Dünya

Ukrayna'nın drone hamlesi: Savaşın gidişatını değiştiren teknoloji

Ukrayna, 2023 yılında en az 1 milyon insansız hava aracı (İHA) üreterek dikkatleri üzerine çekti. 2025 yılındaki hedefi ise oldukça kritik beklentilere sahne oldu.

2025 yılı için hedef ise 2,5 milyon drone. Bu rakam, Ukrayna’nın sadece savunmada değil, aktif saldırı stratejisinde de drone teknolojisini merkezine aldığını gösteriyor.

Ukrayna Savunma Bakanlığı’na göre üretim, hem devlet destekli şirketler hem de sivil girişim ağları tarafından organize ediliyor. Özellikle “Brave1” isimli devlet destekli teknoloji konsorsiyumu, sektöre yön veriyor. 2024 yılı için drone üretimi bütçesi yaklaşık 90 milyon doları bulurken, 2025’te bu rakamın 150 milyon doları aşabileceği belirtiliyor.

Cephede Oyun Değiştirici: FPV ve Kamikaze drone’lar

Ukrayna’nın en çok başvurduğu sistemlerin başında FPV (First Person View) tipi saldırı drone’ları geliyor. Bu düşük maliyetli ama etkili araçlar, özellikle tank ve zırhlı hedeflerin imhasında öne çıkıyor. Kimi modellerde gece görüş ve termal kameralar da kullanılıyor.

Kamikaze drone’lar ise daha büyük ve kritik hedeflere yönlendiriliyor. Radar sistemleri, mühimmat depoları ve komuta merkezleri bu saldırıların başlıca hedefi. Son dönemlerde kullanılan “UJ-22 Airborne” gibi uzun menzilli drone’lar, Rusya içindeki kritik noktalara kadar ulaşabiliyor.

Ukrayna'da balta taşıyan bir drone

Moskova Artık Savaşın Dışında Değil

Ukrayna, 2023’ten itibaren Rusya topraklarını doğrudan hedef alan drone saldırılarına hız verdi. Belgorod, Kursk, Bryansk gibi sınır bölgelerinin yanı sıra Moskova da bu saldırılardan nasibini aldı. 2024 yılı içinde Moskova çevresine en az 20 drone saldırısı gerçekleştiği bildiriliyor.

Ukrayna’nın bu saldırılarla hedefi, sadece askeri değil; Rus kamuoyunu psikolojik olarak sarsmak. Moskova gibi şehirlerin güvende olmadığını göstermek, Kremlin’in savaş stratejisini sorgulatıyor.

Rusya’nın Cevabı Paralel Oldu

Rusya, artan drone saldırılarına karşı elektronik harp sistemlerine (EW) yöneldi. “Krasukha”, “Zhitel” gibi sistemlerle iletişim ve GPS sinyalleri bastırılıyor. Ancak uzmanlara göre bu sistemler, özellikle hızlı ve alçak irtifadan uçan FPV drone’lara karşı tam anlamıyla etkili değil.

Ayrıca başkent Moskova çevresinde hava savunma sistemleri, GPS bozucular ve kamuflaj sistemleriyle ikinci bir savunma hattı oluşturulmuş durumda. Ancak bu önlemler, Ukrayna’nın yaratıcı taktiklerine karşı her zaman yeterli olmuyor.

Düşük Maliyet, Yüksek Etki

Ukrayna'nın kullandığı birçok FPV drone’un maliyeti sadece birkaç yüz dolar. Buna karşın imha ettikleri hedefler arasında milyon dolarlık tanklar, radar sistemleri ve askeri konvoylar var. Bu nedenle uzmanlar bu stratejiyi “asimetrik avantaj” olarak tanımlıyor.

Ayrıca drone’lar, sadece saldırı için değil, istihbarat ve hedef belirleme görevlerinde de aktif rol oynuyor. Topçu atışları öncesinde yapılan keşif uçuşları, isabet oranını ciddi şekilde artırıyor.

Ukrayna'nın drone stratejisi, savaş doktrinlerinde bir değişime işaret ediyor. Devlet destekli üretim, sivil girişimlerle birleşince, klasik hava kuvvetlerine alternatif bir model ortaya çıkmış durumda. Bu modelin, benzer durumdaki ülkeler için örnek teşkil edebileceği belirtiliyor.

NATO ülkeleri başta olmak üzere birçok ülke, Ukrayna’daki gelişmeleri yakından takip ediyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli İHA’ların sahadaki etkisi, geleceğin çatışmalarında “hava üstünlüğü” kavramının yeniden tanımlanmasına yol açabilir.