Adalı, göreve geldiklerinde kulübün içinde bulunduğu tabloyu şu sözlerle aktardı:
“Futbol takımımızın psikolojik olarak neredeyse dağıldığı bir dönemde göreve geldik. Sezon başında sıfırdan takım yapmak zorundaydık. Ancak altyapıdan yetişen ve kiralık giden 5 oyuncumuzu ayrı tutarsak, performans veremeyen 20 oyuncuyla yollarımızı ayırdık. İşe sıfırdan değil, eksiden başladık.”
Adalı, geçmişten kalan borçların kapatıldığını da belirterek, “Seneler önce ayrılan oyuncuların bile ödenmemiş maaşlarını, vergilerini, menajerlik ücretlerini ödedik. Geçmişten gelen borçlar için yaptığımız ödemelerle sıfırdan bir takım daha kurulurdu.” dedi.
Başkan Adalı, çok tartışılan Masuaku ayrılığına da değindi:
“Masuaku, 31 yaşında ve sözleşmesi bitmişti. Kendisini 1 yıllık kontratla tutmak istedik ama 2 yıl ve mevcut maaşının üstünde ücret talep etti. Bu şartları kabul etmedik. Yerine Benfica’nın 2 yıl önce 14 milyon Euro verdiği Jurasek’i, Masuaku’nun istediği rakamın çok çok azına aldık. Kiralama bedeli yok, zorunlu satın alma opsiyonu yok. Bu tamamen bizim tercihimize bağlı.”
Sağ bek transfer sürecine değinen Adalı, teknik direktör Sergen Yalçın’ın özel isteğini şöyle anlattı:
“Taylan transferinde çok uğraştık, 19 yaşında bir oyuncu kazandırdık. Ayrıca hocamızın talebiyle Gökhan Sazdağı’nı aldık. Sağ bekte Tayfur ve Onur gitti, Taylan ve Gökhan geldi.”
Adalı, hücum hattındaki değişimi şu sözlerle özetledi:
“35 yaşındaki Immobile gitti, yerine 27 yaşında Abraham ve 23 yaşında Toure geldi. Abraham’ın sözleşmesinde 30 milyon Euro çıkış maddesi var. Toure ise kiralık. 15 gol atarsa otomatik olarak satın alma opsiyonu devreye girecek. Opsiyon bedeli 15 milyon Euro. Sonrasında 40 milyon Euro çıkış maddesi olacak.”
Adalı, Gedson’un Spartak Moskova’ya transferinin ayrıntılarını paylaştı:
“Gedson belki de taraftarlarımızın en çok üzüldüğü oyuncu oldu. Ancak oyuncunun kararlı ayrılma isteği belirleyici oldu. Bonservisinin kalan yarısını Benfica’dan 10 milyon Euro’ya aldık. Spartak Moskova’ya 26 milyon Euro bonservis ve 2 milyon Euro bonuslarla birlikte sattık. Sonraki satıştan da yüzde 10 pay alacağız. Bu, Beşiktaş tarihinin en yüksek rakamlı satışı oldu.”
Adalı, Gedson Fernandes’in yerine kadroya katılan Orkun Kökçü’nün camiada yarattığı etkiyi şu sözlerle anlattı:
“Gedson’un yerine Orkun Kökçü’yü aldık. Orkun, kendi mevkisinin Avrupa’nın en önemli oyuncularından biri, 24 yaşında. Bu transfer camiada farklı bir hava yarattı, beklentiler büyüdü. Beşiktaşlılar yıllardır alıştıkları sıradanlıktan sıyrıldı. En iyisine sonuna kadar layıklar. Camiamızı karıştırmak için bekleyenler bu durumu kullanmaya başladılar.”
Orta saha hattına yapılan takviyelere değinen Adalı, “Orkun transferinin yanı sıra orta sahayı 28 yaşındaki Ndidi ile güçlendirdik. Yıllardır Premier Lig’de ilk 11 oynamış bir isim. Ayrıca Demir Ege ve Kartal Kayra’ya inandık, kendileriyle 3 yıllık yeni sözleşme imzaladık.” ifadelerini kullandı.
Başkan Adalı, önceki dönemde yapılan transferlerin kulübe yükünü şöyle aktardı:
“Amir, Al Musrati, Onana, Kerem Atakan, Bahtiyar ve Chamberlain… Muçi ve Mario da ilave oldu. Bu oyuncuların toplam maliyeti tam 85 milyon Euro’dur. Maaş maliyetlerini ayrı tuttuğumuzda bile rakam 40-45 milyon Euro. Geçmişte ne kadar yanlış işler yapıldığını bu rakam net ortaya koyuyor.”
Gönderilen oyuncuların maliyetleri hakkında da konuşan Adalı, şu detayları paylaştı:
“Amir’i Hull’a 700 bin Euro’ya kiraladık, maaşını biz ödeyeceğiz. Musrati için 2 milyon Euro kiralama, 7 milyon opsiyonla anlaştık; 2.6 milyon Euro maaşını biz ödüyoruz. Onana için Genoa’dan 500 bin Euro kiralama aldık, 1.5 milyon Euro maaşını biz ödüyoruz. Mario’yu AEK’ye kiraladık, maaşının 1.7 milyon Euro’sunu biz karşılıyoruz. Muçi, 1 milyon Euro kiralama, 8.5 milyon Euro opsiyonla Trabzon’a gitti; maaşını Trabzon ödeyecek. Bahtiyar 2.5 milyon Euro’ya gitti. Kerem Atakan Sivasspor’a geçti. Chamberlain’in maaşında 1.5 milyon Euro tasarruf ettik. Olabilecek en iyi tasarrufu yaptık, hepsinin yolları açık olsun.”
Adalı, Muçi ve Musrati için yapılacak bonservis ödemelerinde karşılaştıkları tabloyu şöyle anlattı:
“Muçi ve Musrati için yapılacak bonservis ödemelerinin yüzde 60’ı temlik yöntemiyle yurt dışındaki finans kuruluşlarına devredilmiş. Kulübümüz Legia ve Braga’ya yapacağı ödemelerin büyük kısmını farklı fonlara yapacak. Hatta bir sözleşmede alacağın fonlara devredilmeme maddesi olmasına rağmen bu madde değiştirilmiş. Hayatın olağan akışına aykırı bir durum. Ne olduğunu bilmediğimiz yerlere milyon eurolar ödeyeceğiz. Biz bu işin takipçisi olacağız, ne gerekiyorsa yapacağız.”
Savunma hattına yapılan takviyeye değinen Adalı, şu ifadeleri kullandı:
“Stoper bölgesinde önemli bir transfer yaptık. Lille, Juventus, Porto’da forma giymiş 25 yaşındaki Djalo’yu aldık. Oyuncu ilk günden itibaren listemizdeydi ancak doğru zamanı bekledik. Uygun bonservis bedeliyle renklerimize kattık. Bu süreçte Tayyip Talha ve Emrecan Uzunhan kadrodan ayrıldı.”
Adalı, geçtiğimiz sezon yapılan iki transferi şu sözlerle değerlendirdi:
“Keny Arroyo ve Elan Ricardo… Açık açık konuşalım. UEFA mali kriterleri ve FFP gereği elimizde sınırlı harcama hakkı kalmıştı. O dönemin hocası, mevcut bütçeyi maaşlara değil, yatırım yapılacak oyunculara harcamak istedi. Bu oyuncular beklediğimiz süreleri bulamadı, oynadıkça demoralize oldular. Performans olarak da beklentilerin gerisinde kaldılar. Özeleştiri yapmalıyız. Arroyo için 1 milyon 200 bin Euro bonservis, 140 bin Euro menajer ücreti, 400 bin Euro imza parası ödedik. Ancak göndermek için üzerine para vermedik. Oyuncu ayrılmak istedi ve bonservisinin yüzde 50’si için 8 milyon 500 bin Euro’ya transfer oldu. Sonraki satıştan yüzde 10 payımız var. Beklentiler gerçekleşmese de bu transferden 2 milyon Euro’nun üstünde kâr ettik.”
Başkanlık sürecinde kişisel duruşunu da vurgulayan Adalı, “60 senelik hayatımda en büyük servetim adım ve soyadımdır. Beşiktaş’a adımı soyadımı heder etmek için gelmedim. İki meczubun sözüyle kendime hakaret ettirmeye niyetim yok.” ifadelerini kullandı.
Adalı, taraftarın kanat transferi konusundaki beklentisine de değindi:
“Taraftarımız bize bir besteyle bu transferi sordu. Tribünde olsam aynı tepkiyi gösterirdim. En iyi transferleri yapmak için buradayız. Ancak geçmişten gelen yükleri de unutmamak gerek. Geçtiğimiz sene bu bölgede tek oyuncumuz Rashica’ydı. Mario’nun sol açık oynaması ise planlanan bir durum değildi. Kendisiyle konuştum, ‘1 defa dahi geçmişte sol açık oynamadım’ dedi. Aldığımız futbolcuların da bunda suçu yok.”
