Erkeklerde ve kadınlarda görülebilmekle birlikte, kadınlarda daha sık teşhis edilse de erkeklerde daha agresif seyretme eğilimindedir. Bu kanser türü, diğer üriner sistem kanserlerine göre çok daha az yaygındır ancak erken teşhis edilmediğinde ciddi sonuçları olabilir. Üretra kanserinin başlıca üç histolojik tipi vardır:
- Skuamöz hücreli karsinom (SCC): En yaygın tiptir, özellikle kadınlarda ve üretranın distal (dış) kısmında görülür. Kronik tahrişle ilişkilendirilebilir.
- Transisyonel hücreli karsinom: Mesane kanseri ile de ilişkilidir ve üretranın mesaneye yakın proksimal (iç) kısmında daha sık ortaya çıkar.
- Adenokarsinom: Üretral bezlerden kaynaklanan nadir bir tiptir.
Üretra kanseri için belirlenmiş bazı risk faktörleri bulunmaktadır. Bu faktörler kanser gelişim olasılığını artırabilir ancak kanserin doğrudan nedeni değillerdir:
- Sigara kullanımı: Tüm üriner sistem kanserlerinde olduğu gibi üretra kanseri riskini de artırır.
- Kronik inflamasyon veya tahriş: Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, üretra darlığı veya cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar üretral dokuda sürekli tahrişe yol açarak riski artırabilir.
- Mesane kanseri öyküsü: Daha önce mesane kanseri geçiren kişilerde üretra kanseri gelişme riski daha yüksektir.
- Yaş: Genellikle 50 yaşın üzerindeki bireylerde daha sık görülür.
Belirtiler, Tanı Yöntemleri ve Üretra Kanseri Evrelemesi
Belirtiler
Üretra kanseri belirtileri, tümörün büyüklüğüne, konumuna ve yayılımına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Erken evrelerde belirti vermeyebilir veya diğer idrar yolu enfeksiyonları ile karıştırılabilir. En sık görülen belirtiler şunlardır:
- İdrarda kan (hematüri): Gözle görülebilir veya mikroskobik olabilir.
- Ağrılı veya zorlu idrara çıkma (dizüri): İdrar yaparken yanma veya ağrı hissi.
- Sık idrara çıkma veya acil idrara çıkma ihtiyacı.
- İdrar akışında zayıflama veya kesiklik.
- Pelvis veya cinsel organlarda ağrı.
- Üretra çevresinde ele gelen kitle veya şişlik.
- Üretradan anormal akıntı.
Tanı Yöntemleri
Üretra kanseri tanısı, belirtileri olan hastalarda detaylı bir değerlendirme ile konulur. Tanı sürecinde kullanılan yöntemler şunlardır:
- Fizik muayene: Doktor, üretral bölgeyi ve kasıkları kontrol eder. Erkeklerde rektal muayene, kadınlarda vajinal muayene de yapılabilir.
- İdrar tahlili ve idrar kültürü: İdrarda kan veya enfeksiyon belirtileri olup olmadığını gösterir.
- Sistoskopi ve üretroskopi: İnce, ışıklı bir tüp (sistoskop/üretroskop) kullanılarak üretra ve mesane içi incelenir. Bu işlem sırasında şüpheli dokulardan biyopsi alınabilir.
- Biyopsi: Şüpheli dokudan alınan örneğin mikroskop altında incelenmesi ile kanser hücrelerinin varlığı kesinleştirilir ve kanserin tipi belirlenir.
- Görüntüleme testleri: Bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve pozitron emisyon tomografisi (PET) gibi yöntemler, kanserin yayılımını (lenf nodlarına veya diğer organlara) değerlendirmek için kullanılır.
Evreleme Sistemi
Kanser teşhis edildikten sonra, hastalığın yayılım derecesini belirlemek için evreleme yapılır. Üretra kanserinde genellikle TNM evreleme sistemi kullanılır:
- T (Tümör): Tümörün boyutu ve üretral duvarın ne kadar derinliğine yayıldığını gösterir.
- N (Nodül): Yakındaki lenf nodlarına yayılım olup olmadığını belirtir.
- M (Metastaz): Kanserin uzak organlara (örn. akciğer, karaciğer, kemik) yayılıp yayılmadığını gösterir.
Bu bilgiler bir araya getirilerek kanser evre 0'dan evre IV'e kadar sınıflandırılır. Evreleme, tedavi planının oluşturulmasında ve prognozun belirlenmesinde kritik öneme sahiptir.
Üretra Kanseri Tedavisi, Evreye Özgü Yaklaşımlar ve Prognostik Özellikleri
Üretra kanseri tedavisi, kanserin evresine, türüne, tümörün konumuna, hastanın genel sağlık durumuna ve tercihine göre planlanan multidisipliner bir yaklaşımla belirlenir. Tedavi seçenekleri cerrahi, radyoterapi, kemoterapi veya bunların kombinasyonlarını içerebilir.
Cerrahi Tedavi
Cerrahi, birçok üretra kanseri vakasında birincil tedavi yöntemidir. Uygulanacak cerrahi yöntem, tümörün boyutuna ve yerleşimine bağlıdır:
- Transüretral rezeksiyon (TURBT): Küçük, yüzeysel tümörlerin üretradan endoskopik olarak çıkarılmasıdır.
- Kısmi ürektomi: Üretranın kanserli kısmının çıkarılmasıdır. Yeterli sağlıklı doku bırakılarak idrar fonksiyonunun korunması amaçlanır.
- Radikal ürektomi: Tüm üretranın, çevreleyen dokuların ve lenf nodlarının çıkarılmasıdır. Erkeklerde penisin bir kısmı, prostat ve seminal veziküller de çıkarılabilir. Kadınlarda ise mesane, vajinanın bir kısmı ve yakındaki lenf nodları çıkarılabilir.
- Sistorektomi: Mesane ve üretranın birlikte çıkarılmasıdır. Bu durumda idrarın vücuttan atılması için alternatif bir yol (örn. ileal kanal veya neobladder) oluşturulur.
Radyoterapi
Radyoterapi (ışın tedavisi), yüksek enerjili ışınlar kullanarak kanser hücrelerini öldürmeyi amaçlar. Üretra kanserinde tek başına veya cerrahi ile birlikte (ameliyat öncesi tümörü küçültmek veya ameliyat sonrası kalan hücreleri yok etmek için) kullanılabilir. Dışarıdan uygulanan (eksternal radyoterapi) veya içten uygulanan (brakiterapi) yöntemleri vardır.
Kemoterapi
Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için ilaçların kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Tek başına nadiren kullanılır ancak ileri evre üretra kanserlerinde veya cerrahi sonrası nüks riskini azaltmak için adjuvan tedavi olarak verilebilir. Ayrıca, cerrahi öncesinde tümörü küçültmek (neoadjuvan kemoterapi) veya metastatik hastalığı kontrol altına almak için de kullanılabilir.
Evrelere Göre Tedavi Yaklaşımları ve Takip
- Erken Evre Kanserler (Evre 0, I, II): Genellikle cerrahi tedavi (TURBT veya kısmi ürektomi) yeterli olabilir. Bazı durumlarda radyoterapi de tercih edilebilir.
- İleri Evre Kanserler (Evre III, IV): Daha agresif yaklaşımlar gerektirir. Radikal ürektomi, radyoterapi ve kemoterapinin kombinasyonu sıklıkla uygulanır. Metastaz yapmış durumlarda kemoterapi, palyatif radyoterapi ve diğer hedefe yönelik tedaviler ön plana çıkar.
Tedavi sonrası düzenli takip, nüks riskini değerlendirmek ve olası komplikasyonları yönetmek için hayati öneme sahiptir. Bu takip, fizik muayeneler, idrar testleri, sistoskopi ve görüntüleme testlerini içerebilir.
Prognoz (sağ kalım beklentisi), kanserin evresine, histolojik tipine, tümörün konumuna ve tedaviye verilen yanıta göre değişiklik gösterir. Erken evrelerde teşhis edilen ve tedavi edilen lokalize kanserlerde prognoz genellikle daha iyidir. Ancak ileri evre veya metastatik üretra kanserlerinde prognoz daha düşüktür.