Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Komisyonu tarafından 4 Kasım’da yayımlanan Türkiye Ülke Raporu’na tepki gösterdi. Bakanlık, raporda yer alan yargı, temel haklar ve iç siyasi gelişmelere dair ifadeleri “taraflı, ön yargılı ve mesnetsiz” olarak nitelendirdi.
“MESNETSİZ VE ÖN YARGILI İDDİALARI REDDEDİYORUZ”
Bakanlıktan yapılan açıklamada, rapordaki değerlendirmelerin Türkiye-AB ilişkilerinde olumlu gündem arayışlarıyla bağdaşmadığı vurgulandı. Açıklamada, “Avrupa Komisyonu tarafından bugün yayımlanan Türkiye Ülke Raporu’nun yargı ve temel haklar ile iç siyasi gelişmelere ilişkin taraflı, ön yargılı ve mesnetsiz iddialarını reddediyoruz. Söz konusu yorumlar, Türkiye ile AB arasında olumlu bir gündem oluşturmaya yönelik çabalarla uyumsuz olmalarının yanı sıra tarafların uzun dönemli çıkarlarına da aykırı bir dille kaleme alınmıştır.” ifadeleri kullanıldı.
“AB ÜYELİĞİ STRATEJİK HEDEFİMİZ”
Raporun, Türkiye’nin Avrupa Birliği müktesebatına uyum düzeyini ortaya koyduğuna dikkat çekilen açıklamada, üyelik hedefinin sürdüğü belirtildi. “Katılım sürecinde karşılaşılan haksız engellere rağmen AB üyeliği stratejik hedefimizdir” denildi. Ayrıca, Türkiye ekonomisinin sağlam makroekonomik temellerine ilişkin tespitlerin “olumlu ve yerinde” olduğu ifade edildi.
DOĞU AKDENİZ VE YUNANİSTAN VURGUSU
Açıklamada, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki yapıcı tutumuna ve Yunanistan’la ilişkilerdeki iyileşmeye raporda yer verilmesinden memnuniyet duyulduğu bildirildi. Bakanlık, “15 Temmuz 2019 tarihli Dış İlişkiler Konseyi kararlarının kaldırılması yönündeki meşru beklentimizi bir kez daha vurguluyoruz.” ifadesini kullandı.

“KIBRIS KONUSUNDA TARAF TUTULUYOR”
Dışişleri Bakanlığı, raporda Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin “maksimalist görüşlerine” yer verilmesini eleştirerek, “Bu durum, AB’nin Kıbrıs meselesinde taraf tuttuğunu ve çözüm çabalarına katkı sunamayacağını bir kez daha göstermektedir.” açıklamasında bulundu.
“TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNDE YENİ BİR SAYFA”
Son bölümde, Türkiye ile AB ilişkilerinin “ahde vefa” ilkesi çerçevesinde, tarafsız bir anlayışla ilerletilmesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada, “Türkiye ile AB arasında daha güçlü, kurumsallaşmış ve karşılıklı güvene dayalı bir iş birliğinin geliştirilmesi hem ülkemizin hem Avrupa’nın menfaatinedir.” denilerek, AB’den “aynı stratejik irade ve yapıcı yaklaşımı göstermesi” beklendi.





