Türkiye Çin İş Geliştirme Derneği Başkanı İhsan Beşer, iki ülke arasındaki ticari işbirliklerinin son yıllarda hızla geliştiğini ve Türk firmalarının Çin pazarında giderek daha fazla yer aldığını söyledi.
Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ekonomik ilişkiler, son yıllarda düzenli olarak artış gösteriyor. Türkiye Çin İş Geliştirme Derneği Başkanı İhsan Beşer, yapılan röportajda, derneğin kuruluş sürecinden başlayarak iki ülke arasındaki ticaretin gelişim sürecine ilişkin önemli bilgiler paylaştı. Beşer, “2018 yılında Türkiye Çin İş Geliştirme ve Destekleme Derneğini arkadaşlarımızla birlikte kurduk. Hem devletimizden hem de Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliğinden çok ciddi destekler aldık. Kısa sürede büyüyerek 130’a yakın üyeye ulaştık ve Türkiye genelinde faaliyet göstermeye devam ediyoruz” dedi.
DERNEK TÜRK İHRACATINA KATKI SAĞLIYOR
İhsan Beşer, derneğin temel amacının Türk firmalarını Çin’deki doğru partnerlerle buluşturmak olduğunu belirterek, “En önemli hedefimiz Türk firmalarını Çin’de doğru firmalarla eşleştirerek ihracata katkı sağlamak. Çin, dünya ticaretinin neredeyse üçte birini kapsıyor. Çin’de ticaret yapan bir firma aynı zamanda dünyada da marka haline gelebiliyor” diye konuştu.
Beşer, son yıllarda Türk firmalarının Çin’deki fuarlara yoğun ilgi gösterdiğini belirterek, “En son China Import Expo’da Türkiye’den 20 ihracatçı firma yer aldı. Canton Fair’de ise 150 Türk firması katılım sağladı. Shanghai’deki gıda fuarına da büyük bir ilgi var. Bu fuarlar Türk ihracatçısı için önemli fırsatlar sunuyor” ifadelerini kullandı.
TÜRK YATIRIMCILARA ÇİN'DE BÜYÜK FIRSATLAR SUNULUYOR
Beşer, Çin’de yatırım yapmak isteyen Türk girişimcilere sektörlerine göre şehir seçimi yapmalarını önerdi. “Çin Halk Cumhuriyeti çok geniş bir coğrafya. Hangi sektörde yatırım yapılacaksa, o sektöre uygun şehir seçilmeli” diyen Beşer, “Teknolojiyle ilgili yatırımlar için Shenzhen veya Yuhua, madencilik için Yunfu ya da Fujian tercih edilebilir. Ticaret ve alım-satım faaliyetleri için ise Shanghai merkezli bölgeler daha uygun olur” dedi.
Beşer ayrıca, “Son dönemde Çinli firmaların da Türkiye’ye ilgisi oldukça yüksek. BYD, Huawei, Oppo gibi markalar Türkiye’yi yatırım üssü haline getiriyor. Özellikle otomotiv ve teknoloji sektörlerinde ciddi yatırımlar görüyoruz” şeklinde konuştu.
ÜYELERE FUAR VE TİCARET DESTEĞİ VERİLİYOR
Dernek olarak üyelerine önemli destekler sunduklarını anlatan Beşer, “Üyelerimizin doğru fuarlara katılması, B2B görüşmeler yapması ve Çin pazarına doğru şekilde girmesi için rehberlik ediyoruz. Çin’de ticarete ilk kez adım atan firmalara danışmanlık sağlıyoruz” dedi.
Ayrıca, “Türkiye’nin Beijing, Shanghai ve Guangzhou şehirlerinde ticaret müşavirliklerimizle iş birliği içindeyiz. Gümrük, lojistik veya mevzuatla ilgili bir değişiklik olduğunda ilk biz haberdar oluyoruz ve üyelerimizi anında bilgilendiriyoruz. Türkiye ile Çin arasında yapılan her ticari etkinlikte dernek olarak biz de yer alıyoruz” ifadelerini kullandı.
GELECEK DÖNEMDE YENİ FUAR VE FORUMLAR DÜZENLENECEK
Beşer, önümüzdeki yıl Türkiye ile Çin arasındaki diplomatik ilişkilerin 55. yılı kapsamında çeşitli etkinlikler düzenleyeceklerini açıkladı. “Çin’den çok sayıda alıcı firmayı Türkiye’ye getirerek ihracatçılarımızla buluşturacağız. Maden, gıda, tarım, enerji ve sağlık sektörlerinde yeni işbirlikleri hedefliyoruz” dedi.
Beşer, daha önce de “Orta koridor ve Kuşak-Yol projesi kapsamında yeni pazarlar kongre fuarı düzenledik. Bu çalışmalar iki ülke arasındaki ekonomik bağları daha da güçlendiriyor” ifadelerini kullandı.
ÇİN PAZARINDA TÜRK ÜRÜNLERİNE YOĞUN İLGİ
Beşer, Türk ürünlerinin Çin pazarında her geçen yıl daha fazla tanındığını vurguladı. “Çin’e mermer, kuru yemiş, incir, fındık, zeytinyağı, tıbbi aromatik bitkiler ihraç ediyoruz. Ayrıca baklava, Türk kahvesi ve lokum gibi geleneksel ürünlerimiz de Çin’in sanal marketlerinde yer almaya başladı” dedi.
“Bir Türk girişimcisi yalnızca bir yılda 50 ton baklava satışı yaptı. Bu yaklaşık 2 milyon dolarlık bir ticaret hacmine karşılık geliyor. Türk ürünlerine olan ilgi her geçen yıl artıyor” diyen Beşer, Türkiye’nin Çin pazarında daha fazla yer almasının ülke ekonomisi açısından önemli bir kazanım olduğunu ifade etti.
