Dünya

Cehennemin kapısı kapanıyor: Türkmenistan yanmayan geleceği seçti

Türkmenistan, Karakum Çölü'nde 50 yılı aşkın süredir yanan "Cehennem Kapısı" olarak bilinen Darvaza gaz kraterini nihayet kontrol altına aldı. Bu adım, hem çevresel sürdürülebilirlik hem de ülkenin küresel imajı açısından tarihî bir dönüm noktası olarak görülüyor.

Karakum Çölü’nün ıssızlığı içinde yer alan ve yarım asırdır yanmakta olan “Cehennem Kapısı” namlı doğal gaz çukuru, artık eski ihtişamından uzak bir sessizliğe büründü. Türkmenistan’ın devlet enerji şirketi Turkmengaz, önceki hafta yaptığı açıklamada, efsanevi reaktör alevlerinin büyük ölçüde kontrol altına alındığını duyurdu .

Sovyetlerin gece ışığı şimdi sönüyor

1971’de Sovyet bilim insanlarının doğal gaz hazinesine rastlamasıyla ortaya çıkan dev çukur, zehirli metan gazını atmosfere salmamak için ateşe verildiğinde, kısa sürede “hep yanacak” densede, ateş yarım asırlık bir uluslararası ilgi odağı haline geldi. Ancak şimdi, çukurun üzerindeki alevler yalnızca uzaktan değil, yanı başından bile seyredildiğinde zor fark edilir hale geldi.

Çevre, enerji ve ekonomi dengesi yeniden kuruluyor

Turkmengaz yetkililerinden Irina Luryeva, şirketin çevresel kaygılar ve kaybolan kaynakları durdurma amacıyla yaptığı çalışmalarla, metan emisyonlarını üç kat azalttıklarını açıkladı. Bağımsız uydu verileri de bu azalmayı doğruluyor . Resmi açıklamada, “Eskiden çukurun ışığı kilometrelerce görünürdü; bugün yalnızca loş bir tütüntü hâlâ yanıyor,” denildi.

Küresel iş birliği çerçevesinde adım atıldı

Bu adım yalnızca iç politika kararı değil; 2024 Mart ayında Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ile iş birliği içinde başlatılan bir projenin parçası. Türkmen yetkililer, gelişmiş metan izleme sistemleri kurarak, enerji sektöründeki emisyonları azaltmayı hedefliyor .

Darvaza’nın gölgesinde sürülen hikâyeler

Yakındaki Darvaza köyü, Sovyet döneminde kuruldu ve çok geçmeden “göz sorettiği” için boşaltıldı. 2004’te tahliye edilen köylüler çevrede okusalar da artık çukurun sıcak, turistik manzarasından geçinen az sayıdaki aile geri dönüyor. Bu yanan çukurun gölgesi, öyküler ve kimlik karmaşaları üzerine kurulmuş nesiller boyu bir mirasın simgesi haline geldi .

Kapı kapanıyor, jeopolitik inferno sönüyor

“Cehennem Kapısı”nın sönmesinin Basra Körfezi veya Ural bölgesindeki enerji politikalarına doğrudan etkisi olmasa da, Türkmenistan’ın çevresel diplomasi alanında mesafe kat ettiğini gösteriyor. Metan gibi sera gazlarının azaltılması, hem teknik hem politik olarak artık daha fazla yasal baskıya tabi. Türkmenistan, bu adımla hem enerji verimliliğini hem de küresel imajını güçlendirme sinyali verdi.

Darvaza çukurunun üzerindeki alevlerin sönmesi, yalnızca doğal bir merak konusu olan bir coğrafi haritadan çıkarak; çevre stratejisinin, kaynak yönetiminin ve kimlik hikâyelerinin yeniden yazıldığı bir dönemin habercisi. Artık "Cehennem Kapısı", karanlığın ve ümitsizliğin değil, aşılması mümkün çevresel zorlukların sembolü olabilir.