İsrail hapishanelerinde uzun yıllar kalan Filistinli esirlerin karşı karşıya kaldığı sağlık ihmalleri yeniden gündeme geldi. El-Bureyc Mülteci Kampı’ndan 46 yaşındaki İmad es-Serrac, esir takası kapsamında 13 Ekim 2025’te serbest bırakıldı. Hapishanede prostat kanseri teşhisiyle tedavi gören Serrac, Gazze’de yaptırdığı tahlillerin ardından aslında kanser olmadığını öğrendi.
TEŞHİS HAPİSHANEDE KONULDU
Serrac’ın sağlık sorunları, 2017’de tutukluların başlattığı açlık grevine katılmasının ardından başladı. Mide ve idrar yollarında ciddi rahatsızlıklar yaşayan Serrac, Askalan’daki Barzilai Tıp Merkezi’nde prostat kanseri olduğu söylenerek yüksek doz kortizon ve kemoterapi tedavisine alındı.
Ekim 2023’te başlayan Gazze saldırıları sırasında tedavisi yedi ay boyunca durduruldu. Bu süreçte psikolojik ve fizyolojik sorunlar yaşayan Serrac, ilaçların yeniden verilmesi için infaz kurumu idaresine başvurdu ve hapisten çıkana kadar eksik dozlarla “tedavi” edildi.
“TAHLİLLER KANSER OLMADIĞIMI GÖSTERDİ”
Serbest bırakıldıktan sonra Han Yunus’taki Nasır Hastanesi’ne giden Serrac, burada yaptırdığı tahlillerin ardından kanser olmadığını öğrendi.
Serrac, “Kullandığım ilaçlar nedeniyle bazı organlarımın yıkıma uğradığını hissediyordum. İdrar yollarım tahriş oldu ve idrar kaçırmaya başladım. Bir şeylerin yanlış yapıldığından şüpheleniyordum ama başka alternatifim yoktu” dedi.
“HASTALIK ENJEKTE EDİLİYOR” İDDİASI
İmad es-Serrac, hapishanelerde Filistinli esirlere kasıtlı şekilde yanlış teşhis konulduğunu ve zararlı tedavilere maruz bırakıldıklarını savundu.
Cenin’den bir esirin çenesinden yapılan bir iğne sonrası ağır hastalığa yakalandığını ve serbest kaldıktan birkaç hafta sonra hayatını kaybettiğini anlattı. Serrac, Gazze’de görüştüğü 20’li yaşlardaki bir başka gencin de kan kanseri teşhisiyle tedavi gördüğünü ancak serbest kaldıktan sonra hasta olmadığını öğrendiğini aktardı.
“MANEVİ VE FİZİKSEL TASFİYE”
Serrac, bu uygulamaların esirleri fiziksel olarak zayıflatmayı, moral olarak çökertmeyi amaçladığını belirterek, “Bu şekilde kandırılan, yavaş yavaş öldürülen, maddi ve manevi tasfiyeye uğrayanların sayısı çok yüksek. Ailelerimizi de yanlış bilgilerle defalarca yıpratıyorlar” ifadelerini kullandı.
Filistinli kurumlara göre İsrail hapishanelerinde aralarında kadın, çocuk, yaşlı ve hastaların da bulunduğu 10 bini aşkın kişi bulunuyor ve tıbbi ihmal iddiaları uzun süredir gündemde yer alıyor.