojik yakınlaşmayı hızlandırır.

İsveç’in çevre bilinci ve mühendislik birikimi ile Türkiye’nin genç ve dinamik insan kaynağı buluştuğunda güçlü bir sinerji doğar. Ortak burs programları, üniversiteler arası enerji teknolojileri araştırma merkezleri, öğrenci değişimleri ve mesleki staj projeleri ile bu bağlar daha da güçlenebilir.

İki ülke arasında her yıl dönüşümlü düzenlenecek bir “Türkiye-İsveç Yeşil Gelecek Forumu”, enerji, iklim, çevre ve sürdürülebilir kalkınma başlıklarının masaya yatırılacağı, özel sektör, kamu ve akademi temsilcilerini buluşturacak güçlü bir platform olabilir.

Farklılık Değil, Tamamlayıcılık Üzerinden Bir Ortaklık

Türkiye ile İsveç arasında birçok açıdan farklılıklar olabilir: İklim, nüfus yapısı, sanayi modeli ya da siyasi eğilimler... Ancak enerji söz konusu olduğunda bu farklar birer engel değil, tamamlayıcı bir denge olarak görülmelidir. İsveç'in teknoloji ve sistem bilgisi, Türkiye’nin coğrafi avantajları ve büyüme potansiyeliyle birleştiğinde, her iki ülke için de kazançlı bir tablo ortaya çıkacaktır.

Soğuk Kuzey ile Sıcak Anadolu Rüzgarı, Temiz Bir Gelecekte Buluşabilir

Bugün enerji sadece ekonomik değil, aynı zamanda ahlaki bir meseledir. Doğaya zarar vermeden kalkınmak, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyorsak, birbirimizden öğrenmeli, birlikte üretmeli ve ortak değerlerde buluşmalıyız.

İsveç ile Türkiye arasında kurulacak enerji işbirliği, yalnızca iki ülkenin değil, Avrupa ve Avrasya'nın da daha yeşil, daha adil ve daha yaşanabilir bir geleceğe yürümesine katkı sunabilir.

Çünkü enerji sadece güç üretmek değildir; aynı zamanda dostluk, diplomasi ve dayanışma üretmektir.

Kaynaklar: Dışişleri Bakanlığı Verileri, BM Raporları, Uluslararası Ajans Analizleri