Gelecekte doğacak çocuklar, bugün bizim için temel olan bazı yetenekleri asla öğrenmeyecek. Çünkü teknoloji, eğitim sistemini ve günlük yaşamı kökünden değiştiriyor. İşte 2035’te doğan bir çocuğun öğrenmesine gerek kalmayacak bazı şeyler...
Bir çocuğun ilk kelimesi, ilk adımı, ilk okuma denemesi... Bunlar bir neslin ortak büyüme anılarıydı.
Ama teknolojiyle birlikte, öğrenilmesi "doğal kabul edilen" birçok şey artık eskimiş olabilir.
2035’te doğacak çocukların, sizin bugün ezbere bildiğiniz bazı becerilere ihtiyacı bile olmayacak.
Onların dünyası, yapay zekâ, sanal asistanlar, artırılmış gerçeklik ve otomasyonla şekillenmiş olacak.
Bu yüzden, bazı beceriler onlar için tamamen gereksiz olacak.
Tıpkı bizim için telgraf çekmenin, CD yazmanın ya da kaset kalemle sarmanın bir anlam ifade etmemesi gibi…
El Yazısı Öğrenmek
Evet, belki yazmayı bile tam olarak öğrenmeyecekler.
Dokunmatik ekranlar, sesli komutlar, dijital klavyeler ve yapay zekâ asistanları; kalem-kâğıt ilişkisinin yerine geçecek.
Bazı eğitim sistemleri bile artık el yazısını zorunlu olmaktan çıkarıyor.
2035’in çocukları, el yazısını ancak “nostalji” olarak tanıyabilir.
Araç Kullanma Becerisi
Direksiyon mu? Otomatik vites mi? Şerit değiştirmek mi?
2035’ten sonra doğan çocuklar, sürücü koltuğuna hiç oturmayabilir.
Çünkü tam o yıllarda otonom araçlar, büyük şehirlerde standart hâline gelecek.
Lisans almak, ayna kontrolü, park etmek gibi konular sadece büyükannelerinin anlattığı anılara dönüşebilir.
Google'da Nasıl Aranır Öğrenmeyecekler
"Nasıl arama yapılır?" sorusu tarihe karışacak.
Çünkü yapay zekâ destekli asistanlar, ne sormak istediğinizi sizden önce anlayacak.
Kelimeleri doğru yazmak, anahtar kelime kullanmak, filtre seçmek gibi beceriler gereksiz hâle gelecek.
Soracaksınız ve yanıt saniyeler içinde “sizin dilinizde” önünüze gelecek.
Çarpım Tablosunu Ezberlemek
Yapay zekâ destekli hesap makineleri, artırılmış gerçeklik gözlükleri ve dijital defterler, zihinden işlem yapmayı gereksiz kılıyor.
2035’in çocukları, “7x8 kaç eder?” sorusuna bakarak değil, sadece söyleyerek ulaşacak.
Zihinden hesap yapmak, sadece beyni güçlendirmek isteyenlerin özel tercihine dönüşecek.
Klavye Kullanımı
Klasik Q klavye mi?
2035’te doğan bir çocuk, muhtemelen fiziksel bir klavyeye hiç dokunmadan büyüyecek.
Sesli yazım, göz takibiyle kontrol, artırılmış gerçeklik klavyeleri sayesinde yazmak, konuşmak kadar doğal olacak.
Parmakların tuşlarla buluşması tarihe karışacak.
Bilgi Ezberlemek
Bilgiyi akılda tutmak yerine, bilgiye ulaşmak hız kazanacak.
Ezber değil, yorumlama ve analiz becerisi önem kazanacak.
Tarihler, formüller, tanımlar... Hepsi bir yapay zekâ asistanın hafızasında olacak.
O yüzden, “İkinci Dünya Savaşı hangi yıllarda oldu?” gibi soruları akılda tutmak yerine, “neden çıktı?” sorusu öne çıkacak.
2035’in çocukları daha az ezberleyecek, daha az yazacak ama daha çok düşünecek.
Onlara bilgi öğretmek yerine bilgiye ulaşma yollarını tasarlamak eğitimin yeni ana konusu olacak.
Belki de bu çocuklar, bizim “öğrenilmiş bilgi” dediğimiz şeye gülümseyerek bakacaklar.
Çünkü onlar artık, bilgiyle doğan bir neslin ilk temsilcileri olacaklar.