Dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi olan Louvre’da çalışan sendikalar, artan iş yükü ve güvenlik endişeleri nedeniyle dönüşümlü grev kararı aldı. Personel yetersizliği ve aşırı kalabalığa karşı ek önlemler talep eden çalışanlar, taleplerinin karşılanmaması halinde müze faaliyetlerinin ciddi şekilde aksayabileceğini belirtiyor.
MÜZE TAMAMEN KAPANABİLİR Mİ?
Radikal sol CGT sendikasından Christian Galani, AFP’ye yaptığı açıklamada grevin müzenin tamamen kapanmasına yol açıp açmayacağının net olmadığını söyledi. Galani, müzenin açık kalması durumunda bunun son derece sınırlı bir hizmetle gerçekleşebileceğini ifade etti.
GREVE KATILIMIN GENİŞ OLMASI BEKLENİYOR
Noel tatili öncesine denk gelen grevin, Louvre’un yaklaşık 2 bin 200 kişilik çalışan kadrosunda geniş destek bulacağı öngörülüyor. Galani, yalnızca ön saflarda görev yapan personelin değil, bilim insanları, arşivciler, koleksiyon yöneticileri, küratörler ve atölye çalışanlarının da greve katılmayı planladığını açıkladı.
AŞIRI KALABALIK VE PERSONEL YETERSİZLİĞİ
Çalışanlar, yetersiz kadroyla her yıl planlanan kapasitenin milyonlarca üzerinde ziyaretçi ağırlamak zorunda kaldıklarını belirtiyor. Özellikle danışma ve güvenlik personeli, bu durumun hem çalışanlar hem de ziyaretçiler açısından ciddi sorunlara yol açtığını ifade ediyor.
Leonardo da Vinci’nin “Mona Lisa” tablosuna ev sahipliği yapan Louvre’un, sendikalara göre artık “aşırı turizmin sembolü” haline geldiği belirtiliyor.
GÜNDE YAKLAŞIK 30 BİN ZİYARETÇİ
Louvre, günde ortalama 30 bin ziyaretçiyi ağırlıyor. Uzun kuyruklar, güvenlik riskleri, yetersiz tuvaletler ve yemek hizmetlerindeki aksaklıklar hem çalışanların hem de ziyaretçilerin şikayetleri arasında yer alıyor. Bu yıl 16 Haziran’da gerçekleştirilen ani iş bırakma eylemi, müzenin geçici olarak kapanmasına neden olmuştu.
BİNA GÜVENLİĞİNE YÖNELİK ENDİŞELER
Belge uzmanları ve küratörler, eski kraliyet sarayı olan binanın fiziksel durumunun giderek kötüleştiğine dikkat çekiyor. Son dönemde yaşanan su sızıntısı ve yapısal sorunlar nedeniyle bir galerinin kapatılması, bu endişeleri artırdı.
Louvre Başkanı Laurence des Cars’ın da ocak ayında hükümete, sızıntılar, aşırı ısınma ve ziyaretçi deneyimindeki gerilemeye ilişkin uyarılarda bulunduğu biliniyor.
TARİHİ SOYGUN SONRASI GÜVENLİK TARTIŞMALARI
19 Ekim’de yaşanan ve yaklaşık 102 milyon dolar değerindeki kraliyet mücevherlerinin çalındığı soygun, müzedeki güvenlik açıklarını yeniden gündeme taşıdı. Soruşturmalarda, olay sırasında yalnızca bir güvenlik kamerasının çalıştığı, kontrol odasında yeterli ekran bulunmadığı ve polisin ilk aşamada yanlış yönlendirildiği ortaya çıktı.
Ayrıca son on yılda hazırlanan birçok raporda, nehir tarafındaki balkonun ciddi bir güvenlik zafiyeti oluşturduğuna dair uyarıların yer aldığı belirlendi. Yaşanan tüm bu gelişmeler, Louvre’un çalışanlar ve kamuoyu nezdinde derin bir krizle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor.
