Gündem

Çiftlere ve uzmanlara sorduk: Evlilik yaşı neden yükseliyor? Evlenmeyi neden erteliyorsunuz? Cumhurbaşkanı açıklaması?

Gençlerin evlilik yaşı giderek yükseliyor. Ekonomik belirsizlikler, kariyer ve eğitim öncelikleri, toplumsal dönüşüm… Peki bunlar gerçekten evlilik kararını geciktiriyor mu? Uzmanlar, çiftler ve politikacılar bu konuda ne diyor?

Türkiye’de gençlerin evlilik kararları giderek daha geç yaşlara kayıyor. TÜİK verilerine göre 2025 yılında ortalama ilk evlenme yaşı erkeklerde 28,4, kadınlarda 25,9’a yükseldi. Bu durum, sadece bireysel bir tercih değil ekonomik, sosyal ve kültürel birçok faktörle şekilleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Beştepe’de düzenlenen “Aile ve Kültür‑Sanat Sempozyumu”nda, “Nüfus artış hızımız azalıyor… Geleceğimiz için alarm zilleri çalıyor” diyerek gençlerin evlilik kararlarının önemine vurgu yaptı. Psikolog Ece Erkan ve genç çiftlerle yaptığımız röportajlarda ise, evlilik kararını etkileyen unsurların çok boyutlu olduğu ortaya çıktı.

TÜRKİYE'DE EVLİLİK YAŞI NEDEN YÜKSELİYOR? BİREYSELLEŞME ARTTI MI?

TÜİK’in 2025 verilerine göre Türkiye’de evlilik yaşı yükselmeye devam ediyor. Erkeklerde ortalama ilk evlenme yaşı 28,4, kadınlarda 25,9 olarak ölçüldü. 2010 yılında kadınlar 23,7, erkekler 26,9 yaşında evlenirken, son 15 yılda bu rakamlar dikkat çekici şekilde arttı. Aynı dönemde kaba evlenme hızı binde 6,6 civarında gerçekleşti. Psikolog Ece Erkan, bu artışı, “Evlilik artık daha geç ama daha bilinçli bir karara dönüştü. Eğitim süresinin uzaması, kent yaşamının bireyselleştirici yapısı ve kadınların iş gücüne katılımı bireylerin önce kendi hayatlarını kurmasına yol açıyor. Ekonomik belirsizlikler de bu tabloyu güçlendiriyor” şeklinde açıklıyor.

ÇİFTLER CEVAPLIYOR: EVLİLİĞİ NEDEN ERTELİYORSUNUZ?

ZEYNEP B. (27) ve OZAN A. (29)

“İş güvencesi ve kira fiyatları yüzünden evlilik biraz uzak bir hedef gibi geliyor. Hem kendi hayatımızı oturtmak istiyoruz hem de çocuk için uygun zamanı bekliyoruz. Evlilik artık sadece duygusal bir karar değil ekonomik olarak da bir planlama gerektiriyor.”

Elif E. (26) ve Musa Y. (30), Ankara

“Eğitimimizi tamamlayıp kariyerimizi oturtmadan evlenmek istemiyoruz. Artık evlilik hayatın zorunlu bir aşaması değil, doğru koşullar oluştuğunda yapılabilecek bilinçli bir tercih. Önce bireysel özgürlüğümüzü sağlamak istiyoruz.”

Psikolog Ece Erkan, söylemleriyle gençlerin bu yaklaşımını destekleyerek şöyle devam etti:

“Bireysellik ihtiyacının artması, boşanmanın normalleşmesi ve ilişkilerde beklentilerin yükselmesi, evlilik kararını doğal olarak geciktiriyor. Gençler artık evliliği aceleyle değil, hazır olduklarında ve doğru koşullar oluştuğunda yapmayı tercih ediyor.”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: "ŞU ANDA BİR FELAKETİ YAŞIYORUZ"

Beştepe’deki sempozyumda Erdoğan'ın konuşmasında , Türkiye’deki demografik kaygılara ilişkin şu satırbaşları dikkat çekti:

“Nüfusumuz artıyor fakat nüfus artış hızımız azalıyor. Geçtiğimiz yıl ölçülen toplam doğurganlık hızı 1,48 ve şu anda bir felaketi yaşıyoruz. Geleceğimiz için alarm zilleri çalıyor. Kadınlar çocuk yetiştirme konusunda eşlerinden gerekli desteği alamıyor. Yükün büyük bölümü kadınların omuzlarına yükleniyor. Veriler bize gençlerimizin daha geç yaşlarda evlenmeyi tercih ettiğini de gösteriyor.” Erdoğan, genç evlenecek çiftler için yılbaşından itibaren daha yüksek destekler verileceğini belirterek, önümüzdeki 10 yılı “Aile ve Nüfus 10 Yılı” olarak ilan ettiklerini açıkladı. Bu açıklama, hem genç çiftlerin evlilik kararını etkileyen ekonomik ve sosyal kaygılara işaret ediyor hem de devletin teşvik ve politikalarla bu eğilimi dengelemeye çalıştığını ortaya koyuyor.

EKONOMİK VE SOSYAL FAKTÖRLER EVLİLİKLERE SET Mİ VURUYOR? SEBEP BOŞANMA KORKUSU MU?

Konut fiyatları, yüksek yaşam maliyetleri ve iş güvencesizliği, gençlerin evlilik kararını en çok etkileyen unsurlar arasında yer alıyor. Psikolog Ece Erkan, “Ekonomik olarak kendini güvende hissetmeyen biri, uzun vadeli bir adım atmakta zorlanıyor. Ekonomi iyileşirse evlilik yaşı bir miktar düşebilir, evlilik kararı kolaylaşabilir. Ancak kültürel dönüşüm artık yerleştiği için geçmişteki kadar erken evliliklere geri dönülmesi mümkün değil” yorumunu yapıyor. Toplumsal ve kültürel değişimler de evlilik yaşını etkiliyor. Büyük şehirlerde gençler, evliliği bir zorunluluk olarak değil bilinçli bir tercih olarak görüyor. Evlenmeden birlikte yaşama veya kariyer odaklı hayat gibi alternatifler giderek yaygınlaşıyor.

"ERKEN YAŞTA EVLİLİKLER ARTIK MÜMKÜN DEĞİL"

Boşanma oranlarındaki artış da gençlerin evliliğe temkinli yaklaşmasına neden oluyor. 2024 yılında yaklaşık 187 bin çift boşanırken, evliliğin getirdiği sosyal ve duygusal maliyetler gençlerin kararlarını doğrudan etkiliyor. Psikolog Ece Erkan, gençlerin evlilik kararını etkileyen faktörlerin çok boyutlu olduğunu vurguluyor. Ona göre, ekonomik destekler ve konut imkanları gibi teşvikler evlilik yaşını düşürmeye yardımcı olabilir. Ayrıca evlilik öncesi eğitim ve farkındalık programları, gençlerin sorumluluk, ortak yaşam ve çocuk yetiştirme konularında bilinçlenmesini sağlayarak evlilik kararlarını olumlu yönde etkileyebilir. Ekonomik reformlar ve iş güvencesinin artırılması da evlilik kararlarını kolaylaştıracak önemli unsurlar arasında yer alıyor. Ancak Erkan, kültürel dönüşümün artık yerleştiğine dikkat çekerek geçmişteki kadar erken yaşta evliliklerin geri gelmesinin pek mümkün olmadığını, evliliğin daha bilinçli ve temkinli bir karara dönüştüğünü ifade ediyor.
Türkiye’de evlilik yaşı, yalnızca bireysel bir tercih değil. Ekonomik, sosyal, kültürel ve demografik faktörlerin birleşiminden ortaya çıkan bir trend. Gençlerin evlilik kararını ertelemesinde ekonomik belirsizlikler, eğitim ve kariyer öncelikleri, bireyselleşme ve boşanma korkusu etkili oluyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uyarısı ve teşvik politikaları ile psikolog Ece Erkan’ın analizleri bir araya geldiğinde, evlilik artık daha bilinçli, temkinli ve planlı bir karar olarak öne çıkıyor. Gençler, doğru koşullar oluştuğunda ve güvence sağlandığında aile kurmayı tercih ediyor.