Son zamanlarda fark ettiniz mi, evde otururken koltuk hafifçe hareket ediyor gibi oluyor… Ya da lamba sanki belli belirsiz sallanıyor? Sonra hemen telefona koşup “deprem mi oldu” diye bakıyoruz. Ama çoğu zaman hiçbir şey yok.
İçten içe “ben mi abartıyorum” diye düşünüyoruz. İşte bu his, son günlerde birçok kişinin yaşadığı bir duruma dönüştü.
Peki deprem olmasa da neden öyle hissediyoruz?
SÜREKLİ SALLANIYOR GİBİ HİSSETMEK
Deprem sonrası dönemlerde, insanlar en ufak titreşimi bile daha çok fark eder hale geliyor. Bir kamyonun geçişi, kapı gıcırtısı ya da zemindeki küçük bir sarsıntı bile “deprem oluyor” hissini yaratabiliyor. Bu aslında vücudun tetikte kalma haliyle ilgili.
Yaşanan büyük depremlerden sonra zihin, en küçük titreşimde bile “acaba yine mi?” diye sormaya başlıyor. O kadar alışıyoruz ki bu gerginliğe, bir süre sonra gerçekten sallanıyormuşuz gibi hissetmek kaçınılmaz hale geliyor.
Kimi zaman bu his o kadar baskın oluyor ki, insanlar otururken ya da yatarken bile “zemin kayıyor” gibi bir algı yaşayabiliyor. Aslında hareket yok ama beden varmış gibi davranıyor.
GERÇEK DEPREMLER DE HİSSİ BESLİYOR
Bu tuhaf hissin artmasının bir nedeni de gerçekten sık yaşanan sarsıntılar. Türkiye, aktif fay hatlarıyla çevrili bir ülke. Son haftalarda özellikle Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde peş peşe küçük depremler yaşanıyor.
Kandilli verilerine göre son günlerde bölgede 3.5 ila 4.5 büyüklüğünde çok sayıda deprem meydana geldi. Bu sarsıntılar Balıkesir’in yanı sıra Çanakkale, Manisa, Bursa ve hatta zaman zaman İstanbul gibi çevre illerde de hissedildi.
Hal böyle olunca insanlar her an yeni bir sarsıntı olacakmış gibi bir dikkat haline geçiyor. Bu da zihni sürekli alarmda tutuyor.
Yani aslında bazen gerçekten sallanıyoruz, bazen de beynimiz olası bir sarsıntıya hazırlıklı durduğu için “sallanma hissini” kendi kendine yaratıyor.
BU DURUMU HAFİFLETMENİN BASİT YOLLARI
Sürekli yer oynuyormuş gibi hissetmek rahatsız edici olsa da bu hissi hafifletmenin birkaç basit yolu var:
Sürekli deprem kontrol etme alışkanlığını azaltalım. Her titreşimde telefona koşmak bu hissi güçlendiriyor.
Nefesimizi düzenleyelim ve rahatlamaya çalışalım. Gergin olduğumuzda vücut titreşimlere karşı daha hassas hale geliyor.
Sosyal medyadaki söylentilere değil, doğrulanmış bilgilere odaklanalım. Gerçek veriler, zihni sakinleştirir.
Hareket edelim. Kısa yürüyüşler yapalım, temiz hava alalım veya küçük egzersizlerle bedenimizi rahatlatalım.
KISACASI…
Evet, bazen gerçekten deprem oluyor. Ama bazen de zihin, geçmişteki korkuları hatırlayıp bize yeniden “sallanıyormuşuz” gibi hissettirebiliyor. Bu his yalnızca sende değil aynı dönemde birçok kişide ortaya çıkıyor. Çünkü ülke olarak sık sık sarsıntı yaşayan bir coğrafyada yaşıyoruz.
Toprak zaman zaman hareket ediyor olabilir ama önemli olan bizim iç dengemizi koruyabilmemiz.
Koltuk biraz oynasa da ayağımızın bastığı yerin güvenli olduğunu kendimize hatırlatmakta fayda var diye düşünüyorum.