Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), CHP'nin TBMM'deki Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üye seçimine ilişkin yaptığı iptal başvurusunu "görevsizlik" gerekçesiyle reddetmesi, hukukçuların ve siyasetçilerin sert tepkisine yol açtı. 10 Kasım tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan kararla AYM, Meclis'in "parlamento kararı" olarak aldığı işlemlerin Anayasa'ya uygunluk denetiminin kendi görev alanı dışında kaldığına hükmetti. Hukukçular, 11'e karşı 4 oyla alınan bu kararın, "Anayasa’nın üstünlüğü ilkesine aykırı" olduğunu belirterek, Meclis çoğunluğuna denetimden kaçan "sınırsız bir yetki alanı" açtığı ve "fiilen yeni bir hukuk rejimi yarattığı" konusunda uyarıda bulundu.
PROF. DR. ADEM SÖZÜER: "ELVEDA ANAYASA!"
Karara ilk tepki gösteren isimlerden Ceza hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer, "Elveda Anayasa!" başlığıyla yaptığı açıklamada, AYM'nin denetim yetkisini sınırlandıran bir karar verdiğini belirtti. Sözüer, "Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı bir ortamda; AYM denetim yetkisini sınırlandıran bir karar verdi. TBMM'deki çoğunluk tarafından 'Meclis Kararı' olarak nitelendirilen işlemler denetim dışı kaldı" dedi. Sözüer, asıl vahim olanın karşı oy kullanan 4 üyenin gerekçesinde saklı olduğunun altını çizerek, gerekçeden şu bölümü paylaştı: "Hukuk devletinin asli unsuru, yönetilen kadar yasama organını da hukuka bağlamaktır. Aksi hâlde normatif hiyerarşi zarar görür. Belirtilen eksiklere rağmen bu işlemin 'denetim dışı' bırakılması, Anayasa’nın üstünlüğü ilkesine aykırıdır."
CHP'Lİ EMİR: "ANAYASA’NIN İÇİ BOŞALTILABİLİYOR"
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Kararla TBMM çoğunluğuna tehlikeli bir alan açıldı" dedi. Emir, "Artık iktidar, istediği bazı kritik düzenlemeleri 'parlamento kararı' kılıfına sokarak yargı denetiminden kaçırabilir. Kural değişmemiş gibi gösterilip, uygulamayla Anayasa’nın içi boşaltılabiliyor. Bunun ağır sonuçları olacaktır" uyarısında bulundu. Emir, bu yöntemle HSK ve yargı kurullarının siyasi çoğunluğa göre şekillendirilebileceğini, RTÜK ve YSK gibi kurumların "karar zırhıyla" partizanlaşabileceğini belirtti. Emir, "AYM bu alandan çekildikçe, Türkiye’de denetlenemeyen ve geri dönüşü zor bir keyfilik rejimi yaygınlaşacak... 'Çoğunluğum var, istediğimi yaparım ve hiçbir mahkeme karışamaz' anlayışına verilmiş yeni ve çok tehlikeli bir kredidir" dedi.
DEM PARTİLİ BEŞTAŞ: "HUKUK DEVLETİNİN SON KIRINTILARI ALT ÜST OLDU"
DEM Parti Erzum Milletvekili Meral Danış Beştaş da kararı "Bugün hukuk devletinin kalan son kırıntılarını da alt üst eden bir karar verildi" sözleriyle eleştirdi. Beştaş, AYM'nin geçmişte TBMM kararlarını "içtüzük değişikliği" niteliğindeyse denetleyebildiğini ancak yeni kararda içerikten bağımsız olarak "yöntem" esas alınarak denetim dışı bırakıldığını belirtti. Beştaş, bu yaklaşımın "TBMM çoğunluğuna, 'parlamento kararı' adı altında sınırsız yetki alanı açma riskini doğurduğunu" ifade etti. Beştaş, "Şimdi ise, 'olağan dönemde' TBMM kararları yargı denetiminden muaf hale geliyor. Bu yalnızca hukuk adına değil, demokratik toplumun tamamı için bir tehdittir" dedi.
AV. ÖZGE FINDIK: "FİİLEN YENİ BİR HUKUK REJİMİ YARATILIYOR"
Kararı soL'a değerlendiren Avukat Özge Fındık, kararın sessiz ama derin bir kırılmaya işaret ettiğini belirterek, "özünde Türkiye’de yasama çoğunluğunun hukuki denetimden muaf hale gelmesinin önünü açtığını" vurguladı. Fındık, AYM'nin bu kararla "Meclis çoğunluğunun keyfiliğini frenleyen" eski içtihadından geri adım attığını belirtti. Fındık, "Artık Meclis, dilediği tasarrufu gerçekleştirebilir... Bu durum, fiilen yeni bir hukuk rejimi yaratmaktadır: Denetlenmeyen, frenlenmeyen, sadece çoğunluğun iradesine dayalı bir rejim" dedi. Fındık, "OHAL artık yalnızca bir dönem değil, bir yönetim tarzı haline geliyor. Bunun adı, açıkça söylenmese de anayasal mutlakiyettir" değerlendirmesinde bulundu.
PROF. DR. TOLGA ŞİRİN: "HUKUK DEVLETİ AÇISINDAN SON DERECE OLUMSUZ BİR KARAR"
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Tolga Şirin de soL'a yaptığı değerlendirmede, AYM'nin "eylemli içtüzük değişikliği" içtihadından vazgeçtiğini ve "parlamento kararı olan normların denetlenmeyeceğine işaret ettiğini" belirtti. Şirin, kararın doğurabileceği sonuçlara dair, "Mesela örnek veriyorum parlamento ABD askerlerinin Türkiye’de konuşlandırılabilmesine yönelik bir karar aldı. Parlamentonun kararı usullere uysun veya uymasın, AYM “Bu kararı incelemeyeceğim” diyebilir" örneğini verdi. Şirin, kararla birlikte "yargı denetimine kapalı bir alan oluşturulduğunu" vurgulayarak, "Dolayısıyla bu, hukuk devleti açısından son derece olumsuz bir karar" dedi.




