1. Alaska’da tutanağı olmayan zirve
15 Ağustos’ta Alaska’da yapılan Trump–Putin zirvesi, resmi belgelerde neredeyse yok gibiydi. Çünkü Amerikalı heyetten kimse Rusça bilmiyor, tercüman ise sürekli çeviriyle meşgul olduğu için not tutamıyordu. Bu, Trump’ın başkanlığının ilk dönemindeki görüşmelerde de sıkça rastlanan bir durumdu: Washington tarafında kayda geçen hiçbir satır olmadan yapılan Putin buluşmaları.
2. Arşivden çıkan sır: Putin’in ilk ABD başkanıyla görüşmesi
Hafta içinde National Security Archive (NSA), yıllar öncesine ışık tutan belgeleri yayımladı. 2000 yılında, henüz üç aydır başkan olan Putin’in Bill Clinton’la yaptığı ilk zirvenin notları gizlilikten çıkarıldı. Notlar, Putin’in Batı’ya en yakın, en “iş birliğine açık” dönemini resmediyordu. Avrupa güvenlik sistemine hatta NATO’ya entegre olma hayalleri kuran bir Putin… Ama aynı zamanda diplomatik zekâsını ince ince sergileyen bir lider.
3. İlginç taktikler: İlgi, iltifat, ama gizli ‘hayır’
Strobe Talbott’un tuttuğu notlara göre Putin, masadaki rakibini ustaca yönlendiriyordu. Clinton’a Roosevelt’ten beri en başarılı ABD başkanı olduğunu söylüyor, judoda partner bulmanın zorluğunu espriyle dile getiriyor, tarihi uzun uzun anlatıyordu. Sanki “evet” der gibi yapıyor, ama aslında ince diplomatik hamlelerle “hayır” diyordu.
4. Çeçenistan, Miloşeviç ve sert çıkışlar
Notlar, Putin’in o dönemki en büyük dosyası olan Çeçenistan konusunu da gözler önüne seriyor. Clinton insan hakları ihlallerini gündeme getirdiğinde, Putin direnişçileri “acımasız” ve “Yahudi düşmanı” diye nitelendiriyor. Gürcistan için ise “aptal ve korkak” sözlerini kullanıyor. Balkanlar konusunda ise Sırp lider Miloşeviç için “çetin ceviz” deyip ardından “İkimizi de kandırdı” diyerek Clinton’a jest yapıyor.
5. Dünden bugüne: Putin’in çizgisi değişmedi
2000 yılındaki Moskova zirvesinde nükleer anlaşmalar, NATO’ya olası üyelik ve Balkan krizleri konuşulmuştu. Bugün ise Ukrayna, nükleer silahlar ve Karadeniz hattı aynı sert üslubun konusu. Uzmanlara göre 25 yıl önceki Putin ile Alaska’daki Putin arasında değişmeyen tek şey, pazarlık masasında sert ama esnek görünen tavrı. O gün Çeçenistan’da nasıl konuştuysa, bugün Ukrayna için de öyle konuşuyor.