Üvey Baba dizisinde canlandırdığı "Gaddar Halil" karakteriyle bir döneme damgasını vuran usta oyuncu Şemsi İnkaya, 85 yaşındaki son haliyle yeniden gündemde. Zamanın etkilerini taşısa da, hâlâ ayakta duran enerjisi ve duruşuyla görenleri hem duygulandırdı hem de hayran bıraktı. “Zaman kimseye acımıyor” dedirten bu değişim, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
Televizyon tarihine geçen bir kötünün ardındaki sanatçı
1939 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Şemsi İnkaya, eğitim hayatına ticaret lisesinde başladı ancak gönlünde yatan asıl meslek tiyatroydu. Konservatuvar eğitimi alarak sahnelere adım atan İnkaya, kısa sürede sahne ışığını ve kamera önündeki yeteneğini ispatladı. Özellikle 1998'de yayın hayatına başlayan Üvey Baba dizisiyle geniş kitlelerce tanınan usta oyuncu, “Halil” karakteriyle izleyicilerin hafızasında derin bir iz bıraktı.
"Gaddar Halil" ile bir dönemin travması oldu
Zalim, sert, acımasız bir baba figürü olarak ekrana gelen Halil karakteri, yalnızca bir rol değil, aynı zamanda bir dönemin toplumsal belleğinde yer eden bir figürdü. Şemsi İnkaya'nın bu karaktere kattığı psikolojik derinlik ve oyunculuk gücü, sadece bir "kötü karakteri" değil, insanın karanlık yönlerini de gözler önüne serdi. Bu yönüyle İnkaya, oyunculukta ustalık mertebesine ulaştı.
Üvey Baba ile sınırlı kalmayan dev bir kariyer
Tiyatrodan Yeşilçam’a, dizilerden televizyon skeçlerine kadar çok sayıda projede yer alan İnkaya, 1970’li yıllarda Yeşilçam sinemasında da aktif bir şekilde rol aldı. Özellikle komedi-dram türlerindeki yan rollerde gösterdiği performanslar, onun çok yönlü bir oyuncu olduğunu kanıtladı. Gaddar rollerin yanı sıra mizahi yönüyle de izleyicilerin sevgisini kazandı.
85 yaşında ama hâlâ sanatın içinde
Bugün 85 yaşında olan Şemsi İnkaya, aktif olarak setlerde yer almasa da yaşam enerjisini koruyan, örnek alınan bir sanat insanı olarak yoluna devam ediyor. Onun bu dinamizmi, genç kuşaklara hem sanat hem de yaşam disiplini açısından büyük bir örnek teşkil ediyor. Son görüntüsü, sosyal medyada binlerce kez paylaşıldı, “Yaşlanmak değil, yaşamaktır mesele” yorumları yapıldı.