Türkiye, mart ayında YPG/SDG ile Şam arasında imzalanan entegrasyon anlaşmasının hâlâ uygulanmamış olmasını eleştirerek, ABD destekli Kürt güçlerine yönelik uyarı tonunu sertleştirdi. Reuters’ın aktardığına göre Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, YPG’nin “zaman kazanma stratejisini” sürdürdüğünü ve bunun artık kabul edilemez olduğunu söyledi.
Ankara’nın beklentisi, SDG ve YPG’nin anlaşma kapsamında silah bırakması, yabancı savaşçıların ülkeyi terk etmesi ve örgütün kadrolarının Suriye devlet yapısına entegre olması.
OPERASYON SİNYALİ NETLEŞTİ: "GEREKEN NEYSE O YAPILIR"
Türkiye, yıllardır terör örgütü olarak tanımladığı YPG’ye yönelik askeri baskıyı yeniden gündeme getirdi. Fidan’ın Reuters’a yansıyan ifadelerine göre Ankara, taleplerin karşılanmaması hâlinde sınır ötesi askeri operasyon dahil tüm seçenekleri masada tutuyor.
Bakan Fidan yaptığı açıklamada, yeni Suriye yönetiminin YPG konusunda adım atmasının beklendiğini ancak bu adımların gecikmesi durumunda Türkiye’nin kendi güvenlik planlamasını devreye sokacağını belirtti. “Gereken neyse o yapılır” diyen Fidan, bunun açık şekilde bir askeri müdahale mesajı olduğunu vurguladı.
SURİYE'DE YENİ DENGELER VE ANKARA'NIN BEKLENTİSİ NE YÖNDE?
Eski Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından oluşan yeni dönemde, Ankara hem diplomatik hem güvenlik eksenli bir yeniden yapılanma süreci bekliyor. Türkiye, YPG’nin bölgedeki etkinliğinin azaltılmasını ve SDG’nin Suriye devlet düzenine entegre edilmesini bölgesel istikrar için zorunlu görüyor.
Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki kamplarda tutulan DEAŞ’lı mahkumların kontrolünün de anlaşmaya bağlı olarak yeni Suriye yönetimine devredilmesini istiyor. Bu süreç tamamlanamazsa, kontrolün Türkiye tarafından üstlenilmesinin gündemde olduğu belirtiliyor.
"TÜRKİYE BU ADIMI DAHA ÖNCE ATTI"
Ankara, daha önce Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Fırat Kalkanı harekatlarında YPG hedeflerine karşı geniş kapsamlı askeri operasyonlar gerçekleştirmişti. Reuters bu geçmiş operasyonları hatırlatarak, Türkiye’nin yeni bir harekâta yönelmesinin “sürpriz olmayacağı” değerlendirmesinde bulundu. Şu anda hem Şam hem Ankara tarafından, sürecin diplomatik yöntemlerle ilerleyip ilerlemeyeceği ya da yeniden askeri hareketliliğe mi dönüşeceği merakla takip ediliyor.
