Çin yönetimi, 2026-2030 kalkınma planında elektrikli araçlara öncelik vermedi. Bu adım, devletin sübvansiyon dönemini geride bırakmaya hazırlandığının en güçlü göstergesi olarak değerlendiriliyor.

2010’lardan bu yana milyarlarca dolarlık devlet desteğiyle büyüyen Çinli üreticiler, artık piyasa koşullarıyla ayakta kalmak zorunda. Uzmanlara göre bu durum, zayıf markaların elenmesine neden olabilir.

BYD, NIO, XPeng gibi dev üreticiler desteklerin azalmasına rağmen global pazarda güçlü kalmayı hedefliyor. BYD, 2025 itibarıyla dünyanın en çok satılan elektrikli araç markası konumuna yükseldi.

Çin, sübvansiyonlar azalsa da batarya teknolojisi ve lityum işleme kapasitesiyle dünyada açık ara önde. Bu nedenle ülkenin küresel otomotiv zincirindeki liderliği kısa vadede sarsılmayacak.

Çin, sübvansiyonlar azalsa da batarya teknolojisi ve lityum işleme kapasitesiyle dünyada açık ara önde. Bu nedenle ülkenin küresel otomotiv zincirindeki liderliği kısa vadede sarsılmayacak.


Eurasia Group Çin Direktörü Dan Wang’a göre, “Bu karar, hükümetin kimin ayakta kalacağına piyasanın karar vermesini istediğini gösteriyor.” Yani artık kazananı devlet değil, rekabet belirleyecek.

Avrupa ve ABD, Çinli markaların düşük maliyetli elektrikli araç ihracatından endişe ediyor. Yeni dönemde Çin’in sübvansiyonları çekmesi, küresel fiyat savaşlarını yavaşlatabilir.

Uzmanlara göre Çin’in bu adımı, Avrupa ve Türkiye gibi gelişen pazarlarda yerli üreticiler için fırsat kapısı aralayabilir. Dev desteklerin azalması, fiyat rekabetini daha adil hale getirecek.

Editör Hakkında