Sinestezi Nedir?

Sinestezi, Yunanca “birlikte algılamak” anlamına gelir. Bu nörolojik durum, bir duyunun başka bir duyu ile otomatik olarak tetiklenmesiyle ortaya çıkar.

Örneğin:

-Sesleri renk olarak görenler,

-Kelimelerin veya sayıları tat olarak hissedenler,

-Harflerin birer kişilik veya cinsiyete sahip olduğunu düşünenler.

Sinestezik bir birey için "4" sadece bir sayı değil; belki kırmızı, belki sabırsız, hatta belki limon tadında olabilir.

Sinestezi Nasıl Oluşuyor?

Bilim insanlarına göre sinestezi, duyularla ilgili beyin bölgeleri arasındaki bağlantıların daha yoğun olmasıyla ilişkili.
Örneğin, renkleri algılayan beyin bölgesiyle tat duyusunu işleyen bölge arasında olağandışı bağlantılar olabilir.

MRI (beyin görüntüleme) taramaları, sinestezik deneyim sırasında birden fazla duyusal alanın aynı anda aktive olduğunu gösteriyor.

Bu Bir Bozukluk mu, Yoksa Yetenek mi?

İlginçtir ki sinestezi, bir “rahatsızlık” olarak değil, nörolojik bir farklılık olarak sınıflandırılır.
Bu bireyler genellikle:

-Daha güçlü hafızaya sahip,

-Sanatsal ve yaratıcı düşünme becerileri yüksek,

-Soyut düşünceye daha yatkın olabiliyor.

Bazı ünlü sinestezikler:

Pharrell Williams (sesleri renk olarak algılıyor, fotoğraftaki kişi)

Kandinsky (resimlerinde müzikten esinleniyor)

Nabokov (harfleri renklerle eşleştiriyordu)

Herkes Sinestezik Olabilir mi?

Araştırmalar, çocuklukta birçok kişinin geçici sinestezik algılar yaşayabileceğini gösteriyor. Ancak bu durum çoğu kişide zamanla kayboluyor.

Genetik bir yönü olduğu düşünülüyor. Ailede sinestezik biri varsa, diğer bireylerde de görülme ihtimali artıyor.

İnsanlar çoğunlukla sinesteziye sahip olduklarını yetişkinlikte fark eder. Çünkü kendileri için “normal” olan bu algının diğer insanlar tarafından paylaşılmadığını ancak sohbet sırasında öğrenirler.

Örneğin:
“Sen pazartesi kelimesini turuncu olarak mı algılamıyorsun?” gibi bir soru, genelde ilk şaşkınlığı doğurur.

Sinestezi bize şunu hatırlatıyor: Hepimiz aynı dünyada yaşıyor olabiliriz ama aynı şekilde algılamıyoruz.
Duyularımız sandığımızdan çok daha esnek, zihnimizse düşündüğümüzden daha yaratıcı.

Belki de bazılarımız için müzik sadece duymak değil, aynı zamanda gökyüzünü mor görmek, tatlıyı tatmak ve hissetmek…

Farklılığı rahatsız kabul edilenler arasındaki bir diğer grup-kesim ise Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite'ye sahip kişiler.

-Çok daha fazla empati yapıyorlar, hatta bu sebeple insanlara duvar örebiliyorlar.
-Beyinleri sürekli aktif, anlık dahi olsa tarifsiz bir düşünce akışına maruz kalıyorlar, bu sebeple çok basit bir değişkeni, mesela sizin konuşurken basit bir göz hareketinizi dahi fark edebiliyorlar.
-Zamanı iyi yönetemiyorlar evet, zira zaman algıları sizden farklı işliyorlar.

Sözü daha fazla uzatmadan söylemek isterim ki, aynı dünyada yaşıyor olsak da, aynı şekilde algılamıyor, aynı şekilde görmüyor, aynı şekilde hissetmiyoruz....

Editör Hakkında