Edirne’de “Türk Mutfağı Haftası” etkinlikleri kapsamında anlamlı bir etkinlik düzenlendi. Dr. Sadık Ahmet Turizm Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Yiyecek İçecek Hizmetleri Bölümü öğrencileri, Edirne’de yetişen güllerden Osmanlı dönemine ait geleneksel bir reçeteye uygun olarak gül reçeli hazırladı. "Edirne Sarayı'ndan Gül Reçeli Yapımı" başlıklı etkinlikte öğrenciler, usta şef Hasan Çetin’in rehberliğinde üretim sürecine katıldı.
Etkinlik, tarihi Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Öğrenciler, önce kentte yetiştirilen ve “Edirne gülü” ya da “sakız gülü” olarak bilinen geleneksel gül türlerini toplayarak işe başladı. Ardından bu güller, Osmanlı saray mutfağında kullanılan tariflere sadık kalınarak reçel haline getirildi. Katılımcılar, hazırlanan geleneksel gül reçelinin tadına bakma imkânı da buldu.
Edirne Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, etkinlikte yaptığı konuşmada, Türk Mutfağı Haftası’nı Edirne’nin köklü geçmişine ışık tutan bir lezzetle tamamlamaktan memnuniyet duyduklarını ifade etti. Soytürk, Osmanlı saraylarında kullanılan tariflerin günümüze taşınmasının önemine dikkat çekerek, “Tarihte Edirne Sarayı'nda yetiştirilen güllerin tohumlarından gelen geleneksel Edirne gülünü kullanarak, unutulmaya yüz tutmuş reçeteleri tekrar gün yüzüne çıkarmaya devam ediyoruz” dedi.
Şef Hasan Çetin ise, Osmanlı usulü gül reçelinin hazırlanış sürecine dair bilgi verdi. Reçelin yapımında gül yaprağı, limon suyu, şeker ve su kullanıldığını belirten Çetin, ev yapımı reçellere göre daha yoğun kıvamlı bir sonuç elde ettiklerini söyledi. Reçelin hazırlık süreci hakkında bilgi veren Çetin, “Güllerin beyaz uçlarını ayırdıktan sonra yaprakları yoğuruyoruz. Ardından limon suyu ve şekeri ekleyip karışımı 3 gün mayalanmaya bırakıyoruz. Sonrasında su ve şeker eklenerek kaynatılan karışım, yaklaşık 40 dakikalık bir pişirme süreci sonunda kıvamlı bir reçele dönüşüyor” dedi.
Etkinliğin sonunda Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği Başkanı Bülent Bacıoğlu ile Şef Hasan Çetin’e katkılarından dolayı teşekkür belgeleri takdim edildi. Bu özel etkinlik, genç şef adaylarının geleneksel mutfağa olan ilgisini artırırken, Edirne’nin zengin gastronomik mirasının da yaşatılmasına katkı sağladı.
