Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçlamasıyla 142 gündür tutuklu bulunduğu davada ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul Silivri’de görülen duruşmada, Özdağ’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi ve dava 17 Haziran 2025’e ertelendi. Savcı, Özdağ için 1.5 yıldan 4.5 yıla kadar hapis cezası talep etti.
İlk Duruşmada Alkışlı Karşılama
Özdağ, Silivri Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonuna girişinde avukatlar ve izleyiciler tarafından alkışlarla karşılandı. Çok sayıda Zafer Partili, destek göstermek için duruşma öncesinde cezaevi önünde toplandı. Duruşma, Özdağ’ın savunması ve mahkeme sürecine ilişkin açıklamalarıyla dikkat çekti.
Özdağ: “Tutukluluğum Siyasi, Sebep Öcalan Süreci”
Ümit Özdağ, savunmasında tutukluluğunun adli değil, siyasi bir süreç olduğunu vurguladı. “142 gün önce tek kişilik hücrede anayasal ve yasal haklarım çiğnendi. Tutuklu olmamın sebebi ne Cumhurbaşkanına hakaret ne de Kayseri olayları. Asıl sebep, Öcalan ve PKK ile yürütülen süreçtir” dedi. Özdağ, iddianamede lehine olan delillerin yer almadığını, yargılamanın siyasi motivasyonlu olduğunu savundu.
Göç Politikalarına Eleştiri
Özdağ, savunmasında Türkiye’deki sığınmacı ve kaçak göçmen sorununa dikkat çekti. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin göç politikalarının Türkiye’ye haksızlık yaptığını belirten Özdağ, “Ülkemiz, Suriye, Afganistan ve diğer bölgelerden gelen milyonlarca sığınmacının ekonomik, demografik ve sosyolojik baskısı altında. Bu uyarıları halkımızı bilinçlendirmek için yaptım. Asıl bunları söylemeseydim hukuka aykırı davranmış olurdum” diye konuştu.
Akademik ve Siyasi Kariyerine Vurgu
Savunmasında akademik ve siyasi birikimini öne çıkaran Özdağ, “Bütün hayatımı Türk milletinin güvenliği ve refahına adadım. Binlerce öğrenci, yüzlerce polis ve subay yetiştirdim. Türk devletine karşı suç işlemedim” dedi. Özdağ, savcılığın dört yıl boyunca sosyal medya paylaşımlarını incelediğini, ancak Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesi kapsamında suç teşkil edecek bir paylaşım bulunmadığını iddia etti.
“Küresel Göçle Mücadele Ediyorum”
Özdağ, Türkiye’nin “stratejik göç mühendisliği” ile karşı karşıya olduğunu ve bu durumun emperyalist güçler tarafından istikrarsızlaştırma aracı olarak kullanıldığını savundu. “Küresel göç çağında, kontrolsüz göçe karşı çıktığım için tutuklanan tek politikacıyım” diyen Özdağ, sığınmacıların devletler hukuku ve milli yasalar çerçevesinde ülkelerine dönmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, tahrik ve kışkırtma iddialarına karşı mücadele ettiğini, bu konuda davalar açtığını belirtti.
İddianameye Eleştiri
Özdağ, savcılığın iddianamesini eleştirerek, lehine olan paylaşımların dikkate alınmadığını ve sekiz ay önce takipsizlik kararı verilen bir paylaşımın iddianamede yer aldığını söyledi. “Savcılık, halkı kin ve nefrete teşvik eden bir paylaşımımı bulamadı, çünkü böyle bir paylaşımım yok” dedi.
“Tarih Gerçeği Yazacak”
Özdağ, savunmasını şu sözlerle tamamladı: “Burada olmamın sebebi, PKK lideri Öcalan ile yürütülen görüşmelere eleştirilerim ve PKK’ya güvenilmeyeceğini savunmamdır. Tarih, ‘Ümit Özdağ Kayseri’de olayları kışkırttı’ diye yazmayacak. ‘PKK’ya güvenmeyin, Anayasa’yı değiştirmeyin dediği için yargılandı’ diye yazacak. Hüküm sizin, adalet Allah’ındır.” Özdağ, mahkemenin Türk milleti adına vereceği kararın vicdana ve adalete uygun olmasını umduğunu ifade etti.
Dava 17 Haziran’a Ertelendi
Mahkeme, Özdağ’ın savunmasının ardından tutukluluk halinin devamına karar verdi. Savcının, Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesi uyarınca 1.5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası talep ettiği dava, 17 Haziran 2025’e ertelendi. Özdağ’ın yargılanma süreci hem siyasi hem de hukuki tartışmaları beraberinde getiriyor.