Eğitim Gücü Sendikası İstanbul Avrupa Şubesi 1. Olağan Genel Kurulu, sendika üyeleri ve delegelerin katılımıyla gerçekleştirildi. Genel Kurul kapsamında yapılan ve tek listenin yer aldığı seçim sonucunda Gözde Beyazgül, Eğitim Gücü Sen İstanbul Avrupa Şubesi’nin ilk başkanı olarak seçildi. Toplantıya katılan Eğitim Gücü Sendikası Genel Başkanı Oğuz Özat, genel kurulda bir konuşma yaparak eğitim çalışanlarının güncel sorunlarına, sendikal örgütlenme biçimlerine ve ekonomik gelişmelere dair açıklamalarda bulundu. Özat, konuşmasının büyük bir bölümünü özellikle büyükşehirlerde görev yapan öğretmenlerin yaşadığı barınma, ulaşım ve beslenme gibi temel ihtiyaçlardaki zorluklara ayırdı. İstanbul'daki yaşam maliyetlerinin eğitimciler üzerindeki etkilerini somut örneklerle anlatan Özat, ayrıca sendikaların siyasi partilerle olan ilişkileri, yeni müfredat süreci ve öğretmenlerin özlük haklarına ilişkin yasal düzenlemeler hakkında değerlendirmelerini katılımcılarla paylaştı.
ÖĞRETMENLERİN BÜYÜKŞEHİRLERDE YAŞADIĞI EKONOMİK ZORLUKLARA DİKKAT ÇEKİLDİ
Genel Başkan Oğuz Özat, İstanbul ve diğer büyükşehirlerdeki hayat pahalılığının öğretmenlerin yaşam standartlarını doğrudan etkilediğini belirtti. Okullardaki öğretmen odalarında beslenme alışkanlıklarının değiştiğini ifade eden Özat, öğretmenlerin okula sefer tası ile gitmek durumunda kaldığını, bunu yapamayanların ise derslere aç girdiğini dile getirdi. Bir öğretmenin dışarıdan yemek yemesinin dahi lüks olarak algılandığı bir sürecin yaşandığını aktaran Özat, kira fiyatlarının öğretmen maaşlarının üç katına ulaştığını savundu. Barınma sorunu nedeniyle öğretmenlerin görev yaptıkları okullara çok uzak mesafelerden gelmek zorunda kaldığını belirten Özat, bir öğretmenin Anadolu yakasında ev tutup Avrupa yakasındaki okuluna yetişmek için gece saatlerinde yola çıktığı örneğini verdi. Yaşanan bu ekonomik tablo karşısında mevcut sendikal yapıların sessiz kaldığını iddia eden Özat, sendika yöneticilerinin aldıkları talimatlar doğrultusunda hareket ettiğini öne sürdü.
SENDİKAL YAPILARDAKİ SİYASİ ETKİLEŞİMLER ELEŞTİRİLDİ
Konuşmasında sendikal bağımsızlık ilkesine vurgu yapan Özat, bazı sendikaların yönetim süreçlerinde siyasi partilerin belirleyici rol oynadığını iddia etti. Siyasi parti il başkanlarının sendika şube başkanlarını belirlediği ve delegelere oy kullanma konusunda talimat verildiği yönünde açıklamalarda bulunan Özat, Eğitim Gücü Sen bünyesindeki delege ve yöneticilerin ise herhangi bir siyasi parti, grup veya cemaatin etkisi altında kalmadan özgür iradeleriyle hareket ettiğini ifade etti. Memur sendikalarında görülen siyasi aidiyetin sendikacılık faaliyetlerini etkilediğini belirten Özat, bu durumun eğitim çalışanlarının hak arama mücadelesine zarar verdiğini dile getirdi.
ÖĞRETMENLERİN YASAL HAKLARI VE MÜFREDAT SÜRECİ GÜNDEME GELDİ
Özat, eğitim mevzuatında yapılan değişikliklere ve öğretmenlerin çalışma koşullarına dair de teknik bilgiler paylaştı. 2021 yılında 1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu'na eklenen bir madde ile öğretmenlerin sömestr tatili hakkının hukuken risk altına girdiğini belirten Özat, söz konusu maddenin pandemi döneminde uygulanmasa da kanunda varlığını sürdürdüğünü hatırlattı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni müfredat programına ilişkin de konuşan Özat, 7 bin sayfalık bir müfredatın kısa süre içerisinde onaylanmasının mümkün olmadığını savundu. Sendika olarak müfredatla ilgili teknik bir rapor hazırlayıp Meclis’e ve siyasi partilere sunduklarını aktardı. Ayrıca sınıf öğretmenleri, okul öncesi ve özel eğitim öğretmenlerinin haftalık ek ders saatlerinde yaşanan farklılıklara değinen Özat, meslek dersi öğretmenleri ile diğer branşlar arasındaki ek ders saati farkının giderilmesi için hukuki yollara başvurduklarını bildirdi. Okullarda talep edilen proje sayılarının fazlalığının eğitim öğretim faaliyetlerini aksattığını belirten Özat, konuşmasının sonunda delegelere okullarında sendikal çalışmalara destek vermeleri çağrısında bulundu.
