Dünya Sağlık Örgütü’nün “Hepatiti Eliminasyonla Durdur” çağrısına destek amacıyla Türkiye’de de her yıl 28 Temmuz’da hepatit hastalıklarına karşı farkındalık çalışmaları yürütülüyor. Bu kapsamda uzmanlar, toplumda sessizce yayılan Hepatit C tehdidine karşı uyarılarda bulundu.
T.C. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de anti-HCV pozitiflik oranı yüzde 0,5 ila 1 arasında değişiyor. Bu oran, ülkede yaklaşık 350.000 ila 750.000 kişinin Hepatit C virüsüyle enfekte olduğu anlamına geliyor. Enfekte bireylerin büyük bir kısmı, hastalığını fark etmeden yaşamını sürdürüyor.
Kan yoluyla bulaşan Hepatit C, özellikle 1996 yılı öncesi kan nakli yapılanlar, ortak enjektör kullananlar, steril koşullarda dövme yaptıranlar, hemodiyaliz hastaları ve organ nakli geçiren bireyler için yüksek risk taşıyor. Dr. Özarı, bu gruplara anti-HCV testi yaptırmaları çağrısında bulundu. Testlerin sağlık kuruluşlarında kolaylıkla yapılabildiği belirtildi.
Hepatit C, yeni nesil antiviral ilaçlarla tamamen tedavi edilebiliyor.
Dr. Özarı, erken tanının tedavi başarısını büyük oranda artırdığını belirterek, “Tedavide yüksek başarı oranları elde ediliyor, ancak erken tanı şart” dedi.
Türkiye’de aktif taşıyıcı sayısının yaklaşık 360 bin olduğu tahmin ediliyor.
Dr. Halil Onur Özarı, bu kişilerin yüzde 70-80’inin yani 500 binden fazlasının virüsü taşıdığını bilmediğini açıkladı.
Hepatit C’nin yıllarca belirti vermeden ilerleyebileceğini ifade eden Dr. Özarı, halsizlik, iştahsızlık, bulantı ve ciltte sararma gibi belirtilerin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Bu tür belirtilerin diğer basit rahatsızlıklarla karıştırılması ise tanının gecikmesine neden oluyor.
Habersiz taşıyıcılığın bulaş riskini artırdığını belirten Dr. Özarı, toplumsal tarama programlarının yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çekti.
Virüsü taşıdığını bilmeyen kişilerin farkında olmadan hastalığın yayılmasına neden olduğunu belirten Özarı, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü dolayısıyla vatandaşları düzenli sağlık kontrolüne davet etti.