Türkiye’de son dönemde hızla artan kredi kartı kullanımı, beraberinde ciddi ödeme sorunlarını getirdi. Özellikle yüksek faiz oranları ve daralan gelirler nedeniyle birçok kişi kart borçlarını düzenli ödeyemiyor. Bu durum, bankaların yasal süreçleri daha sık başlatmasına neden oldu.

Mevzuata göre, kredi kartı borcu 90 gün boyunca ödenmezse yasal takip süreci otomatik olarak başlıyor. Bu aşamada borç “takipteki alacak” statüsüne geçiyor ve kişi yalnızca bankayla değil, yasal mercilerle de karşı karşıya kalıyor.

Uzmanlar, bu sürecin borçlular için ciddi mali ve hukuki sonuçlar doğurduğunu belirtiyor.

Bankalar, 90 gün dolduktan sonra icra takibi başlatabiliyor. Bu süreçte maaşlara, banka hesaplarına ve taşınmaz mallara haciz uygulanabiliyor.

Ayrıca kara listeye giren kişiler, uzun süre bankalardan kredi veya yeni kredi kartı alma imkanını kaybediyor. Finansal sicilin bozulması, gelecekte yapılacak konut veya ihtiyaç kredisi başvurularını da olumsuz etkiliyor.

Ekonomi uzmanları, borcun 90 gün boyunca ödenmemesinin “finansal intihar” anlamına geldiğini söylüyor.
Birçok kişinin sadece minimum ödeme yaparak günü kurtarmaya çalıştığına dikkat çeken uzmanlar, bu yöntemin borcu katlayarak büyüttüğünü vurguluyor.

Kart kullanıcılarına, gelir düzeyine uygun limit belirlemeleri ve harcamaları kontrol altına almaları öneriliyor.

Uzmanlara göre, borcun ödeme zorluğu yaşandığında yapılacak en doğru hamle, bankayla erken iletişime geçmek. Bankalar çoğu zaman yapılandırma imkanı sunabiliyor.

Yetkililer, kredi kartı borçlarının göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek, “90 günü beklemeden ödeme planı oluşturun, aksi halde süreç geri dönülmez hale gelebilir” uyarısında bulunuyor.

Editör Hakkında