Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen
Can Holding soruşturması çerçevesinde, holding bünyesindeki
121 şirkete TMSF tarafından kayyum atanırken, sürece dahil edilen kurumlardan biri de
İstanbul Bilgi Üniversitesi oldu. Soruşturma kapsamında
Kemal Can,
Mehmet Şakir Can ve
Kenan Tekdağ dahil 10 yönetici hakkında
“suç örgütü kurma”, “kara para aklama” ve “dolandırıcılık” suçlamalarıyla
gözaltı kararı verildi.
YÖK Başkanı Erol Özvar’dan ilk açıklama
Soruşturmanın üniversite camiasında endişe yaratmasının ardından,
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, sosyal medya platformu
X (eski adıyla Twitter) üzerinden resmi bir açıklama yaptı. Özvar,
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin eğitim-öğretim faaliyetlerinin kesintisiz olarak süreceğini vurguladı.
"Öğretim elemanlarımız, idari personelimiz ve öğrencilerimiz açısından endişe edilecek bir durum söz konusu değildir. Üniversitemizde eğitim öğretim faaliyetleri kesintisiz olarak devam edecektir."
"Gelişmelerden kamuoyunu düzenli olarak bilgilendirmeye devam edeceğiz."
TMSF, Can Holding’in dev eğitim ve medya varlıklarını devraldı
Soruşturma kapsamında TMSF'nin el koyduğu şirketler arasında
Doğa Koleji, Habertürk, Show TV, Bloomberg HT, Awox, Seikon, Mediza Hastanesi, Golden Hill Otelleri, VIP Transport gibi birçok sektörde faaliyet gösteren şirket de bulunuyor. Bu gelişmeyle birlikte Can Holding, Türkiye’nin en büyük özel eğitim ve medya yatırım gruplarından biri olma özelliğini yitirdi.
Öğrenciler arasında soru işaretleri oluştu
Özellikle İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde öğrenim gören
binlerce öğrenci ve üniversitenin
akademik-idari personeli, sürecin ardından “Eğitim duracak mı?”, “Diplomalar geçerli olacak mı?” gibi sorularla sosyal medyada endişelerini dile getirdi. Ancak YÖK Başkanı’nın yaptığı açıklama, bu endişeleri bir nebze olsa da dindirdi.
Bilgi Üniversitesi geçmişiyle öne çıkıyor
Kurulduğu günden bu yana Türkiye’nin önde gelen vakıf üniversiteleri arasında yer alan İstanbul Bilgi Üniversitesi,
uluslararası iş birlikleri, çok kültürlü yapısı ve sosyal bilimler alanındaki etkinliği ile biliniyor. TMSF'nin kayyum olarak atandığı bu süreçte üniversitenin mevcut akademik yapısının korunacağı ve öğrencilerin mağdur edilmeyeceği ifade ediliyor.