Prof. Dr. Naci Görür, Balıkesir depreminin İstanbul'u tetikleyip tetiklemeyeceği ile ilgili TGRT Haber Editörü Ceyda Altun'a kritik değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Görür’e göre Batı Anadolu’nun deprem üretiminde özgün bir yapısı bulunuyor. Bölge, hem Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun güney kolunun etkisi altında, hem de kuzey-güney yönlü gerilmenin oluşturduğu normal fay yapılarından besleniyor. Bu çifte baskı, Batı Anadolu’nun karmaşık tektoniğini ortaya koyuyor:
"Bir tarafta Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun doğrultu atımlı kırıkları, diğer yanda Yunanistan’ın batıya hareketini engelleyen Anadolu levhasının gerilimi… Bu iki mekanizma üst üste biniyor. Sonuç: Karmaşık ve çok parçalı bir deprem yapısı."
Görür, özellikle doğu-batı uzanımlı Simav Fay Zonu ile onu kesen kuzeydoğu-güneybatı yönlü küçük fayların kesişiminde çok sayıda küçük ölçekli depremlerin yaşandığını, ancak bu depremlerin hepsine "artçı" denemeyeceğini vurguladı.
“HER SARSINTI ARTÇI DEĞİLDİR”
Uzman isim, kamuoyunda sıkça yapılan bir yanlış anlamaya da açıklık getirdi:
“6.1 büyüklüğünde bir depremin ardından bu denli çok sayıda artçı beklenmez. Bence burada meydana gelen sarsıntıların bir bölümü, doğrudan bağımsız küçük fayların kırılması sonucu oluşuyor. Yani artçı değil, kendi başına gelişen sarsıntılar.”
Bu durum, bölgedeki fay çeşitliliğinin ve etkileşim ağının ne kadar yoğun olduğunu gösteriyor. Normal, eğim atımlı ve ters fayların iç içe geçtiği bu sistemde, her küçük deprem zincirleme reaksiyon yaratabilecek başka kırıkları da tetikleyebilir.
İSTANBUL'DA DEPREME NEDEN OLUR MU?
Balıkesir’de yaşanan depremlerin İstanbul’da hissedilmesi, akıllara olası Marmara depremini getirse de, Görür bu konuda net: “Fay sistemleri farklı.”
“Marmara’yı tehdit eden fay, Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun kuzey koludur ve doğrultu atımlı bir faydır. Balıkesir ve çevresindeki faylar ise normal ve eğim atımlı faylardır. Dolayısıyla iki sistemin mekanizması da, yönü de, kırılma potansiyeli de birbirinden farklı.”
Sarsıntıların İstanbul'da hissedilmesi ise yalnızca dalgaların ulaşmasıyla açıklanabilir. Bu, kırılmanın Marmara’yı etkilediği anlamına gelmiyor.
7'NİN ÜZERİNDE DEPREM ÜRETEBİLİR
Görür, özellikle Simav ve Gelenbe faylarının uzun süredir büyük bir deprem üretmediğine dikkat çekerek, bu sessizliğin bir işaret olabileceğini vurguladı:
“Simav Fay Zonu doğu-batı yönünde uzanıyor ve geçmişte büyük depremler üretmiş. Bu tür fayların uzun süre enerji biriktirmesi, ileride 7’nin üzerinde bir depremle sonuçlanabilir.”