Dünya

Avrupa seçimleri öncesi Hollanda’da aşırı sağ yükseliyor!

Avrupa Parlamentosu seçimleri yaklaşırken Hollanda’da aşırı sağ partilerin yükselişi ve İsrail lobisinin siyasi etkisi gündemde. Siyaset bilimci Nassreddin Taibi ile The Rights Forum Kampanya Direktörü Edwin van ’t Pad, Hollanda siyasetindeki değişimi ve toplumsal kutuplaşmayı değerlendirdi.

Avrupa seçimleri öncesinde Hollanda’da siyaset sahnesi yeniden şekilleniyor. Europe Elects yazarı Nassreddin Taibi ve The Rights Forum’dan Edwin van ’t Pad, AA’ya yaptıkları değerlendirmelerde, merkez sağ partilerin güç kaybını, aşırı sağın yükselişini ve İsrail lobisinin etkilerini analiz etti.

VVD SEÇMEN KAYBEDİYOR, SAĞ BLOKTA DENGELER DEĞİŞİYOR

Siyaset bilimci Nassreddin Taibi, Dilan Yeşilgöz liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi’nin (VVD) anketlerdeki düşüşünün uzun süredir beklenen bir gelişme olduğunu belirtti. Taibi, “VVD, Mark Rutte döneminde merkez sağın güç merkeziydi. Ancak parti sağa kayınca merkez seçmenini kaybetti, daha muhafazakâr seçmenler ise PVV, JA21 ve BBB gibi partilere yöneldi” dedi.

Taibi, Dick Schoof hükümeti altında VVD’nin aşırı sağcı PVV ile birlikte yönetmesinin merkez seçmenlerde güven kaybı yarattığını, partinin bu nedenle iki taraflı erime yaşadığını vurguladı.

SOL BLOKTA BEKLENEN YÜKSELİŞ GERÇEKLEŞMEDİ

GroenLinks (Yeşil Sol) ile PvdA’nın (İşçi Partisi) birleşmesine rağmen beklenen büyümeyi sağlayamadığını belirten Taibi, Hollanda seçmeninin üç ana blokta keskin biçimde kutuplaştığını söyledi: “Sol-ilerici, merkezci ve aşırı sağ.”

Taibi, “Frans Timmermans’ın 1998’den beri siyasette olması, yeni seçmenlerde değişim duygusunu zayıflatıyor. Ayrıca göç ve sığınma konusu, medyada hâlâ en tartışmalı başlık ve aşırı sağ bu söylemi başarıyla kullanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“VVD ÇÖKÜYOR, KOALİSYON GÖRÜŞMELERİ ZORLAŞACAK”

The Rights Forum Kampanya Direktörü Edwin van ’t Pad, aşırı sağın anketlerdeki liderliğini koruduğunu ancak Hollanda siyasetinin geleneksel gücü VVD’nin “çökmekte” olduğunu ifade etti. Van ’t Pad, “Ülkede çok yüksek bir parçalanma var. Sağ ve sol arasındaki kutuplaşma derinleşti. Hiçbir taraf diğerini yönetim ortağı olarak görmek istemiyor” dedi.

Van ’t Pad, bu durumun koalisyon görüşmelerini karmaşık hale getireceğini, merkez partilerin arabulucu rol üstlenmek zorunda kalabileceğini ancak bunun da kolay olmayacağını belirtti.

HOLLANDA SİYASETİNDE İSRAİL LOBİSİNİN ETKİSİ

Van ’t Pad, İsrail lobisinin Hollanda siyasetindeki etkisinin artışta olduğunu belirterek, “Etnik-milliyetçi politikalar nedeniyle aşırı sağ İsrail’i destekliyor. ‘Her halkın kendi toprağında yaşaması’ fikriyle ideolojik bir uyum içindeler.” dedi.

Van ’t Pad, The Rights Forum’un özellikle Hristiyan aşırı sağ ve İsrail yanlısı grupların faaliyetlerine odaklandığını belirterek, “İsrail’den gelen kuruluşlar Hollanda’daki bazı Hristiyan gruplara doğrudan bilgi, argüman ve propaganda desteği sağlıyor. Bu materyaller çoğu zaman Hollanda Parlamentosu’na kadar ulaşıyor.” ifadelerini kullandı.

“HOLLANDA DEMOKRASİSİ DOĞRUDAN ETKİLENİYOR”

Van ’t Pad, etnik-milliyetçiliğin Hristiyan teolojisiyle birleşmesinin tehlikeli bir ideolojik karışım oluşturduğunu söyledi. “Bu, ‘Vadedilmiş Topraklar’ anlayışının Hristiyan versiyonu. Yahudilerin dönüşünü Mesih’in gelişiyle ilişkilendiriyorlar. Bu söylem İsrail’de bile tepki çekiyor ama Avrupa’daki Hristiyan sağ partiler bunu araçsallaştırıyor.” dedi.

Hollanda istihbarat birimlerinin bile İsrail’in bu etkileme faaliyetlerini “ulusal demokrasiye yönelik tehdit” olarak raporladığını belirten Van ’t Pad, “Kamuoyunda İsrail’e destek tarihsel olarak en düşük seviyede, ancak siyasi partilerde bu hâlâ güçlü biçimde hissediliyor. Halk ile siyaset arasında büyük bir kopukluk var.” değerlendirmesinde bulundu.

GÖÇ VE KONUT KRİZİ AŞIRI SAĞIN ELİNİ GÜÇLENDİRİYOR

Hollanda’da son dört hükümetin göç politikaları nedeniyle düştüğünü hatırlatan Van ’t Pad, seçmenlerin belirsizlik ortamında “suçlu arayan” partilere yöneldiğini söyledi. “Aşırı sağ, ülkedeki konut krizini göçmenlerle ilişkilendiriyor ancak rakamlar bunun gerçeği yansıtmadığını gösteriyor. Asıl neden çevresel düzenlemeler ve inşaat hızındaki yetersizlik.” ifadelerini kullandı.

Van ’t Pad, “Göç konusundaki bu yanlış anlatı, seçmenlerin tepkisini yönlendirmede en etkili siyasi araç haline geldi. Aşırı sağ bu durumu sistemli biçimde kullanıyor.” dedi.