Anadolu’dan çıkan bir girişimcilik hikâyesi: Ekrem Coşkun’un yaşamı
Ekrem Coşkun, 1970’li yılların sonlarında Konya’nın Cihanbeyli ilçesinde dünyaya geldi. Ailesi uzun yıllar esnaflıkla uğraştı. Coşkun da genç yaşlarından itibaren çalışma hayatının içinde yer aldı. Özellikle sigortacılık ve ticaret sektörlerinde kazandığı tecrübe, onun iş dünyasına bakışını şekillendirdi. Uzun süre çeşitli iş kollarında çalışan Ekrem Coşkun, 2013 yılında yeni bir adım atarak gıda sektörüne giriş yaptı. İlk Ekrem Coşkun Döner şubesini memleketi Konya’da açtı. Bu, hem markanın hem de Coşkun’un hayatında bir dönüm noktası oldu.Ekrem Coşkun Döner nasıl büyüdü? Fiyat politikası ve express şube modeli
Ekrem Coşkun Döner’in kısa sürede Türkiye genelinde dikkat çekmesinin ardında uygun fiyatlı döner konsepti yatıyor. Marka, "daha ucuza kaliteli döner" mottosuyla yola çıkarak pazarda farklı bir kulvara yerleşti. Ayrıca express şube modeli sayesinde maliyetleri minimize edip, hizmeti hızlandırarak yatırımcılara da cazip bir sistem sundu. Özellikle franchise sistemi ile Anadolu’nun birçok ilinde, küçük ve orta ölçekli şehirlerde hızla büyüdü. Express konseptiyle hem yatırım maliyeti düşük tutuldu hem de tüketiciye hızlı ve hesaplı yemek alternatifi sunuldu.Aile şirketinden zincir markaya: Ortaklık yapısı ve genişleme süreci
Ekrem Coşkun Döner, kuruluşundan bu yana bir aile şirketi kimliğiyle yönetildi. Markanın en bilinen yüzü Ekrem Coşkun olurken, zamanla şirket içinde aile üyeleri ve yakın isimler de yer aldı. Franchise ortakları arasında ise geçmiş dönemlerde Muhammed Cesur, Ali Özer ve Berkay Özer gibi iş insanları da bulunuyordu.Bu ortaklık yapısı, markanın hızlı karar almasına olanak tanırken, zaman zaman ortaklar arası çekişmelerin de gündeme gelmesine neden oldu.
Operasyonel zorluklar ve kamuoyundaki eleştiriler
Hızlı büyüyen her markada olduğu gibi, Ekrem Coşkun Döner de kontrol ve denetim sorunlarıyla karşılaştı. Franchise şubelerin hijyen standartları, ürün kalitesi ve hizmet sürekliliği zaman zaman kamuoyunun eleştirilerine neden oldu. Sosyal medyada bazı şubelerle ilgili olumsuz paylaşımlar yapılması, markanın imajında sarsıntılar yarattı. Yine de Ekrem Coşkun, bu eleştirilerin çoğuna doğrudan açıklamalarla veya özür mesajlarıyla yanıt vererek markanın güvenilirliğini korumaya çalıştı.2025’te konkordato süreci: Şirket iflas mı etti?
2025 yılına gelindiğinde, Ekrem Coşkun Döner’in karşılaştığı en büyük kriz, finansal yapıdaki bozulmalar oldu. Zincirin hızlı büyümesi, artan operasyonel maliyetler, pandemi sonrası değişen tüketici davranışları ve franchise yapısındaki dağınıklık, şirketi ekonomik sıkıntıya sürükledi. Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yapılan konkordato başvurusu, şirketin borçlarını yeniden yapılandırarak iflas etmeden toparlanmayı hedeflediğini gösterdi. Bu başvuruyla birlikte marka, yasal koruma altına girerek faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor.Ekrem Coşkun’un krize karşı tutumu
Kurucu Ekrem Coşkun, konkordato sürecinde de ön planda yer aldı. Hem çalışanları hem de bayileri motive etmek için düzenli iletişim kurduğu biliniyor. Coşkun, bu süreci geçici bir duraklama olarak nitelendirerek, hedeflerinin Türkiye sınırlarının ötesine taşmak olduğunu vurguluyor.
Marka, bu dönemde şube sayısını sabit tutarak kalite kontrol süreçlerine ağırlık verdi. Yeni yatırımlar durduruldu ve mevcut yapı üzerinden kârlılık hedefiyle revize edildi.
Ekrem Coşkun, Anadolu’dan çıkan vizyoner bir girişimci olarak, yerli sermaye ile büyük bir zincir kurmayı başardı. Bugün karşılaştığı mali sorunlar, Türkiye’de hızlı büyüyen birçok markanın yaşadığı ortak sıkıntıları yansıtıyor. Ancak hâlâ marka bilinirliği yüksek, müşteri sadakati güçlü ve yeniden yapılanma planı sürdürülebilir görünüyor.