ASAL Araştırma Şirketi’nin 2025 yılı Ocak-Eylül dönemini kapsayan son anketi, Türkiye’de vatandaşların hangi sorunları öncelikli gördüğünü ortaya koydu. “Sizce Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna verilen cevaplarda açık ara farkla ekonomi ve hayat pahalılığı öne çıktı. Adalet ve hukuk sistemi ikinci sırada yer aldı, işsizlik ve eğitim sistemi ise listenin alt sıralarında kaldı.
ÜLKENİN EN ÖNEMLİ SORUNU: EKONOMİ
ASAL Araştırma Şirketi’nin 2025 yılı Ocak-Eylül dönemini kapsayan anketine göre, Türkiye’de vatandaşların en önemli gördüğü sorun ekonomi ve hayat pahalılığı oldu.
Katılımcıların ortalama %61,4’ü geçim sıkıntısı ve yüksek fiyatları ülkenin birinci sorunu olarak gösterdi.
Ocak ayında %65,5 olan oran, Eylül’de %56,5’e gerilese de ekonomi hâlâ açık ara farkla ilk sırada. Bu sonuç halkın gündeminin cebindeki parayla, mutfaktaki gıdayla, kiralarla ve alım gücüyle şekillendiğini ortaya koyuyor.
İKİNCİ SIRADA ADALET SİSTEMİ VAR
Listenin ikinci sırasında ise dikkat çeken bir başlık var: Adalet ve hukuk sistemi.
Yılın ilk aylarında %5 seviyesinde olan oran, yaz aylarında yükselişe geçerek Temmuz’da %13’e, Eylül’de %11’e ulaştı.
Bu artış halkın artık sadece geçim derdi değil, adalet ve güven duygusu konusundaki rahatsızlıklarını da daha yüksek sesle dile getirmeye başladığını gösteriyor.
İŞSİZLİK VE EĞİTİM SİSTEMİ DAHA GERİ PLANDA
Ekonominin gölgesinde kalan diğer başlıklar ise işsizlik (%4,9) ve eğitim sistemi (%2,9) oldu.
İşsizlik oranı yıl boyunca istikrarlı bir seyir izlerken, eğitim sistemi konusundaki endişeler özellikle Eylül ayında %4,8’e yükselerek dikkat çekti. Bu da eğitimdeki tartışmaların dönem dönem yeniden gündem olduğunu gösteriyor.
GÖÇ, TERÖR VE DEPREM ENDİŞESİ AZALDI
Ankete göre, göç ve mülteci sorunu (%1,9), terör (%2,1) ve kentsel dönüşüm-deprem (%1,2) konuları kamuoyunda daha az önemsenen başlıklar arasında yer aldı.
Bu oranlar halkın önceliklerinin artık daha çok ekonomik gerçeklikler ve adalet duygusu etrafında toplandığını gösteriyor.
VERİLER BİZE NE GÖSTERİYOR?
Açık konuşmak gerekirse, bu tablo pek şaşırtıcı değil. Türkiye’de uzun zamandır halkın önceliği değişmedi: Ekonomi, hayat pahalılığı ve geçim derdi. İnsanlar artık “ay sonunu nasıl getireceğiz?” sorusuyla yaşıyor. Ancak bu kez dikkat çeken fark adalet sistemine olan güvenin sorgulanması. Bu durum toplumun sadece maddi değil, manevi bir tatminsizlik de yaşadığını gösteriyor.
Benim gözüme çarpan en önemli nokta şu: Halk artık sadece cebine değil, hakkına da sahip çıkmak istiyor.
Yani mesele sadece ekmek değil, adalet de…
Peki tüm bu tabloya rağmen ne yapılabilir? Artık kalıcı çözümler üretme zamanı geldi. Ekonomide istikrar sağlanmadan, hiçbir sosyal ya da hukuki reform kalıcı olamaz. Öncelikle üretimi artıran, gençleri istihdama dahil eden, alım gücünü koruyan bir ekonomik model gerekiyor. Bunun yanında adalet sistemine güveni yeniden tesis etmek şart; çünkü adaletin olmadığı yerde ne yatırım olur ne de huzur. Eğitim sisteminde ise ezberden çok beceriye odaklanan bir yaklaşım benimsenmeli diye düşünüyorum.