İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek Yeni Şafak'tan Burak Doğan’a konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni hedef alan “Ekrem İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü” soruşturması, itirafçıların rolü ve bahis iddialarına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başsavcı, soruşturmaların sadece partilere değil, suç işleyen herkese yönelik olduğunu vurgulayarak, yolsuzluk iddialarının perde arkasını detaylarıyla anlattı.
"ÖRGÜTÜN TÜM KOLLARI BEYLİKDÜZÜ’NDEN GELİYOR"
Gürlek göreve başladığı 2 Ekim 2024’ten bu yana belediyelerdeki yolsuzluk ağından yasa dışı bahis operasyonlarına, çete ve casusluk soruşturmalarına kadar bir dizi kritik davaya imza attığını belirtti.
Gürlek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kapsayan “Ekrem İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü” soruşturmasını, “İBB’deki yolsuzlukları ahtapot benzetmesiyle ortaya koyan kapsamlı bir çalışma” olarak nitelendirdi.
Gürlek, örgütün Beylikdüzü döneminde kurulduğunu, İBB Başkanlığı döneminde ise en güçlü hâle geldiğini belirterek, “Örgütün tüm kolları Beylikdüzü’nden geliyor, üst düzey görevler burada belirleniyor” dedi.
"DÖNÜM NOKTASI ERTAN YILDIZ’IN İTİRAFÇI OLMASI"
Başsavcı Gürlek soruşturmanın kırılma noktasını, eski İBB İştiraklerden Sorumlu Başkan Danışmanı Ertan Yıldız’ın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itiraflarda bulunması olarak açıkladı. Gürlek, “İlk çıtayı Ertan Yıldız kırdı. İtirafları, örgüt içindeki çözülmenin başlamasına ve kamuoyunun algısının değişmesine yol açtı” dedi.
Örgüt üyelerinin cezaevinde avukat ziyaretleriyle birbirlerine mesaj göndererek örgütü canlı tutmaya çalıştığını da belirten Gürlek, bazı milletvekilliği tekliflerinin de itirafçılığı önlemek amacıyla gündeme geldiğini söyledi.
Gürlek, itirafçı olan herkese otomatik tahliye hakkı tanınmadığını vurguladı. “Verilen bilgiler titizlikle doğrulanıyor. Bazı beyanlar tekrarlanan bilgiler içeriyor ancak yeni ve doğru bilgi sunanlar için etkin pişmanlık hükümlerini talep ettik” dedi. Gürlek, iddianamede bu kişilerin beyanlarının mahkeme tarafından değerlendirileceğini sözlerine ekledi.
“AHTAPOT” AÇIKLAMASI
İddianamede İmamoğlu liderliğindeki örgüt hakkında yapılan “ahtapot” benzetmesi çok konuşuldu. Gürlek, bu benzetmeyi şöyle açıkladı:
“Bu iddianameyi çıkar amaçlı suç örgütü olarak değerlendirdik. Ekrem İmamoğlu’nun yöneticisi olduğu bir suç örgütü. Ahtapotun kolları olarak iddianameye yazdık. Bu örgüt, (İmamoğlu’nun) Beylikdüzü İlçe Başkanlığı zamanında kuruluyor, daha sonra Beylikdüzü Belediye Başkanlığı ve en son İBB Başkanlığı. Özellikle İBB Başkanlığı’nda en tepe noktaya ulaşıyor. Örgütün en güçlü olduğu dönem orası. Beylikdüzü’nden geldiği için de bütün örgüt ekibini oradan alarak, burada bir yerlere getiriyor ve belirli görevler veriyor.”
"KİŞİ, MAKAM, PARTİ AYRIMI YAPMAYIZ"
Soruşturmanın sadece CHP’li belediyeleri hedef aldığı iddialarını reddeden Gürlek şöyle konuştu:
"Biz burada bir makamı ve kurumu temsil ediyoruz. Bir suç varsa herkese suçtur. Kurumları ve şahısları yıpratmamak lazım. Sadece A şahsına ya da B şahsına değil. İBB soruşturmasına baktığınız zaman tutukluların çoğunun, özellikle iş insanlarının çoğunun AK Parti’ye yakın olduğunu, İmamoğlu’nun çevresindeki bazı isimlerin AK Parti’den ayrılan insanlar olduğunu görebilirsiniz. Bunlardan en bariz örnek, AK Parti’nin ilçe başkanlığını yapan İbrahim Bülbüllü. Burada bizim şahıslarla ya da partilerle ilgimiz yok. Bazı belediyelerle ilgili bilirkişi raporları istedik. Geldiği zaman gereğini yaparız. Kim suç işlemişse, gereği yapılır. Kişi, makam, parti ayrımı yapmayız. Savcının yeri, suçun olduğu yerdir ve görevini yapar."
"AZİZ İHSAN AKTAŞ HAKKINDA HENÜZ HÜKÜM YOK"
Suç örgütü lideri olarak gösterilen Aziz İhsan Aktaş’ın tahliyesi ile ilgili yanlış algılara da değinen Gürlek, “Aktaş hakkında henüz mahkeme hüküm vermedi. Samimi beyanlarıyla etkin pişmanlıktan yararlanması talep edildi ancak mahkeme belgeleri değerlendirerek karar verecek” dedi.
"Aziz İhsan Aktaş suç örgütünün lideri. Ancak örgüt suçlarında da örgütün çökertilmesine ilişkin kendisi samimi beyanlarda bulundu. Bulunduğu beyanların hepsinin de belgelerini teslim etti. Basında yargılamanın olduğu ve ceza almadan tahliye edildiği yönünde yorumlar yapılıyor ki bu yanlış. Savcılık, samimi bilgi ve belgeleri vermesinden ötürü etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılmasını talep etti. Bununla alakalı kanunda madde var. Verdiği bilgileri yargılamalar sırasında belgeleriyle birlikte mahkemeler değerlendirecek."
ETİ MADEN İDDİALARINA AÇIKLIK GETİRDİ
Başsavcı Gürlek, ETİ Maden Yönetim Kurulu Üyeliği ve maaş iddialarını da yalanladı. Gürlek, “Bahsedilen görev, bakan yardımcılığı dönemime ait. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olduktan sonra hiçbir görevim ve maaşım yok. İstifa dilekçemi sundum, süreç prosedürüne uygun şekilde tamamlandı” dedi. Gürlek, konu hakkında iftira atanlara karşı hukuki işlem başlattığını da ekledi. Gürlek konuya ilişkin şunları söyledi:
"Ben hakim-savcı kökenliyim. Bakan yardımcısı olduğum zaman hakim-savcı sıfatından çıkıyorum. Bu konuyla alakalı HSK toplandı ve beni meslekten çıkarttı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olurken de HSK tekrar toplanarak savcılığa kabulümü yaptı. Prosedür bu şekilde işliyor. Ben, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak atandıktan sonra dilekçemi sundum. İstifa dilekçem ulaşmış mı? Ulaşmış. Hatta bana alındı belgesi de geldi. Bu tarihten sonra, dilekçem ulaştıktan sonra söz konusu şirketin yönetimi toplanıp işleme alır. Genel kurul senede 1 kere toplanma kararı alıyor ve orada çıkartmışlar. Benim dilekçem ulaştıktan sonra bu şirkette herhangi bir imzam var mı ya da maaş almış mıyım? Hayır, almamışım. Bu konuda hakkımda iftira atanlara yönelik dava açtım. Ben bunları kayda değer görmek istemediğim için cevap vermek de istemiyorum. Çünkü bunlar sıkıştığından dolayı saldırıya geçtiler."
İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü iddianamesinin mahkemeye sunulduğunu aktaran Başsavcı Gürlek, iddianamenin kabul edilmesiyle yargılamanın başlayacağını ifade etti. Sürecin başlamasıyla birlikte adil yargılamaların hızlı şekilde yapılması gerektiğini vurgulayan Gürlek şunları söyledi:
“İddianame artık çıktı. Mahkemenin iddianameyi kabul etmesiyle yargılama aşaması başlayacak. Burada 400’den fazla şüpheli olacağı için mahkemenin de adil bir şekilde duruşmaları peş peşe yaparak hüküm vermesi lazım. Yoğunluk ve kalabalıktan dolayı duruşmaların muhtemelen Silivri’de görüleceğini düşünüyorum.”