Genç Sinemacılar İstanbul’da Savaş, Göç ve Umudu Kısa Filmlerle Anlattı

2. Uluslararası Öğrenciler Kısa Film Festivali, İstanbul’da genç yönetmenleri bir araya getirdi. Savaş, göç ve umut temalı filmler büyük ilgi gördü.


Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) desteğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Öğrenciler Kısa Film Festivali, dünyanın dört bir yanından gelen genç sinemacıları İstanbul’da buluşturdu. Festivalde savaş, göç ve umuda dair temalar işlenerek evrensel mesajlar verildi.

Beyoğlu’ndaki Tarihi Atlas Sineması’nda düzenlenen festivalde, Türkiye’de eğitim gören uluslararası öğrencilerin kısa filmleri izleyiciyle buluştu. Gala ve ödül töreniyle sona eren etkinlikte, kazanan yönetmenler sinema yolculuklarını ve mesajlarını paylaştı.

En İyi Film Ödülü Suriyeli Yönetmene

Festivalin en prestijli ödülü olan En İyi Film Ödülü, “Romantic Date” adlı kısa filmiyle Suriyeli yönetmen Balqees Altala'ya verildi.

İlk kez İstanbul’a gelen Altala, şehirden oldukça etkilendiğini belirterek, “Mimari, atmosfer, sinema salonu ve öğrenciler... Her şey çok heyecan vericiydi.” dedi.

Filminde, genç bir Suriyeli kadının günlük yaşam mücadelesini anlattığını belirten Altala, “Sevgilisiyle romantik bir buluşmaya gitmeye çalışıyor ama ülkenin koşulları buna izin vermiyor.” ifadelerini kullandı.

Suriye’de sinema yapmanın zorluklarına da değinen yönetmen, “Beşşar Esed'in düşüşünden sonra film üretiminde daha özgür olduğumuzu hissediyoruz. Önceden sokakta çekim için izin almak zorundaydık.” dedi.

Altala, uzun metraj film planladığını ve Türkiye’yi dost bir ülke olarak gördüğünü de sözlerine ekledi.

Jüri Özel Ödülü Filistinli Hadil Alramli’nin

Filistinli yönetmen Hadil Alramli, “Three Nights in Haifa” adlı belgesel filmiyle Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Film, diasporada büyüyen bir gencin kendi kimliğini ve köklerini arayışını konu alıyor.

Alramli, “Filistin güzel bir ülkeydi. Bugünkü hali ise yıkım. Ama sinema sayesinde bunu anlatabiliriz,” dedi.
Festivalin organizasyonuna övgüde bulunan Alramli, “Filistin davasını destekleyen insanlarla tanışmak gurur vericiydi,” ifadelerini kullandı.

Gelecekte uzun metraj bir Filistin filmi çekmeyi hedefleyen Alramli, “Gazze’ye dönüp toplumu yeniden inşa etmek isteyen ilk kişilerden biri olacağım,” dedi.

En İyi Yönetmen Ödülü Kırgız Sinemacıya

İstanbul Üniversitesinde yüksek lisans yapan Aizada Alymbek Kyzy, “Kopuş” filmiyle En İyi Yönetmen Ödülü'nün sahibi oldu.

Geçen yıl En İyi Film Ödülü’nü kazanan Kyzy, bu yılki ödülün daha anlamlı olduğunu belirterek, “Yönetmen olarak takdir edilmek kariyerim için önemli bir adım.” dedi.

Filminde Kırgızistan’daki toplumsal baskılara ve iletişimsizliğe dikkat çeken Kyzy, “Aslında bu bir kopuş değil, bir kendine dönüştür,” ifadelerini kullandı.

Türkiye’yi ikinci vatanı olarak gördüğünü belirten Kyzy, iki uzun metraj senaryo hazırlığında olduğunu ve bu filmleri Türkiye’de çekmek istediğini vurguladı.

Tunuslu Gençlerden Gelen Başarı

Tunuslu yönetmen Beya Chikhi adına festivale katılan görüntü yönetmeni Adem Karmous, “Mirror” filmiyle En İyi İkinci Film Ödülü’nü aldı.

İlk kez bir uluslararası festivale katıldıklarını söyleyen Karmous, “Filmi farklı ülkelerden insanlarla paylaşmak bizim için eşsiz bir deneyimdi.” dedi.

Türk dizilerinin Tunus’ta büyük ilgi gördüğünü belirten Karmous, “Bu ödül, ekibimizi daha fazla film üretmeye teşvik edecek,” diye konuştu.

Festival, Genç Yeteneklere Uluslararası Vizyon Kazandırdı

YTB desteğiyle düzenlenen Uluslararası Öğrenciler Kısa Film Festivali, farklı ülkelerden gelen genç yönetmenlere sadece bir platform değil, aynı zamanda kültürel bir köprü sundu. Savaş, göç, kimlik, aidiyet ve umut temalarıyla dolu filmler, İstanbul’da yankı buldu.