Böcek ailesinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklandıktan sonra haklarında herhangi bir sorumluluk bulunmadığı belirlenerek tahliye edilen kokoreççi, lokumcu ve midye satıcısı, yaşanan süreçle ilgili açıklamalarda bulundu. Almanya’dan İstanbul’a gelen aileyle ilgili yürütülen soruşturma devam ederken, tahliye edilen esnaflar hem iş kaybı hem de yaşadıkları mağduriyet nedeniyle açıklama yaptıklarını belirtti. İş yerlerinin mühürlerinin kaldırılmasıyla faaliyetlerine yeniden başlayan işletme sahipleri, sürecin kendileri açısından ciddi sonuçlar doğurduğunu dile getirdi.

KOKOREÇÇİ YAŞANAN SÜREÇLE İLGİLİ KONUŞTU

Kokoreççi Ercan Erdoğan, Ortaköy’de uzun yıllardır esnaflık yaptığını belirterek işletmesinde bugüne kadar herhangi bir zehirlenme vakası yaşanmadığını ifade etti. Erdoğan, açıklamasında “Ben 40 yıldır esnaflık yapıyorum. 23 senedir Ortaköy’de esnafım. Bugüne kadar kokoreçler, midyeden zehirlenen hiç olmamıştır. Tahlillerimiz zaten temiz çıktı, çok şükür. Bizi de serbest bıraktılar. Zaten dükkanımız açık mutfaklı, hijyeniktir. Ortaköy’de esnaf olarak büyük bir sıkıntılar yaşandı. Yüzde 80 işim düştü. Ben çok mağdur oldum. Çalışanlarım 15 gün evine ekmek götüremediler. Herkes aradı, ailemi, çocuklarımı tehdit etti. Çok mağdur olduk biz bu konuda. 40 senem boşa gitti. 15 gün içinde 40 senem yok oldu. Herkesin özür dilemesini istiyorum. Ortaköy turistik bir yerdir ancak bütün esnaf kan ağlıyor. Çalışanların yevmiyeleri çıkmıyor” dedi.

AVUKAT SORUŞTURMA SÜRECİNE İLİŞKİN BİLGİ VERDİ

Avukat Beyza Nur Uzun, müvekkilinin gece geç saatlerde tahliye edildiğini belirterek soruşturma sürecine dair bilgi paylaştı. Açıklamasında “Bir avukat ve vatandaş olarak toplum sağlığının hepimiz için büyük bir önem taşıdığını belirtmek isterim. Bu doğrultuda ilgili kurum ve kuruluşların gerekli hassasiyeti göstererek ilgili çalışmalarına devam ettirmesi toplumumuzun en büyük beklentilerinden biridir. Soruşturma devam ederken müvekkilim lehine hiçbir somut delil yokken, müvekkilimin de bahsettiği gibi kendisi itibar suikastine maruz kalmış, ailesi yine şahsi telefonları sosyal mecralarda paylaşılmış, ailesi aranmış ve tehdit edilmiştir. Biz bu konuyla alakalı da hukuki süreci başlatmış bulunmaktayız ve sonuna kadar mücadelemizi devam ettireceğiz. Dün de gördüğünüz gibi ailenin vefat nedeninin böcek ilacı zehirlenmesi olduğu ortaya çıkmış ve müvekkilim gece geç saatlerde tahliye edilmiştir. Öncelikle soruşturma aşamasını titizlikle yürüten Sayın Cumhurbaşkanımıza ve tüm yetkililere teşekkürlerimizi sunuyoruz. Vefat eden ailenin yakınlarına, kalan yakınlarına sabırlar diliyoruz” ifadelerine yer verdi.

LOKUMCU SÜRECİN ETKİLERİNİ ANLATTI

Lokumcu Fatih Tektaş, gözaltı sürecinde psikolojik ve maddi sıkıntılar yaşadığını belirtti. Tektaş, “Aile yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Suçsuz yere içeri alındık. Psikolojimiz bozuldu. Ailemi şu anda memlekete gönderdim. Diyecek bir şey yok. Üzüldük, içerdeydik. Biz halk olarak da çok üzüldük yani. Bir aile yok oldu. Çok şükür bizden dolayı değil çünkü bunun vicdan azabı kaldırılamaz. Maddi olarak çok çöktük. Gıdadan, Türk vatandaşı, yurtdışından gelen insanlar korkmaya başladı” ifadelerini kullandı.

MİDYE SATICISI YAŞANANLARI ANLATTI

Midye tezgahının sahibi Murat Kılıban, aileye başsağlığı dileyerek uzun yıllardır satış yaptığını ve ürünlerinde bugüne kadar herhangi bir sorun yaşanmadığını söyledi. Kılıban, açıklamasında “Almanya’dan İstanbul’a gelen Böcek ailesine Allah’tan rahmet diliyoruz. Gerçekten bu konu için çok çok üzgünüz. Ama bunlar yaşanırken biz de çok mağdur kaldık. Sokak lezzetleri diye Osmanlı döneminden bugüne kadar gelen bir geleneğimiz var. Ben yaklaşık olarak 35 yıla yakındır Ortaköy’de midye satmaktayım. Ve 35 yıl boyunca midyeden zehirlenme ve böyle büyük bir vakanın olduğuna hiç rastlanmadım. İlk günden bugüne kadar ben kendi midyelerimden çok eminim” dedi.