Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Tunç, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde yeni Anayasa ihtiyacına vurgu yaparken, yargıya güveni sarsmaya yönelik dezenformasyon ve propaganda faaliyetlerine dikkat çekti. Bakan, siber suçlar, çocukları suça sürükleyen yapılar ve örgütlü suçlarla mücadele konusunda da Meclis’e sunulacak düzenlemelere değindi.
YARGIYA GÜVENSİZLİK VE DEZENFORMASYON DİKKAT ÇEKİYOR
Tunç, yargıya güveni zedeleyen dezenformasyon örneklerine dikkat çekti. Bir gazetecinin “Ceren Özdemir’in katili cezaevinden çıkmış, yakında serbest dolaşacak” şeklindeki haberinin milyonlarca kişiye ulaştığını ve toplumsal paniğe yol açtığını belirtti. Gerçeklerin aksine yayılan bu haberin, adalete güveni sarsan bir propaganda örneği olduğunu vurgulayan Bakan, vatandaşların yargı süreçlerini yanlış algılamamaları gerektiğini söyledi.
Bakan, “Her meslekte hata olabilir, yargıda da vardır. Ancak sistem içerisindeki yanlışlar kendi mekanizmasıyla düzeltilir. Gazetecilikte de haberin doğruluğunu teyit etmek şarttır” dedi. Ayrıca siber suçların artık ülke sınırlarını aştığını ve bu alandaki suçların önlenmesi için uluslararası iş birliğinin önemine değindi.
SİBER SUÇLARDA YENİ YASAL DÜZENLEME DÖNEMİ
Tunç, İzmir’deki polis cinayetinde 16 yaşındaki bir çocuğun dijital ortamda eğitim alarak suça sürüklendiğini anlattı. “Çocuklar bilgisayar başında örgütleniyor ve kendi içinde harekete geçiyor” diyen Bakan, internet ortamında işlenen suçların önlenmesinin, sokakta suçla mücadele kadar önemli olduğunu belirtti.
Yeni 11. Yargı Paketi’nde bilişim suçlarına ilişkin düzenlemelerin yer alacağını belirten Tunç, çocukları suça sürükleyenler ve suç örgütlerindeki çocukların cezalarının artırılacağını ifade etti. Ayrıca, örgüt kurma, yönetme ve üyelik suçlarının hapis cezalarının yükseltileceğini açıkladı.
TERÖRLE MÜCADELE VE YARGI REFORMLARI
Tunç, terörle mücadelede gelinen noktayı değerlendirerek, “Terör örgütlerinin silah bırakma süreci ve demokratikleşme adımlarının atılması önemli bir kazanımdır” dedi. Milli İstihbarat Teşkilatı ve Milli Savunma Bakanlığı’nın süreci yakından takip ettiğini belirten Bakan, Meclis’te kurulan Terörsüz Türkiye Komisyonu’nun geniş kesimleri dinleyerek rapor hazırlayacağını söyledi.
Bakan ayrıca, hasta hükümlüler ve tutuklular için yapılan idari düzenlemeler, cezaevlerinde iyi hal değerlendirmeleri ve yargının hassasiyeti sayesinde sürecin sağlıklı işlediğini vurguladı. Tunç, Türkiye’nin darbecilerin yazdırdığı anayasayla yönetildiğine dikkat çekti. “Sadece darbeciler tarafından yazdırılmış olması bile değişiklik için yeterlidir. Yeni Anayasa, tüm toplum kesimlerini kapsayan, demokratik ve katılımcı bir metin olmalıdır” dedi. Bakan, mevcut anayasadaki mülga maddeler, sıkıyönetim düzenlemeleri ve uyumsuz hükümler nedeniyle yeni bir anayasanın elzem olduğunu vurguladı.
Bakan, İç Hizmet Kanunu 35. madde, sıkıyönetim maddeleri, askeri yargı ve Yüksek Askeri Şura’nın yapısındaki reformları örnek vererek, “Topyekun bir anayasa çalışmasıyla Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyılına güçlü ve demokratik bir başlangıç yapabilir” dedi. Tunç, yeni anayasa çalışmalarında milletvekillerinin uzlaşmasının kritik olduğunu belirterek, “Uzlaşma sağlanırsa milletimize olan borcumuzu yerine getirmiş oluruz. Darbe dönemlerinin karanlık günlerine dönmemek için yapısal reformlar şarttır” dedi. Bakan, Türkiye’nin hukuk ve demokrasi anlayışını güçlendirecek bu adımların önemini bir kez daha vurguladı.
