Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel düzenin adaletsizlikler, çatışmalar ve krizler altında ağır baskı altında olduğuna işaret ederek, Türkiye’nin barış, adalet ve dayanışma ilkelerinden taviz vermeyen diplomasi vizyonunu ortaya koydu. Erdoğan, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan Birleşmiş Milletler’in mevcut krizler karşısında işlevsiz kaldığını belirtti. Özellikle Güvenlik Konseyi’nin sadece beş ülkenin iradesine mahkûm olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Adaletsiz yapının sürmesi çözümsüzlüğü derinleştiriyor. BM’nin reforme edilmesi artık acil bir ihtiyaçtır” dedi. Türkiye’nin Karadeniz Tahıl Girişimi gibi örneklerle küresel istikrara somut katkılar sunduğunu hatırlatan Erdoğan, ülkesinin diyalog ve ara buluculuk diplomasisini merkeze aldığını ifade etti.
“FİLİSTİN DEVLETİNİ TANIYIN”
Makalede en dikkat çeken başlıklardan biri de Filistin oldu. Gazze’de yaşanan insanlık dramını “vicdanın en büyük sınavı” olarak nitelendiren Erdoğan, “Adil barış, Filistin’in 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet olarak tanınmasıyla mümkündür. Dünya devletlerine çağrımız nettir: Filistin Devleti’ni tanıyın” dedi. Erdoğan, Gazze’ye ulaştırılan 100 bin tondan fazla insani yardımın Türkiye’nin bu konudaki kararlılığının göstergesi olduğunu da vurguladı.
SURİYE MESAJI: “YENİDEN İNŞA KAÇINILMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye krizine de dikkat çekerek, “Ortadoğu’nun istikrarı için Suriye’nin yeniden inşası ve ihyası kaçınılmazdır. Kalıcı barış, tüm Suriyelilerin iradesinin dikkate alınmasıyla sağlanabilir” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin, toprak bütünlüğünü tehdit eden ayrılıkçı girişimlere ve terör örgütlerine karşı durmaya devam edeceğini belirtti.
Makaleyi, “Hakikatin ve hakkaniyetin hâkim olduğu bir gelecek ortak irade ile inşa edilebilir” sözleriyle noktalayan Erdoğan, Türkiye’nin hem kendi güvenliğini hem de insanlığın ortak geleceğini gözeten vizyonuyla küresel dayanışmanın öncü aktörü olmaya devam edeceğini vurguladı.