Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, boşanmış bir annenin çocuğuna yeni evlendiği eşinin soyadını verme talebini reddederek emsal bir karara imza attı. Kararda çocuğun üstün yararının her zaman öncelikli olduğu vurgulanırken soyadı değişikliklerinin sadece belirli yasal şartlar altında mümkün olabileceği hatırlatıldı. Bu karar benzer davalarda yol gösterici nitelik taşıyor.
SOYADI DEĞİŞİKLİĞİ SINIRLANIYOR
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, boşanmış bir annenin çocuğuna yeni evlendiği eşinin soyadını verme talebini hukuka aykırı bularak reddetti. Mahkeme çocuğun üstün yararı ilkesine dikkat çekerek, soyadı değişikliğinin yalnızca belirli şartlar altında mümkün olabileceğini belirtti.
Antalya’da yaşayan bir annenin açtığı davada yerel mahkeme çocuğun annenin yeni eşinin soyadını almasına onay vermişti. Ancak Adalet Bakanlığı itiraz ederek dosyanın Yargıtay’a taşınmasını sağladı.
ÇOCUĞUN SOYADI, YASAL BAĞLARA GÖRE BELİRLENİYOR
Yargıtay kararında Türk Medeni Kanunu hatırlatıldı: Evlilik birliği içinde doğmuş çocuklar, esas olarak babalarının soyadını taşır. Boşanma ve annenin yeniden evlenmesi, çocuğun soyadını değiştirmek için tek başına yeterli kabul edilmedi.
Kararda şu ifadelere yer verildi:
"Anne, yalnızca çocuğun üstün yararının açıkça kanıtlanması durumunda kendi bekârlık soyadını çocuğa verebilir. Bu davada ise anne kendi bekârlık soyadını dahi taşımamaktadır. Dolayısıyla yeni eşin soyadının çocuğa verilmesi mümkün değildir."
YEREL MAHKEMENİN KARARI BOZULDU
Antalya 9. Aile Mahkemesi, annenin talebini kabul etmişti ancak karar istinaf aşamasına taşınmadan kesinleşmişti. Adalet Bakanlığı, kararı kanun yararına bozma talebiyle Yargıtay’a taşıdı. Temyiz incelemesinde, yerel mahkeme kararının hem usule hem de yasaya açıkça aykırı olduğu tespit edildi.
Yargıtay soyadı değişikliğinin yalnızca biyolojik bağ ve yasal koşullara göre yapılabileceğini vurguladı. Kararın gerekçesinde soyadı değişikliğinin çocuğun sosyal, psikolojik ve hukuki hayatında önemli etkiler yaratabileceğine dikkat çekildi.
Karar benzer davalar açısından emsal niteliği taşıyor ve çocuğun üstün yararının her zaman ön planda tutulması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.