Hakkari’nin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi sınırında yer alan Çukurca ilçesi, 38 yerleşim alanına girişin yasaklı olmasıyla Türkiye’de “güvenlikçi” politikaların en yoğun uygulandığı bölgelerden biri olarak öne çıkıyor. Yıllardır süren yasaklar, yalnızca güvenliği değil, sivil yaşamı, üretimi ve bölgenin toplumsal yapısını da köklü biçimde etkiliyor.
38 KÖY YILLARDIR SİVİL YAŞAMA KAPALI
Çukurca’ya bağlı 38 köy ve mezra, “özel güvenlik bölgesi” gerekçesiyle uzun süredir sivil girişlere kapalı durumda. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi sınırında bulunması gerekçe gösterilerek ilçenin kırsal alanının büyük bölümü askeri alan statüsünde tutuluyor. İlçede girişlere serbest olan sınırlı noktalar ise Hakkari Valiliği tarafından her 15 günde bir yenilenen yasak kararlarıyla yeniden kapatılıyor.
YAKILAN KÖYLER, KALICI ASKERİ YAPILAR
1990’lı yıllarda boşaltılan ve yakılan köylerin bulunduğu kırsal alanlar zamanla askeri bölgelere dönüştürüldü. 2000–2010 yılları arasında ilçede askeri varlık kalıcı hale gelirken, neredeyse her tepeye karakollar inşa edildi. Üs bölgelerinin sayısı artırıldı ve köylere dönüşler fiilen engellendi.
2011–2014 yılları arasında ise “özel güvenlik bölgesi” uygulamaları daha da yaygınlaştırılarak yasak alanlar genişletildi.
2015’TEN SONRA YASAKLAR SİSTEMATİK HALE GELDİ
2015 yılıyla birlikte Çukurca’da yasaklar geçici uygulamalar olmaktan çıktı ve sistematik bir yapıya büründü. İlçede askeri nüfus artırılırken, yerel halk üzerindeki baskı da derinleşti. Bu süreçte çok sayıda aile göç etmek zorunda kaldı; köyler ise zamanla tamamen insansızlaştırıldı.
GÜVENLİK POLİTİKALARI SOSYOEKONOMİK YAPIYI ÇÖKERTTİ
Karakollar, üs bölgeleri ve denetim noktalarıyla çevrili Çukurca, yalnızca kırsalda değil ilçe merkezinde de yoğun güvenlik uygulamalarıyla kuşatılmış durumda. Köylerin yasaklı olması tarım ve hayvancılığı neredeyse tamamen ortadan kaldırdı. Üretim yapılamaz hale gelirken, özellikle genç nüfus ilçeden ayrıldı.
Bu tablo, bölgenin sosyoekonomik yapısında derin tahribatlara yol açtı ve nüfusun büyük bölümünü zorunlu göçe sürükledi.
YASAKLAR TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM ARACINA DÖNÜŞTÜ
Uzun yıllardır süren yasaklar, Çukurca’da yalnızca bir güvenlik tedbiri olmaktan çıktı. Köylerin boşalması, üretimin durması ve nüfusun azalmasıyla birlikte, yasaklar bölgenin toplumsal dokusunu değiştiren kalıcı bir araca dönüştü. Bugün Çukurca, 38 yasaklı yerleşim alanıyla hem güvenlik politikalarının hem de sivil yaşamın en görünür çatışma alanlarından biri olmayı sürdürüyor.




