Gerek ABD kamuoyunu gerekse de tüm dünyayı uzun süredir meşgul eden “tanımlanamayan uçan cisim” (UFO) iddialarına ilişkin çarpıcı bir iddia ortaya açıldı.
Yeni bulgular, ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon), UFO'larla ilgili yanlış yönlendirici bilgiler yayarak ülkedeki “UFO mitolojisinin” oluşmasında ve büyümesinde doğrudan rol oynadığını ortaya koydu. Pentagon’un bu dezenformasyon faaliyetlerinin, kamuoyunun dikkatini gizli savunma projelerinden uzaklaştırmak amacı taşıdığı değerlendiriliyor.
UFO Görüntüleri ve İddiaları Aslında Gizli Silah Perdesi
The Wall Street Journal’ın (WSJ) haberine göre, Pentagon bünyesindeki özel bir birim, ABD'nin sözde UFO programlarıyla ilgili komplo teorilerini araştırırken çarpıcı bir gerçeği gün yüzüne çıkardı.
Habere göre, ABD yönetimi, dünya dışı varlıklardan gelmiş gibi görünen deliller oluşturarak bu söylentilerin yayılmasına bilerek göz yumdu.
Asıl amaç ise, kamuoyunun dikkatini dağıtarak gerçekte yürütülen son derece gizli silah ve teknoloji projelerinin üzerini örtmekti. Bu stratejiyle, spekülasyonların gölgesinde kalan kritik savunma faaliyetlerinin gizliliği korunmuş oldu.
Aslında UFO Değiller
Kongre tarafından başlatılan soruşturma kapsamında yapılan incelemeler, yetkilileri 1980’li yıllara kadar geri götürdü.
O yıllarda, ABD Hava Kuvvetleri’ne bağlı bir albayın, Nevada Çölü'nde bulunan ve uzun süredir komplo teorilerine konu olan 51’inci Bölge yakınlarında bir bara gittiği ortaya çıktı.
Albayın, bar sahibine “uçan daire” şeklinde görünen cisimlerin fotoğraflarını verdiği ve bu görüntülerin daha sonra barın duvarlarına asıldığı belirtildi.
Bu olay, ABD ordusunun o dönemde gizlice “dünya dışı bir teknolojiyi test ettiği” yönündeki söylentilerin fitilini ateşledi.
Gerçeği İtiraf Etti
Ancak gerçekte, o dönemki albay bambaşka bir görevin parçasıydı: Dezenformasyon. Fotoğraflar, kasıtlı olarak manipüle edilmişti. Artık emekli olan albay, 2023 yılında Pentagon tarafından yürütülen bir soruşturma sırasında gerçeği itiraf etti. Bu yanıltıcı bilgilendirme kampanyasının temel amacı, 51’inci Bölge’de yürütülen gerçek faaliyetleri gizlemekti.
Aslında Hava Kuvvetleri, bu bölgede Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği’ne karşı üstünlük sağlamak amacıyla geliştirilen “çok gizli hayalet savaş uçakları” üzerinde çalışıyordu.
Yetkililer, bölge halkının test uçuşlarını fark etmesi ve projelerin açığa çıkması ihtimalinden endişeliydi. Bu nedenle, “dünya dışı” olarak yorumlanabilecek F-117 gibi prototiplerin UFO sanılmasına göz yumuldu.
2023 yılında yapılan itirafla birlikte, albayın yürüttüğü bu gizli dezenformasyon faaliyeti ilk kez kamuoyunun bilgisine sunulmuş oldu.
Gizli Savunma Projelerini Kamufle Etmek
Geçtiğimiz yıl Savunma Bakanlığı tarafından yayımlanan bir rapor, ABD’nin UFO’lar ve dünya dışı yaşamla ilgili bilgileri gizlediği yönündeki iddiaların asılsız olduğunu ileri sürmüştü. Ancak The Wall Street Journal’ın (WSJ) yürüttüğü kapsamlı araştırma, bu raporun bizzat kendisinin bir gizleme operasyonunun parçası olabileceğini ortaya koydu.
WSJ'nin bulgularına göre, Pentagon uzun yıllardır kasıtlı olarak dezenformasyon yayarak UFO söylentilerini körükledi. Yani, Amerikan hükümeti halkını bilinçli bir şekilde yanıltarak, gerçek askeri projelerin üzerini örtmeye çalıştı.
Yakın dönemde, bazı eski Pentagon yetkilileri kamuoyuna, hükümetin “dünya dışı teknolojileri kullanan gizli bir programı” olduğunu ve bu programın Amerikalılardan yıllardır saklandığını iddia etti. Bu açıklamalar, Savunma Bakanlığı’nda yeni bir soruşturmayı da beraberinde getirdi.
Ortaya çıkan yeni belgeler ve tanıklıklar ise ABD’nin UFO mitolojisini yaymaya yönelik çabalarının yalnızca günümüze değil, 1950’li yıllara kadar uzandığını gösterdi. Bu süreçte, halkın dünya dışı yaşamla ilgili dikkatini artırmak için çeşitli medya araçları ve sözde sızdırmalar kullanıldı. Gerçekte ise amaç, çok daha dünyevi ve gizli savunma projelerini kamufle etmekti.
Çok Daha Üst Düzey ve Kurumsal Bir Program mı Söz Konusu?
The Wall Street Journal’ın yürüttüğü incelemeye göre, ABD’li askeri yetkililer geçmişte 51’inci Bölge örneğinde olduğu gibi, gizli silah programlarını korumak amacıyla bilinçli bir şekilde yanlış bilgi yayarak bir "sis perdesi" oluşturdu. Bu dezenformasyon stratejisi, kamuoyunu yanıltmanın ötesinde, stratejik amaçlar da taşıyordu.
Bazı durumlarda yetkililer, “ulusal güvenlik çıkarları” gerekçesiyle UFO mitlerinin toplumda yayılmasına kasıtlı olarak göz yumdu. Bu mitlerin özellikle Soğuk Savaş döneminde, Sovyetler Birliği’nin ABD’nin nükleer tesisleri ve ileri teknoloji ekipmanlarının gerçek konumlarını ve kapasitelerini tespit etmesini engellemek için kullanıldığı belirtildi.
Şu anda yürütülen soruşturmada yetkililer, söz konusu dezenformasyon faaliyetlerinin yalnızca yerel düzeydeki komutan ve görevlilerin inisiyatifiyle mi gerçekleştiğini, yoksa daha üst düzey ve kurumsal bir programın parçası olup olmadığını araştırıyor.