Verilere göre, dünya nüfusunun dörtte biri, yani yaklaşık 2,1 milyar kişi, güvenli şekilde yönetilen içme suyuna hâlâ ulaşamıyor.
GÜVENLİ SUYA ERİŞİMDE CİDDİ ADALETSİZLİK VAR
“Hane İçme Suyu ve Sanitasyonunda İlerleme 2000-2024: Eşitsizliklere Özel Odaklanma” başlıklı rapor, Dünya Su Haftası kapsamında yayımlandı. Raporda, az gelişmiş ülkeler, kırsal bölgeler, etnik azınlıklar ve çocukların, temiz su ve hijyen hizmetlerine erişimde en büyük dezavantajı yaşadığı belirtildi.
TEMEL HAKLAR MİLYARLARCA KİŞİ İÇİN HALA ULAŞILMAZ
Veriler, küresel çapta 3,4 milyar insanın güvenli sanitasyona, 1,7 milyar insanın ise temel hijyen hizmetlerine erişemediğini gösteriyor. En az gelişmiş ülkelerde yaşayan bireylerin bu hizmetlerden yoksun kalma ihtimali, diğer ülkelere göre çok daha yüksek. Hijyen hizmetlerine erişimde bu oran üç katına çıkıyor.
“SU, AYRICALIK DEĞİL, TEMEL BİR İNSAN HAKKIDIR”
DSÖ Çevre, İklim Değişikliği ve Sağlık Yapay Zeka Direktörü Dr. Ruediger Krech, su, sanitasyon ve hijyenin temel insan hakkı olduğunu vurgulayarak, “Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak istiyorsak, özellikle en dışlanmış topluluklara öncelik vererek harekete geçmeliyiz,” dedi.
ÇOCUKLAR EN YÜKSEK RİSK ALTINDA
UNICEF Su, Sanitasyon ve Hijyen Direktörü Cecilia Scharp ise, çocukların güvenli suya erişemediğinde sağlıklı büyüme, eğitim ve geleceğe dair umutlarının tehlikeye girdiğini belirtti. Scharp, “Şu anki ilerleme hızıyla her çocuk için güvenli su ve sanitasyon vaadi giderek uzaklaşıyor. Daha hızlı ve cesur adımlar atmamız şart,” diye konuştu.




