Balıkesir’in Erdek ilçesine bağlı Ballıpınar Mahallesi’nde kadınların öncülüğünde kurulan kooperatif, kırsal kalkınmaya örnek olacak bir başarı hikâyesi yazıyor. Bir yanda mor soğanıyla ün salan verimli tarlalar, diğer yanda Marmara Denizi'nin serin sularıyla buluşan sahiliyle dikkat çeken mahalle, artık doğasever ve lezzet meraklısı turistlerin de uğrak noktası haline geldi.
Kooperatif çatısı altında birleşen kadınlar, kendi yetiştirdikleri ürünlerden elde ettikleri reçel, salça, zeytin ve tatlılarla köy restoranında ziyaretçilere adeta bir Anadolu sofrası sunuyor.
KOOPERATİF RUHU BÜYÜYOR
1924 nüfus mübadelesiyle Yunanistan’dan göç edenlerin yerleştiği Ballıpınar, tarihsel mirasını da sofralarında yaşatıyor. Güney Marmara Kalkınma Ajansı’ndan alınan destekle kurulan kadın kooperatifi hem bölgenin yerel üretimini değerlendiriyor hem de Ballıpınar’ı gastronomi rotasına ekliyor. Mahallenin tarlalarından toplanan ürünler, kooperatif mutfağında geleneksel tariflerle buluşarak tabaklara taşınıyor.
TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINDAN GELEN VAR
Kooperatif Başkanı Gülsüm Çelikarslan, projeye başlarken bu kadar ilgi beklemediklerini belirtiyor ve ekliyor:
“Artık sadece civar köylerden değil, Türkiye’nin her köşesinden insanlar kahvaltı için geliyor. Kuru fasulye menümüz, doğal reçellerimiz ve köy kahvaltımız çok seviliyor. Ürünlerin hepsi bizim ellerimizden çıkıyor. Talep çok fazla, bu da bizi gururlandırıyor.”
KADINLARIN GÜLÜMSEYEN YÜZÜ, KÖYÜN YENİ YÜZÜ OLDU
Restorana gelen misafirler ise en az lezzetler kadar kadınların emeğinden etkileniyor. Ziyaretçiler, “Kadınların yüzü hep gülüyor. Bu sıcaklık ve emek yemeğe de yansıyor” diyor. Huzur arayan şehir insanı için de Ballıpınar artık bir kaçış noktası.
Ballıpınar’daki örnek girişim, kadınların kırsalda ekonomik ve sosyal hayata katılımının ne kadar büyük bir dönüşüm yaratabileceğini gözler önüne seriyor. Emek, toprak ve kadın gücü birleştiğinde sadece ürünler değil, hayatlar da değer kazanıyor.
